LIBRI
Epigrafi, Çeviri ve Eleştiri Dergisi
  • tr
  • en
  • Ana Sayfa
  • Dergi Hakkında
  • Son Sayı
  • Arşiv
  • Yayın Etiği
  • Yayın Gönderme
  • Yazım İlkeleri
  • Yayın Süreci
  • İletişim
Anasayfa » 2016 » İslâm-Bizans İlişkileri (610 – 847)

İslâm-Bizans İlişkileri (610 – 847)

İslâm-Bizans İlişkileri (610 – 847)

Casım AVCI

ISBN: 9789751631527
Sayfa: 320
Baskı Yılı: 2015
Baskı Yeri: Ankara
Yayınevi: Türk Tarih Kurumu Yayınları

LIBRI II (2016) 525-529
DOI: 10.20480/lbr.2016048
Geliş Tarihi: 10.12.2016 | Kabul Tarihi: 25.12.2016
Elektronik Yayın Tarihi: 31.12.2016
Telif Hakkı © Libri Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi, 2016

pdf  PDF indir

references  PDF görüntüle

info  Atıf Düzeni

C. AVCI, İslâm-Bizans İlişkileri (610 – 847). Ankara 2015.
Türk Tarih Kurumu Yayınları, 320 sayfa. ISBN: 9789751631527

İslâm-Bizans ilişkileri adlı çalışma, yazarı tarafından ilk baskısı 2003’de Klasik yayınları tarafından, ikin­ci baskısı Ekim 2015’te ise Türk Tarih Kurumu tarafından gerçekleştirilmiştir. Türk Tarih Kuru­mu tarafından 2015’te Ankara’da basılan bu eser Diplomatik ilişkiler (33-95), Dini ilişkiler (97-172) ve Bilim ve Sanat Alanındaki İlişkiler (173-255) olmak üzere üç bölümden ve İçindekiler (V-VII), Önsöz (IX-XII), Kısaltmalar (XIII-XIV), Giriş (1-20), Sonuç (257-263), Kaynakça (265-295), Dizin (297-308) ve Ekler (310-320) olmak üzere sekiz kısımdan oluşmaktadır.

Giriş (1-20) kısmı Kaynaklar, Terminoloji ve İslâm Öncesi Arap-Bizans İlişkilerine Genel Bakış baş­lıklarından oluşmaktadır. Kaynaklar (1-13) başlığında İslâm kaynakları, Bizans kaynakları, Er­me­ni kaynakları ve son olarak da Süryani kaynakları İslâm-Bizans ilişkilerine ışık tutacak şekilde sırasıyla incelenmektedir. Terminoloji (13-19) başlığında, Arap ve Bizans kaynaklarına bakıldığın­da her iki toplumun birbirlerini siyasi, dini, kültürel ve etnik açılardan tanımlamak için farklı an­lamları bulunan birçok terimi nasıl kullandıkları ele alınmaktadır. Ayrıca bu başlıkta Arap kaynak­larında Bizanslılar için kullanılan terimlerin ve Bizans kaynaklarında Araplar için kullanılan terim­lerin anlamları açıklanmaktadır. İslâm öncesi Arap-Bizans ilişkilerime Genel Bakış (20-32) başlı­ğın­da ise Arapların Romalılarla olan ilişkilerinin ne zaman başladığı, Araplar ile birlikte Perslerin (Sasaniler) arasında gelişen siyasi olaylar ve savaşlar, Arapların Bizanslılarla olan ittifakları ve Sa­sa­nilere karşı ortak savaşları anlatılmaktadır. Diğer taraftan yazar, Bizans ile müttefik Arap ka­bileleri ve devletçiklerinin siyasi, dini ve ekonomik nüfuz mücadelelerini ele alarak bu kısmı ta­mamlamaktadır.

