Emevî Devleti Tarihi
Muhammed Süheyl TAKKÛŞ
ISBN: 9786053512714
Sayfa: 253
Baskı Yılı: 2016
Baskı Yeri: İstanbul
Yayınevi: Hikmetevi Yayınları
DOI: 10.20480/lbr.2018003
Geliş Tarihi: 01.01.2018 | Kabul Tarihi: 13.01.2018
Elektronik Yayın Tarihi: 25.01.2018
Telif Hakkı © Libri Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi, 2018
M. S. TAKKÛŞ, Emevî Devleti Tarihi. İstanbul 2016. Hikmetevi Yayınları, 253 sayfa. ISBN: 9786053512714
Prof. Dr. Muhammed Süheyl Takkuş, Emevî Devleti Tarihi isimli eserinde Emevî Devleti’nin kuruluşundan yıkılışına kadarki siyasi süreci incelemiştir. Emevî Devleti üzerinde tarihçiler ve yazarlar tarafından çok durulmadığını belirten yazar, bunun sebeplerine değinmiştir. Eserinde kendisinin, Emevî Devleti tarihiyle ilgili Arap ve Müslümanların zihnindeki yanlışlıkların düzeltilmesini amacında olduğundan bahsetmiştir. Çalışmada Emevî halifeleri yedi bölümde incelenmiş olup, eserin sekizinci bölümünde Emevî Devleti’nin yıkılış sebeplerini ele almıştır. Akabinde, Emevî Devleti’nin çatısı altında birbirinden farklı birçok toplumsal yapının bulunduğunu ve yönetimi belirleyen birçok siyasi, ekonomik ve toplumsal gelişmenin yaşandığı uçsuz bucaksız bir İslam devletini ortaya çıkarmış olduğunu belirtmektedir. Ayrıca, Emevî Devleti’nin siyasi yaşamı boyunca pek çok muhalif güç tarafından yok edilmeye çalışıldığına ve bunun başında da Şia hareketi olduğuna değinmiştir. Sonuç olarak, Emevî Devleti kuruluşundan yıkılışına kadar Şia, Hariciler, Mevali ve en sonunda da Abbasi muhalefeti ile karşı karşıya kaldığını ve bunun sonucunda yıkılmış olduğunu belirtmiştir.
Birinci bölümde (21-54), Emevî Devleti’nin kuruluşunu, Muâviye b. Ebu Süfyân’ın kişiliğini ve icraatlarını içermektedir. Emevî Devleti’nin kuruluş aşaması ve bu aşamada yaşanan olaylar da anlatılmaktadır. Bu çerçevede Muâviye’nin iç siyasetine değinilmiş, Şia Hareketi ve Harici hareketlerinden bahsedilmiş ve idarede takip ettiği yöntem açıklanmıştır. Bu sırada dış siyaseti ve Doğu Roma ile ilişkilerine de değinilmiş ve bölüm, onun idare alanındaki çabalarını anlatılarak son bulmuştur. İçeride istikrar dışarıda ise genişlemenin düşünülmüş olduğu vurgulanmış ve doğu bölgelerinde İslam’ı yaymanın amaçlandığı ve başarılı olunduğu belirtilmiştir. Dış siyasette ise üç cephe vurgulanmış olup, bunlar Doğu, Doğu Roma ve Kuzey Afrika cepheleri olarak kategorize edilmiştir. Muâviye zamanında posta teşkilatının iç işlerin hızlı bir şekilde çözümlenebilmesi için ayrı bir önem kazandığı belirtilmiştir.
