LIBRI
Epigrafi, Çeviri ve Eleştiri Dergisi
  • tr
  • en
  • Ana Sayfa
  • Dergi Hakkında
  • Son Sayı
  • Arşiv
  • Yayın Etiği
  • Yayın Gönderme
  • Yazım İlkeleri
  • Yayın Süreci
  • İletişim
Anasayfa » 2016 » Antik Kentler: Antik Yakındoğu, Mısır, Yunan ve Roma’da Kentsel Yaşamın Arkeolojisi.

Antik Kentler: Antik Yakındoğu, Mısır, Yunan ve Roma’da Kentsel Yaşamın Arkeolojisi.

Antik Kentler: Antik Yakındoğu, Mısır, Yunan ve Roma’da Kentsel Yaşamın Arkeolojisi

Charles GATES

ISBN: 9786055250522
Sayfa: 605
Baskı Yılı: 2015
Baskı Yeri: İstanbul
Yayınevi: Koç Üniversitesi Yayınları

LIBRI II (2016) 497-501
DOI: 10.20480/lbr.2016042
Geliş Tarihi: 09.12.2016 | Kabul Tarihi: 21.12.2016
Elektronik Yayın Tarihi: 26.12.2016
Telif Hakkı © Libri Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi, 2016

pdf  PDF indir

references  PDF görüntüle

info  Atıf Düzeni

C. GATES, Antik Kentler: Antik Yakındoğu, Mısır, Yunan ve Roma’da Kentsel Yaşamın Arkeolojisi. İstanbul 2015. Koç Üniversitesi Yayınları, 605 sayfa (321 şekil ile birlikte). Çev. B. Cezar. ISBN: 9786055250522

İnceleme altına alınacak olan ve Antik Kentler: Antik Yakındoğu, Mısır, Yunan ve Roma’da Kentsel Yaşamın Arkeolojisi başlıklı bu çalışma, antik Yakındoğu, Mısır, Yunan ve Roma dünyalarının kentle­rini, temel anlamda fiziksel görünüm, kentsel doku ve de bu yerleşimlerin kültürel ve tarihsel özel­likleri perspektifinden değerlendirmektedir. Antik siteler, ana ve ara caddeler, kent meydanları ve kentsel yaşam alanları dışındaki diğer bölgeleri kapsayan binalar, yine bu yapıların kent teritor­yu­mu özelindeki düzenleri ve antik toplumlardaki işlevlerini gösteren mimari unsurlar da kitaptaki kilit öğeleri oluşturmaktadır.

Bu bağlamda, İçindekiler (5-11) kısmı ile başlayan kitap, Şekil Listesi (13-23) ile devam etmekte­dir. Daha sonra gelen Önsöz (25-26) ve İkinci Basıma Önsöz (27-28) kısımlarındaysa, yazar antik Yakındoğu, Mısır, Hellas ve Roma’nın kent ve medeniyetlerini arkeolojik bir bakış açısıyla ele aldı­ğını ve bu doğrultuda kentsel merkezleri odak noktası olarak belirlediğini aktarmaktadır. Bu kentsel merkezler incelenirken, mimari ve diğer maddi kalıntılar ile tarihsel ve sosyoekonomik koşulların bu­ralarda yaşamış insanların deneyimlerinin özüne eşlik ettiği vurgusu yapılmaktadır. Yazar, bu kentsel merkezlerin izlerinin Yakındoğu’nun MÖ dokuzuncu ve altıncı binyıllarına kadar izlendiğin­den ve yine bu izlerin MS dördüncü yüzyılın başlarına (paganlığın sonlarına) dek sürdüğünden, so­nuç olarak da karmaşık ve oldukça renkli bir kültürler geçidinden bahsetmektedir. Akabinde, Sü­merler ve Babilliler, Asurlar ve Mısırlılar, Minoslar ve Etrüskler, Hellenler ve de Romalılar gibi birbir­lerinden olabildiğince farklı olan kültürlerin, yine de uzun bir karşılıklı bağlantılar zinciriyle birbirle­rine bağlı olduklarından söz etmektedir.