Diplomatik İlişkiler (33-95) olarak adlandırılan birinci bölüm beş başlıktan oluşmaktadır. Bun­lar İslâm ve Bizans Diplomasilerinin Genel Özellikleri, Hz. Peygamber Dönemi (M. 610-632), Hu­lefa-yi Raşidin Dönemi (M. 11-41/632-661), Emeviler Dönemi (41-132/661-750) ve Abbasilerin İlk Dönemi (132-232/750-847) olarak isimlendirilmektedir. İslâm ve Bizans Diplomasilerinin Genel Özelliklerinde (33-43), İslâm öncesi Bizans ve Araplarda diplomasinin nasıl yürüdüğü, elçilik faa­liyetleri, iktidar değişikliklerinde iki tarafın birbirlerine karşı oynadıkları rol, barış dönemlerinde ekonomik, siyasi ve kültürel alanlarda ortaya koydukları işbirliği gibi konular ele alınmaktadır. Hz. Peygamber Dönemi [M. 610-632] (44-53) başlığın da ise Hz. Peygamber’in İmparator Heraklius’a göndermiş olduğu İslâm’a davet mektubu ile bu mektubun içeriği ve İslâm-Bizans kaynaklarında nasıl geçtiği, Elçi olarak Dihye b. Halife’nin İmparator Heraklius tarafından nasıl karşılandığı anla­tıl­maktadır. Gassanilere gönderilen İslâm elçisinin öldürülmesi düşünüldüğünde, imparatora gönderilen elçinin maruz kaldığı muamele yazar tarafından ayrıca belirtilmektedir. Hulefa-yi Ra­şidin Dönemi [M. 11-41/632-661] (53-60) başlığında İslâmiyet’in Arap yarımadası dışına hızla ya­yılmaya başladığı bu dönemde Bizans’ın uzun yıllar Sasaniler’e karşı korumak için mücadele ver­diği toprakların Müslümanlar tarafından nasıl ele geçirildiği incelenmektedir. Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali dönemlerinde İmparator Heraklius’a gönderilen İslâm’a davet mek­tup­larıyla birlikte Muaviye Dönemi’ndeki diplomatik faaliyetler ele alınmaktadır. Emeviler Döne­mi [41-132/661-750] (60-95) başlığında Müslümanlarla Bizanslılar arasında ilişkilerin en sıcak dönem olduğu vurgulanmaktadır. Yazar bu durumu nedenini Muaviye’nin halife olmasıyla açıkla­mak­tadır. Bununla birlikte bu dönemde yaz, kış ve deniz savaşları ile orduların sürekli karşı karşı­ya gelmesinin, sosyokültürel ilişkilerin, iki tarafın birbirine karşı stratejiler belirlemesinin ve yap­tıkları anlaşmaların kısa bir anlatımı verilmiştir. Yazar bu başlığı Emevilerdeki taht kavgasından faydalanarak İslâm topraklarına saldıran V. Konstantinos’un faaliyetlerine değinerek tamamla­maktadır. Bu bölümün son başlığı Abbasilerin İlk Dönemi [132-232/750-847] olarak isimlendiril­mektedir. Bu başlıkta hilafetin ilk yıllarında iç karışıklıklarla mücadele yapılması sebebiyle Bizans ile ilişkilerin pek olmadığı ancak II. Halife El-Mansur Dönemi’nde V. Konstantinos ile fidye anlaş­ması dolayısıyla başlayan devlet ilişkilerinin zamanla farklı alanlarda tesirini gösterdiği söylen­mek­tedir. Savaşlardan ve barış anlaşmalarından farklı olarak bu dönemde, fen bilimlerinden tıbba kadar birçok konuda Bizans kitaplarının tercüme edilmesine izin verilmesinin, devletlera­rası ilişkilerde yeni bir diplomasi alanını açmış olduğu belirtilmektedir. Bu başlığı yazar, Halife Vasık Billah Dönemi’ndeki bilimsel ve diplomatik faaliyetleri ele alarak ve bu dönemde gerçekleş­tirilen Bizans ile Abbasiler arasındaki en büyük esir değişimini konu edinerek tamamlamaktadır.