İkinci bölümde, Yezîd b. Muâviye, Muâviye b. Yezîd ve Mervân b. Hakem’in kişilikleri ve icraatları hakkında incelemeler içermektedir. İlk olarak, Yezîd b. Muâviye (55-77) zamanında iç siyaset ve Müslümanların parçalanmasına sebep olan hadiselerden olan Kerbela Olayı ve sonuçları, Hicaz halkının başkaldırısı olan Harre Olayı, Abdullah b. Zübeyr Hareketi ve Medine’ye hücum edilmesi gibi vakalara değinilmiştir. Buna ek olarak dış siyasete ve diğer devletlere karşı gerçekleştirilen askeri faaliyetlere yer verilmiştir. Akabinde, Muâviye b. Yezîd’in hastalığı nedeniyle kısa süren halifeliği ve bu dönemde İslam dünyasının yaşamış olduğu sıkıntılı süreç incelenmiştir. Sonrasında, Müslümanların bu zor durumdan kurtulabilmek adına yeterince başarı gösterememesi sonucunda hilafetten ayrılmaları, bunun neticesinde de karşıtları tarafından sürekli sıkıştırılan Ümeyyeoğullarının zor duruma düşmesi ve yıkılma tehlikesi yaşaması süreci incelenmiştir. Son olarak, Muâviye b. Yezîd’den sonra başa geçen Mervân b. Hakem döneminde huzuru tesis etmek üzere Cabiye’de bir kongre toplanmış ve kontrolün tekrar Ümeyyeoğullarına geçmiş olduğu belirtilmiştir. Akabinde, İslam dünyasının birlikteliği için çaba harcayan, ölmeden önce bunu kısmen de olsa başaran Mervân b. Hakem’e biat edilmesi konusunda anlaşmaya varılması hususu açıklanmıştır. Bu dönemde yaşanan bir başka hadise olan (Kaysiler ile yapılan) Merc-i Râhıt Savaşı ve sonuçları hakkında da incelemeler yapılmıştır.
Üçüncü bölümde, Abdülmelik b. Mervân’ın (83-119) kişiliği hakkında bilgi verilmiş, iç ve dış siyasette gerçekleştirmiş olduğu eylemler üzerinde durulmuştur. Bu dönemde Ali taraftarlarınca Irak’ta yaşanan Şia hareketleri ve Aynu’l-Verde Savaşı’ndan bahsedilmiştir. Akabinde, Abdülmelik b. Mervân zamanında gerçekleşen iç siyasi ortamda yönetime karşı sürdürülen ayaklanma hareketlerin (ilki Tevabbun hareketi olmakla birlikte; İbnü’z Zübeyr, Muhtar, es-Sekafi, Hariciler ve İbnu’l-Eş’as gibi muhalif hareketleri) ortadan kaldırılarak İslam dünyasında birliğin tekrar sağlandığından bahsedilmektedir. Dış siyasette İslam dünyasının karşısında olan güçler ve peş peşe gelen sıkıntılar Müslümanların büyük çapta fetihler yapmasına olanak vermemiştir. Yayılmacı dış politikanın, idari alanda yönetim sistemini geliştirilmesinden, idareyi ve parayı da Abdülmelik b. Mervân’ın döneminde Araplaştırıldığına dikkat çekilmektedir. Dış siyaset de Kuzey Afrika, Doğu Roma ve Doğu cepheleri özelinde incelenmiştir. Abdülmelik’in devletin düzenini ve İslam dünyasının birliğini yeniden sağlama noktasında yapmış olduğu hamleler nedeniyle Muâviye b. Ebu Süfyân’dan sonra devletin ikinci kurucusu olarak kabul gördüğü belirtilmektedir.
Dördüncü bölümde, Velîd b. Abdülmelik (121-145) zamanında gerçekleşen büyük çaptaki fetihler üzerinde durulmakta ve onun zamanında Maveraünnehir ve Sind Bölgesi’nin, ayrıca Kuzey Afrika ve Endülüs’ün fethedildiği anlatılmaktadır. Endülüs’ün o zamanki siyasi ve sosyal durumuna değinilmiş, söz konusu zaman diliminin fetih, rahatlık ve bolluk dönemi olarak adlandırıldığı belirtilmiştir.