Kronoloji (29-32) kısmında ise yazar, kitabın tüm içeriğini adeta özet bir tablo olarak bizlere sun­maktadır. Bu doğrultuda, kronolojik tabloya göz attığımızda, Kısım Bir’de (45-275) Yakındoğu ve Doğu Akdeniz kentleri: Neolitik, Tunç Çağı ve Demir Çağı’nın konu alındığı, Kısım İki’de (277-405) ise Hellen kentlerine odaklanıldığı görülmektedir. Kısım Üç’te de (407-551), antik İtalya ve Roma İmpa­ratorluğu’ndaki kentler tarihsel bir sıra ve belirli şekillerle okuyuculara aktarılmaktadır.

Giriş (33-44) kısmında yazar, antik Yakındoğu, Mısır, Hellen ve Roma dünyalarının kentlerini, ağır­lıklı olarak fiziksel görünüm, kentsel biçim ve bu kentlerin kültürel ve tarihsel bağlamları üze­rinde durarak incelediğini belirtmekte ve bu incelemeleri yaparken de kilit unsurun mimari olduğu vurgusunu yapmaktadır. Kentin tanımı alt başlığında; kitabın ana konusunun kent olmasından yola çıkarak, ‘kent’’ kelimesinin tanımını yapmakta ve kent kavramının demografik, coğrafi, toplumsal, ekonomik ve ideolojik yönlere sahip olduğunu belirtmektedir. Kent tanımında da, bilgi kaynakları, tarihlerin belirlenmesi (serileme, tabakalanma ve höyüklerin oluşumu, mutlak tarihler: radyo-kar­bon yöntemi, mutlak tarihler: Mısır ve Mezopotamya’da tarihsel kayıtlar) ve terminoloji hakkında yan başlıklarına yer vermektedir. Son olarak da, ‘’antik isimlerin yazılışında Ana Britannica’nın te­mel alındığı notu düşülmektedir.

Kitabın içeriği üç ana kısımda toplanmaktadır, bu kısımlardan kısım bir, on bir bölüm, kısım iki ve kısım üç de, yedişer bölüm altında detaylandırılmaktadır. Kısım Bir Yakındoğu ve Doğu Akdeniz Kent­leri: Neolitik, Tunç ve Demir Çağı (45-275) başlığını taşımaktadır. Birinci kısmın ilk bölümü olan Ne­o­litik Çağda Yakındoğu’daki Kasaba ve Köyler’de (47-65), Üst Paleolitik ve Mezolitik dönemler (ca. MÖ 35000 – 8550), Yakındoğu’da Neolitik Dönem (ca. MÖ 8550 – 5000) ve Halaf ve Obeyt dö­nemleri (ca. MÖ 5000 – 3500) incelenmektedir. Ayrıca bu bölümde, ilk önce antik Yakındoğu’nun fiziksel dünyası ile neolitik gıda üretimini ve bunun insan yerleşimi için anlamını ele aldıktan sonra, Filistin’deki Jeriko ve Türkiye’deki Çayönü, Çatalhöyük ve Göbekli Tepe’yi incelemektedir.

İkinci bölüm, Erken Sümer Kentleri (67-92) olarak isimlendirilmektedir. Burada, Obeyt Dönemi (ca. MÖ 5000 – 3500), Protoliterate (Uruk) Dönemi (ca. MÖ 3500 – 2900) ve Erken Hanedanlar Dö­nemi (ca. MÖ 2900 – 2350) incelenmektedir. Bu doğrultuda, Yakındoğu ve Akdeniz havzasındaki ilk kentlerin Güney Mezopotamya’da yaşamış olan ve Sümerler adı verilen bir halk tarafından kurul­duğu belirtilmektedir. Yazar, erken Sümer kentlerini inceleyerek, onların MÖ dördüncü binyıl için­de yazıyı keşfettikleri vurgusunu yapmakta ve Sümerleri buna iten etmenlerin neler olduğu konu­sunda bilgi vermektedir.