İkinci bölüm, Dini ilişkiler (97-162) olarak adlandırılmakta ve Dini Diyalog ile Bizans’ta İkonok­lazm Hareketi Ve İslâm’a Etkisi isimli iki başlıktan oluşmaktadır. Dini diyalog başlığının birinci alt başlığı Diyaloğun Başlangıcı (97-103) olarak adlandırılmaktadır. Bu başlıkta diyaloğun nasıl başla­dığı, Müslüman Araplarla Bizanslıların birbirlerine bakış açıları, Araplar içerisindeki Hristiyan kabileler ve Arabistan yarımadasındaki varlıklar, Kur’an-ı Kerim’de Hıristiyanlık’tan bahsedilmesi ve Bizans-Sasani savaşlarında Müslümanların Bizans’ı desteklemeleri ayrıca Hz. Peygamberin İmparator Heraklius’a gönderdiği davet mektupları ile Müslümanlarla Bizans arasında diyaloğun geliştiği ifade edilmektedir. Bu alt başlık Hz. Peygamber’in Hristiyanlara karşı müsamahakâr tutumu ve onlara ibadet özgürlüğü tanıması belirtilerek diyalog kısmı tamamlanmış oluyor. İkinci alt başlık Patrik Ioannes İle İslâm Ordusu Komutanı Arasındaki Tartışma (103-105) olarak isimlen­di­rilmektedir. Mektuplar vasıtasıyla, İncil’in aslının bozulup bozulmadığına yönelik tartışılma aktarılmaktadır. Üçüncü alt başlık Ömer bin Abdülaziz ile İmparator III. Leon Arasındaki Mektup­laşma (106-120) olarak adlandırılmaktadır. Burada ele alınan tartışmada Halife’nin Hıristiyanlıkla ilgili soruları ve bu sorulara verilen cevaplar yer alıyor. Dördüncü alt başlık Ioannes Damaskenos ve İslâmiyet (120-128) ismini taşımaktadır. Burada Ortodoks kilisesi âlimi Ioannes Damaske­nos’un İslâm aleyhinde yazdığı ilk reddiye ve bu reddiye’ye Kur’an’dan ve hadislerden verdiği örnekler ile İslâm’a ve Müslümanlara karşı tenkitleri sıralamaktadır. Beşinci alt başlık Harun Er-Reşid’in İmparator VI. Konstantinos‘a Mektubu (128-132) olarak isimlendirilmektedir. Bu mek­tup­ta Hıristiyanlıktaki yanlış inançlar, Hz. Peygamber’in geleceğinin Kutsal kitaplarda geçmesi ve İslâm’a davet kısımları ile Bizans’ın İslâm’a davet edilmesi ve Halife’ye tabi olmalarının istenmesi anlatılmaktadır. Altıncı alt başlık Theodoros Ebu Kura ve İslâmiyet (132-140) adını taşımaktadır. Burada Hıristiyan Ortodoks İlahiyatçısı Theodoros Ebu Kurra’nın yazdığı Grekçe risalelerden 17 tanesinin İslâmiyet’i hedef aldığı ve Theodoros’un Halife Me’mun‘un huzurunda İslâm âlimleriyle yaptığı tartışmanın günümüze kadar ulaştığı söylenmektedir. Günlerce süren tartışmada halife­nin adil bir şekilde dinlediği ve tartışmanın genel olarak Hıristiyanlığın dini görüşlerini tenkit ve bu tenkitlere cevap olarak tamamlandığı ve herhangi bir sonuç alınamadığı anlatılmaktadır. Yedinci alt başlık Theophanes ve İslâm (140-142) olarak adlandırılmaktadır. Bu alt başlık altında Rahip ve Tarihçi olan Theophanes’in hem tarihçilere