Beşinci bölümde Süleyman b. Abdülmelik, Ömer b. Abdülazîz ve Yezîd b. Abdülmelik’in kişisel hayatlarına ve halifelik dönemlerinde yaşanan olaylara değinilmiştir. Öncelikle, Süleyman b. Abdülmelik‘in (147-155) iç ve dış siyasetinden bahsedilmiştir. Sonrasında, Ömer b. Abdülazîz‘in (155-166) genel siyasetinden, bahsedilmektedir. Son olarak, Yezîd b. Abdülmelik (167-173) döneminde yaşanan Yezîd b. Mühellebi ayaklanması ve Abbasi propagandasına değinilmiştir.
Altıncı bölümde Hişâm b. Abdülmelik‘in (175-188) kişiliğinden, ayrıca dönemimdeki iç ve dış olaylardan bahsedilmiştir. Devletin birçok cephede zor durumda olduğu aktarılmış ve Yezîd b. Abdülmelik döneminde başlayan Abbasi propagandasının ilerlediğine de değinilmiştir. Dönemin sonunda devlet yapısını zora düşüren etkenlerin görülmeye başlandığı belirtilmiştir.
Yedinci bölümde, Velîd b.Yezîd (189-192), Yezîd b. Velîd (192-195) ile Mervân b. Muhammed el-Cadi’nin (195-206) kişilikleri ve dönemlerinin genel durumu üzerine incelemelerde bulunulmuştur. Bu dönemlerde devletin parçalanma tehlikesinin arttığı belirtilmiş olup, aile içi çatışmalar ve Arapların kabile çekişmelerinden kaynaklanan olumsuzluklar neticesinde devletin gerilemeye başladığına değinilmiştir. Abbasilerin, gücüne, kuruluşundan 750’ye kadar Emevî Devleti’ne muhalif olan Şia’yı, mevaliyi ve bazı Arap kabilelerini aynı bayrakta birleştirerek Mervân b. Muhammed el-Cadi’yi öldürüşüne ve Emevî Devleti’nin yıkılmasına değinmiştir. Sekizinci bölümde (207-228), aile ve kabileler arası çekişmelerle birlikte Emevî Devleti’nin zayıflama ve yıkılma nedenleriyle birlikte Emevî Devleti’nin İslam dünyasına katmış olduklarına değinilmiştir.
Sonuç (229-236) bölümünde yazar, Emevî Devleti’nin kuruluşundan yıkılışına kadar geçen sürede yaşanan iç ve dış siyasal olayların yanı sıra Emevî Devleti’nin siyasi yapılanması ve İslam toplumlarının yönetim şeklindeki değişikliklerden bahsederek, halifeliğin yerine saltanatın getirilmesine ve bunun sonuçlarına değinmiştir. Ekler (237-253) kısmında Emevî halifelerinin isimleri ve halifelik sürelerinin yanında, dönemin önemli siyasi olaylarını gösteren haritalara ve bibliyografyaya yer verilmektedir.
Eserde genel olarak Emevî halifelerinin kişilikleri ve dönemleri itibariyle yaşanan siyasi olaylara değinilmiştir. Tek yönlü siyasi incelemelerde bulunulması eserin eksik bir yönü olmakla birlikte, siyasal olayları tetikleyen ve toplumsal gidişatı şekillendiren zümrelerin sosyal ve kültürel açıdan da incelenmesinin gerektiği anlaşılmaktadır. Yazar tarafsız bir tutum izlemeye çalışsa da, yaptığı yorumlarla Emevî Devleti’nin İslam tarihinde önemli bir yere sahip olduğu düşüncesini okuyucuya yansıtmaktadır.
Akdeniz Üniversitesi
Akdeniz Uygarlıkları Araştırma Enstitüsü
Durmuş YILDIZ (MA)
durmusyildiz@akdeniz.edu.tr
Kalıcı bağlantı adresi: http://www.libridergi.org/2018/lbr-0133