Üçüncü bölüm, Mezopotamya Kentleri: MÖ Üçüncü Binyıl Sonları ve İkinci Binyıl (93-110) başlı­ğını taşımaktadır. Yazar burada, Akadlar (ca. MÖ 2350 – 2150), Gutiler (ca. MÖ 2150 – 2000) ve Sü­merler (ikinci egemenlik dönemi) gibi Mezopotamya tarihi açısından önem arz eden başat güçleri ele almaktadır. Akabinde, Yeni Sümer (ca. MÖ 2125 – 2000), Lagaşlı Gudea ve de Ur III (üçüncü Ur Ha­nedanı: ca. MÖ 2100 – 2000), Eski Babil (ca. MÖ 2000 – 1530) ve İsin – Larsa (ca. MÖ 2000 – 1760) dönemleri üzerine bilgilendirmede bulunmaktadır. Son olarak, Birinci Babil Hanedanı (ca. MÖ 1830 – 1531), Babilli Hamurabi (ca. MÖ 1728 – 1686) ve de Kassitler (ca. MÖ 1530 – 1150) gibi Mezopotamya kökenli güç odaklarını incelemektedir. Sonuç olarak yazar bu dönemin, Sümer şe­hir-devlet kavramının, devletlerin, hatta imparatorlukların kurulmasıyla tehdit edildiğini aktar­makta ve Akadlar ile Üçüncü Ur Hanedanı’nın daha büyük ve daha kapsamlı siyasal birimleri ortaya çıkaran ve de önemli siyasal değişimleri yaratan güçler olduğunu vurgulamaktadır.

Dördüncü bölüm ise İndus Vadisi Medeniyeti’nin Kentleri (111-122) başlığını taşımaktadır. Bu­rada, İndus Vadisi medeniyeti ve de Harappa veya Olgunluk evresi (ca. MÖ 2600 – 1900) hakkında bilgi paylaşımı yapılmaktadır. Ayrıca yazar, İndus Vadisi medeniyetinin (ya da önemli kentlerinden birinin adıyla Harappa’nın), MÖ III. binyılda Kuzey Afrika ve Güneybatı Asya’daki üç büyük ırmak temelli medeniyetin ikincisi olduğunu ve de mimari kent planlaması açısından kendilerine özgü tercihlerinin bulunduğunu belirtmektedir. Bu durumdan dolayı da, Mezopotamya ve Mısır kentleri ara­sında karşılaştırmalar yapmaktadır. Ayrıca Harappa kazı alanlarından bahsederek, en önemlisi olan Mohenco – Daro üzerine odaklanmaktadır. Son olarak, Harappa Bölgesi’nin en güneydoğu ucun­daki küçük Lothal kentine de değinilmekte, bu bağlamda bir taşra kasabasının plan ve mimari özellikleri bir metropolle karşılaştırılmaktadır.

Beşinci bölüm Piramitler Ülkesi Mısır (123-147) başlığını taşımaktadır. Burada Mısır’ın hanedan­lık dönemleri kronolojik bir perspektifte incelenmektedir. Altıncı bölüm, MÖ İkinci Binyıl’da Mısır Kentleri, Tapınakları ve Mezarları (149-172) başlığını taşımaktadır. Burada Mısır’ın Orta Krallık: 11 ve 12. Hanedanlar Dönemi (ca. MÖ 2060 – 1795) ve İkinci Ara Dönem: 13- 17. Hanedanlar Süreci (ca. MÖ 1795 – 1550) incelenmektedir. Ayrıca, Yeni Krallık: (ca. MÖ 1550 – 1070 ), 18. Hanedan: (ca. MÖ 1550 – 1295), 19. Hanedan: (ca. MÖ 1295 – 1186), 20. Hanedan: (ca. MÖ 1186 – 1070), Üçüncü Ara Dönem: 21’inciden 24. Hanedana (ca. MÖ 1070 – 715), Geç Dönem: 25’inciden 30. Hanedana, İkinci Pers İşgali (MÖ 760 – 332) ve Büyük İskender’in Mısır’ı Fethi: (MÖ 332) gibi farklı tarihsel süreçler ele alınmaktadır.