kaynaklık etmiş olması, hem de Müslüman­larla ilgili olayları kaydetmesi, Hz. Muhammed ve İslâmiyet hakkında görüşleri ele alınmaktadır. Sekizinci alt başlık Cahiz’in er-Redd’ale’n-Nasara Adlı Risâlesi (142-146) olarak isimlendirilmekte­dir. Bu risalede Cahiz’in Hıristiyan cahil halk üzerindeki olumsuz etkilerinin ortadan kaldırılması konusuyla Hıristiyanlık ve Yahudiliğe tenkitlerini sert ve keskin bir üslupla yaptığı ifade edilmek­tedir. Dini İlişkiler bölümünün ikinci başlığı ise Bizans’ta İkonoklazm Hareketi ve İslâm Etkisi (146-172) olarak isimlendirilmektedir. Bu başlık kendi içinde iki alt başlığa ayrılmaktadır. Bunlardan ilki İkonoklazm Hareketinin Ortaya Çıkışı, Dini Ve Toplumsal Hayata Etkileri (146-158) olarak adlan­dırıl­maktadır. Burada ikonoklazm hareketinin Hıristiyanlık içerisindeki bazı inanç ve ibadetlerin batıl olduğunun mücadelesini veren ikonoklazistlerin yaklaşık Bizans devleti bir asırdan fazla meşgul etmesinden bahsedilmektedir. Yazar, genel olarak Hıristiyanlıktaki kutsal tasvirleri (re­simleri) yücelten ve bunlara ibadet etmeyi hedef alan hareketin genişleyerek İmparator III. Leon’un yasaklamasıyla devlete olan ilk etkisini gösterdiğini belirtmektedir. Daha sonra İmpa­rotoriçe İrene’nin tasvir kültürünü canlandırmasıyla tartışmaların tekrar başladığı ve Ermeni İmparator V. Leon’un bu harekete tekrar cephe almasıyla tasvirin yasaklandığı ayrıca İmparoto­riçe Theodora Dönemi’nde bir kez daha canlanmamak üzere ikonoklasizm hareketinin nasıl sona erdiği ele alınmaktadır. İkonoklazm mücadelesinin nasıl başladığı, kilisenin bu harekete karşı tutumu ve Hıristiyan din âlimlerinin tasvirler aleyhindeki propagandasının zamanla geniş kitle­lere yayılması ve imparatorluğun bu harekete bakış açısı bu alt başlıkta ele alınan bir diğer konu­dur. İkonoklazm Hareketinde İslâm Etkisi (158-172) olarak adlandırılan ikinci alt başlıkta ise bu harekete kaynaklık eden dış faktörlere yer verilmektedir. Yazar bu harekete etki eden dış faktör­leri; İslâm etkisiyle birlikte Yahudiliği, Greko-Romen geleneğini, Pavlikian (Paulusçuluk) mezhe­bini ve İmparatorlukta yaşanan kilise-devlet arasındaki siyasi ve ekonomik güç mücadelesini neden olarak göstermektedir. Bu etkilerin nasıl olduğunu sebepleriyle anlatan yazar İslâm’ın etkisini özellikle Emeviler Dönemi’nde II. Yezid zamanında tasvir kırıcı emirnameden bahsederek gösterir ve İslâmiyet’in etkisi hakkında fikir verir. Bu kısmın sonlarında ise İkonoklazm hareketi­nin çok yönlü olduğu; İslâm, Yahudilik ve Hıristiyanlığın Bizans İkonoklazmi üzerine etkilerinin olduğu kabul edilse de yeni araştırmalarda bu harekette İslâm etkisine itibar edilmediği ifade edilmektedir.

Üçüncü bölüm Bilim ve Sanat Alanında İlişkiler (173-255) olarak adlandırılmaktadır. Bu bölüm Bilim (173-199) ve Sanat (199-255) başlıklarına ayrılmaktadır. İlk olarak Bilim (173-199) başlı­ğında yazar, İslâm-Bizans ilişkilerinde Yunan bilim ve felsefesinin İslâm dünyasına olan intikalini ele almıştır. Bizanslılarla Müslümanlar arasında bilim alanında gerçekleşen ilişkilerin zorluğundan bahseder. Klasik kültürün Ortaçağ’daki taşıyıcısı rolündeki Bizans’ın klasik bilimin Müslümanlara geçişinde ne kadar önemli bir rol oynadığı belirtilmiştir. Müslümanların fetih hareketleriyle çok cid­di öneme sahip olan ilim merkezlerinin hâkimiyetlerini ele geçirmeleri ve İslâm Dönemi’nde de bu faaliyetlere kesintisiz bir şekilde devam edilmesine imkân sağlanılması Müslümanların ilim ve bilim dalındaki kültürlerini oluşturmalarında büyük bir katkı sağlamıştır. Tercüme faaliyetle­rine devam edilip kütüphanelerdeki eserlerin muhafaza edilmesi, Halife Mansur ve Me’mun Dönemi’nde Bizans İmparatorluğundan bazı kitapların talep edilerek tercüme edilmesi, Bizans ve İslâm devleti arasında ilmi çalışmalarda âlimlere müsamahalar tanınması ve İslâm toplumuna birçok klasik eserlerin tercüme edilerek kazandırılması iki kültür arasındaki etkileşimi açıklayan öğe­ler olarak sıralanmaktadır. Ayrıca Halife Me’mun Dönemi’nde Matematikçi Leon’un Bağdat’a getirilmesi için imparatora mektup yazılması ve Halife Vasık Dönemi’nde Ashab-ı Kehf Mağara­sı’nda bilimsel araştırma yapmak üzere Harezmî’ye kolaylık sağlanılması İslâm-Bizans ilişkilerinde bilim ve ilim alanlarında karşılıklı ilişkilerin sağlandığını göstermektedir. Sanat (199-255) başlığı ise üç alt başlığa ayrılmaktadır: Mimari, Musuki ve İslâm-Bizans İlişkilerinin Edebiyata Yansıması. Mimari (199-218) alt başlığında Bizans medeniyetinin, Roma kültür mirası ve Hıristiyanlık inancı ile sahip olduğu topraklardaki yerli kültür unsurlarının birleşiminden meydana geldiği ve bunu gören Müslüman Arapların zamanla bu kültürlerin kendileri için aydınlatıcı bir unsur taşıdığını ve Bizanslıların Mimari becerilerine itibar ederek kendi mimarilerini geliştirdiklerini ifade edilmekte­dir. İslâmiyet’in ilk dönemlerinden itibaren IX. yüzyıla kadar Bizans mimarisinin İslâm mimarisini etkilediği, bu yüzyıldan sonra ise Bizans mimarisinin İslâm mimarisinden etkilenmeye başladığı söylenmektedir. Yazar bu durumu kaynaklardan verdiği anekdotlarla destekleyerek bu alt başlığı sonlandırmaktadır. Musuki (218-223) olarak isimlendirilen alt başlıkta, Musuki anlayışının İs­lâm’dan önce Araplarda var olan bir anlayış olduğu belirtilerek başlanmaktadır. Araplarda kendi­lerine özgü bir musuki anlayışı İslâm öncesi ve İslâm sonrası dönemlerde devam etmiş, İslâm coğ­rafyası daha geniş topraklara yayıldıkça Müslümanlar özellikle Bizans ve Sasani musukisinin etkisinde kalmıştır. Bizans ve Sasani saraylarındaki cariye ve şarkıcı kültürü zamanla Arap sarayla­rında da yerleşik bir kültür haline gelmiş, bazı müzik aletleri de kullanılmaya başlanmıştır. Araplarda şiirin ön plana çıkmasıyla söyledikleri şiirlerin ud, tanbur, mi’zef ve mizmar gibi çalgı aletleri eşliğinde söylenerek yeni bir kültürün oluştuğu ifade edilmektedir. Yazar, Arap musikisiy­le Bizans-Sasani müsikisini harmanlayıp yeni bir sentez gerçekleştiren iki müzisyenin adını da burada anar. Bunlar İbn Misceh ve İbn-i Muhriz’dir. Sonraki dönemlerde Kindi’nin de telif eserler vererek Arap musikisine önemli katkısının olduğu ayrıca belirtilmektedir. Bu başlığın son alt başlığı İslâm-Bizans İlişkilerinde Edebiyata Yansıması (223-255) olarak adlandırılmaktadır. Asırlar­ca Müslüman Araplarla Bizanslılar arasında, toplumlararası ilişkilerde savaş ve barışın iç içeliğini sergiler biçimde gerçekleşen askeri, diplomatik, ticari ve sosyo-kültürel ilişkiler, halk muhayyile­sinde geniş bir etki uyandırmış ve edebi ürünlere de yansımıştır. Hem İslâm dünyası hem de Bi­zans‘ta ortaya çıkan bu ürünlerde taraflardan her biri kendi kahramanlıklarını mübalağalı bir şekilde sunmaktadır. Bu eserlerde kendi dininin üstünlüğünü gösteren motifler, barış ve yardım­laşmanın yanı sıra bir kısım evlilikler ve aşklar da yaşanmaktadır. Başlangıçta İslâm-Bizans ilişkile­rinin bir yansıması şeklinde ortaya çıkan edebiyat ürünlerinin, ahbar veya kıssa anlatımı gelene­ğine uygun olarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı dikkate alındığında, bir müddet sonra her iki toplum mensupları arasında ilişkilerin şekillenmesinde etkili olduğu göz ardı edilmemelidir. Bu alt başlık Destan ve Hikâyeler: Emîre Zâtü’l-Himme Destanı, Ömer b. Numân Hikâyesi, Antere Kıs­sası, Digenis Akritas Destanı ve Şiirler olarak iki yan başlığa ayrılmaktadır. İlk yan başlık olan Des­tan ve Hikâyeler: Emîre Zâtü’l-Himme Destanı, Ömer b. Numân Hikâyesi, Antere Kıssası, Digenis Akritas Destanında, Arap kahramanlık örneğinin en önemlilerinden olan Zat’ül- Himme destanını Emeviler ve Abbasiler dönemlerindeki Arap-Bizans savaşlarını menkıbe tarzında ele alır. Diğer bir hikâye ise Binbir Gece masallarının en uzun bölümünü ele alan Ömer b. Nu’man hikâyesidir. Destan ve hikâyeler ile ilgili ele alınan Arap kahramanlık hikâyelerinin en güzel örneklerinden biri kabul edilen Antere Kıssası, İslâm öncesinden başlamak üzere, Arap tarihinin beş asırdan fazla bir kısmını içine alan birçok devlet, toplum, şahıs ve farklı coğrafyalarla birlikte -doğal olarak- Bizans’a da yer vermiştir. Destan ve hikâyelere verilen en son örnek ise İslâm-Bizans ilişkilerinin Bizans edebiyatındaki yansımasının başlıca örneğini teşkil eden manzum şeklinde kaleme alınmış Digenis Akritas Destanı’dır. Görüldüğü gibi İslâm toplumunda veya Bizans’ta ortaya çıkan destan, masal ve hikâyelerden bir kısmı ya tamamen İslâm-Bizans ilişkilerini konu edinmekte ya da çerçeve konu farklı olmakla birlikte ikinci ve üçüncü çerçeve içinde iki toplum arasındaki ilişkilere yer verilmektedir. Ayrıca bu destan ve hikâyelerin ne zaman hangi dönemde kimler tarafından ele alındığı, hangi konu ile ön plana çıktığı incelenmektedir. Böylece dönemin ileri gelen devlet­leri, ünü çağları aşan şahsiyetleri, her iki toplumda hâkim olan örf, adet ve anlayışları, bazı kültür unsurları, tarafların birbirine bakışları gibi hususlarda dikkate değer ipuçları ile değerlendirilerek ele alınmıştır. Şiirler isimli ikinci yan başlıkta ise, gerek Araplarda ve gerekse Bizanslılarda şiirin vazgeçilmez bir etkisi olduğundan bahsedilmektedir. Araplarda İslâmiyet öncesinde ve sonrasın­da divanlar yazılmıştır. Diğer taraftan Bizanslılarda da zaferleri, dini ve toplumsal olayların şiirler ile kaleme alınması geleneği mevcuttu. Dolayısıyla her iki toplumdun şiirlerinde de genellikle geniş halk kitleleri üzerinde derin etkiler bırakan savaşların, gerginliklerin veya toplumsal olayla­rın ahvali dile getirilmekte olduğundan iki toplumun ilişkileri ele alınırken dikkat edilmesi gere­ken bir konu olduğu söylenmektedir.

Sonuç (257-263) kısmında ise yazar Arap-Bizans ilişkilerinin İslâmiyet’in doğuşu ile önemli bir mahiyet değişikliğine uğradığını belirtmektedir. Üç farklı bölümde İslâm ve Bizanslılar arasında gerek devlet ve gerekse toplum düzeyinde gerçekleşen ilişkilerin siyasi, ekonomik, dini, sosyo-kül­türel, bilim ve sanat alanlarındaki ilişkileri incelendiğini belirtmektedir. Ayrıca kitabın iki top­lum arasında meydana gelen ilişkileri çok yönlü olarak ele aldığını vurgulanmıştır.

Sonuç olarak eser genel itibariyle adından da anlaşılacağı üzere İslâm-Bizans ilişkilerinin in­celendiği üç farklı bölümde, MS 610-847 yılları arasında Hz. Peygamber Dönemi, Hülafa-yi Ra­şid’in Dönemi, Emeviler Dönemi ve Abbasiler Dönemi içerisinde siyasi, dini, askeri, ekonomik, sosyo-kültürel ilişkileri incelemektedir. Bununla birlikte edebiyat, bilim ve sanat konuları tarihsel süreç açısından ele alarak ayrıntılı bir şekilde, kaynaklar kullanılarak okuyucunun ilgisine su­nulmuştur.

Akdeniz Üniversitesi, Akdeniz Uygarlıkları Araştırma Enstitüsü, Akdeniz Ortaçağ Araştırmaları Anabilim Dalı, Antalya. 

Abdülaziz ÖZTÜRK (MA.)
abdulaziztr@gmail.com

  • Atıf Düzeni
  • Direkt Link

A. Öztürk, İslâm-Bizans İlişkileri (610 – 847). Yazar: C. Avcı, Libri II (2016) 525-529. DOI: 10.20480/lbr.2016048

Kalıcı bağlantı adresi: http://www.libridergi.org/2016/048

1 Ocak 2017 Aykan A.
← Küçük Asya’nın Tarihöncesi: Karmaşık Avcı Toplayıcılarından, Erken Kentsel Toplumlara
At Üstünde Selçuklular: Türkiye Selçuklularında Ordu ve Savaş →

eISSN: 2458-7826

Yayın Gönderme

Çalışmalarınızı Editöryal Prensiplere ve Yazım İlkelerine göre düzenledikten sonra,  libri@akdeniz.edu.tr
adresine gönderebilirsiniz.

SCImago Journal & Country Rank

eISSN: 2458-7826

    PhaseKapakWeb
    PhaseKapakWeb
    PhaseKapakWeb PhaseKapakWeb PhaseKapakWeb

    SAYI I (2015)

    SAYI II (2016)

    SAYI III (2017)

    SAYI IV (2018)

    Search for Publication

    En çok okunanlar

    • Konstantinos Paleologos
      Konstantinos Paleologos
    • Arkeoloji, Epigrafi, Jeoloji, Doğal ve Kültürel Peyzaj Yapısıyla Tlos Antik Kenti ve Teritoryumu
      Arkeoloji, Epigrafi, Jeoloji, Doğal...
    • Homo Deus: Yarının Kısa Bir Tarihi
      Homo Deus: Yarının Kısa Bir Tarihi
    • Bizans II: Yükseliş Dönemi (MS 803-1081)
      Bizans II: Yükseliş Dönemi (MS 803-...
    • The Hellenistic World: Using Coins as Sources
      The Hellenistic World: Using Coins ...
    • Eski Yunan ve Roma’da Büyü ve Büyücülük. Bölüm 1: Bağlama Büyüleri-Yunan ve Roma Dünyasında Beddua Levhaları ve Voodoo Bebekleri
      Eski Yunan ve Roma’da Büyü ve Büyüc...
    • Plutarkhos, Paralel Yaşamlar: Eumenes & Karşılaştırma
      Plutarkhos, Paralel Yaşamlar: Eumen...
    • Troya Savaşı’ndan İstiklal Harbi’ne Anadolu’da Yunanlar
      Troya Savaşı’ndan İstiklal Harbi’ne...
    • Moskhos, Bion’a Ağıt
      Moskhos, Bion’a Ağıt
    • Ortaçağ Ekonomisi ve Müslüman Tüccarlar (X-XIV. Yüzyıllar)
      Ortaçağ Ekonomisi ve Müslüman Tücca...
    • Benefaction and Rewards in the Ancient Greek City: The Origins of Euergetism
      Benefaction and Rewards in the Anci...
    • Al Servizio della Repubblica di Venezia: Le Lettere di Massimiliano Buzzaccarini Gonzaga, Commendatore di Malta, inviate alla Magistratura dei Cinque Saviialla Mercanzia 1754-1776
      Al Servizio della Repubblica di Ven...
    • Strategikon: Bizans Kültüründe Strateji Sanatı
      Strategikon: Bizans Kültüründe Stra...
    • Selahaddin: Kutsal Savaşın Politikaları
      Selahaddin: Kutsal Savaşın Politika...
    • Caesar
      Caesar

    PhaseKapakWeb

    eISSN: 2149-7826

    Libri

    • Ana Sayfa
    • Dergi Hakkında
    • Son Sayı
    • Arşiv
    • Yazım İlkeleri
    • Yayın Süreci
    • İletişim

    Creative Commons Lisansı
    Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

    Son Çıkan Yayınlar

    • Strabon, Geographika (Coğrafya): Kitap XI.1-14 20 Mart 2025
    • Stamped Amphora Handles from Magarsus 18 Şubat 2025
    • New Dedications from Phaselis to Apollon Epidamos, Artemis Pergaia and Hephaistos 28 Aralık 2024
    • New Inscriptions from Olympos (Lykia) 21 Aralık 2024
    • New Inscriptions from Nikaia XVI: Votives to Zeus (Bronton and Gorzaios) 18 Aralık 2024
    • New Reading of I.Mylasa I, 403 15 Aralık 2024
    • A Wandering Jewish Tombstone 9 Aralık 2024
    • Eine Gruppe neuer Grabinschriften aus Kestel bei Bursa 27 Mart 2024

    Yayın Arama

    Arşiv

    Flag Counter
    • Ana Sayfa
    • Dergi Hakkında
    • Son Sayı
    • Arşiv
    • Yayın Etiği
    • Yayın Gönderme
    • Yazım İlkeleri
    • Yayın Süreci
    • İletişim
    Copyright © 2015 www.libridergi.org
    • Türkçe