Yedinci Bölüm Ege’deki Tunç Çağı Kasaba ve Kentleri (173-196) başlığını taşımaktadır. Burada, Ege medeniyetleri ve kentleri ele alınmaktadır. Anadolu’da Tunç Çağı Kentleri (197-214) başlıklı sekizinci bölümdeyse, Troia ve Hattuşa gibi önde gelen Tunç Çağı kentlerine değinilmektedir. Yazar ilk olarak ca. MÖ 2900 – 1100 yılları arasında etkili olan Troia kentinin katmanlarını değerlendir­mek­tedir. Bu bağlamda, Troia kentlerini de Troia I, II, III-V, VI, VIIa, VIIb 1 ve VIIb 2 alt başlıklarında detaylandırmaktadır. Diğer alt başlık olan Hattuşa’da da, Hititler ele alınmakta ve ca. MÖ 1575 – 1400 yılları arasında Eski Hitit Krallığı, ca. MÖ 1400 – 1350 yılları arasında Orta Hitit Krallığı ve ca. MÖ 1350 – 1200 yılları arasındaki Hitit İmparatorluğu mercek altına alınmaktadır.

Dokuzuncu bölüm, Geç Tunç Çağında Kıbrıslılar, Kenanlılar ve Levant Ticaret Kentleri (215 – 231) başlığına sahiptir. Bu bağlamda, Kıbrıslılar ile ilgili araştırmalar yapılırken, ca. MÖ 1650 – 1050 yılları arasındaki Geç Tunç Çağı (Geç Kıbrıs) Dönemi detaylandırılmakta ve bu dönem Geç Kıbrıs I, II ve III şeklinde sınıflandırılmaktadır. MÖ XIV – XIII. yüzyıllarda etkin bir konuma ulaşmış olan Ugarit’in gelişme dönemi, kentin ca. MÖ 1190 – 1180 yıllarındaki yıkımlarına kadar incelenmektedir. Ayrıca MÖ XIV. yüzyıl sonlarına tarihlendirilen Uluburun Batığı ve de ca. MÖ 1220 yıllarında batmış ol­duğu düşünülen Gelidonya Burnu Batığı hakkında bilgi aktarılmaktadır

Demir Çağında Yakındoğu Kentleri (233-258) başlıklı onuncu bölümde, MÖ XI. yüzyıl ile MÖ 330 yılı arasındaki dönem mercek altına alınmaktadır. Akabinde, ca. MÖ 1000 – 612 yılları arasında var­lık gösteren Yeni Asur İmparatorluğu ve de MÖ 612 – 539 yılları arasında hüküm süren Yeni Babil İmpa­ratorluğu hakkında değerlendirmede bulunulmaktadır. Sonrasında, MÖ XIV-XI. yüzyıllar ara­sın­da varlık gösteren Frigler ve MÖ IX-VII. yüzyıllar arası hükmünü sürdüren Urartular özelinde Ana­dolu incelenmektedir. Ayrıca yazar Levant kentlerini Fenikeliler, Filistiler ve İbraniler olmak üzere üç alt başlığa ayırmaktadır. Bu alt başlıkları detaylandırırken, en önemli kentlerinden biri Tyros (Tsor/Sur) olan Fenikelilerden başlamaktadır. Daha sonra Sidon (Sayda) ve Byblos (Gebal) kentlerini incelemektedir. Bölüm 10’un son kısmı, Perslere ayrılmaktadır. Persler de, MÖ VIII. yüz­yıldan MÖ 550’ye kadar aktif olan Medler ve de MÖ 550 – 330 yılları arasında aktif olan Akha­mendler alt başlıklarında detaylandırılmaktadır.

Birinci kısmın son ve on birinci alt başlığı Fenike ve Kartaca Kentleri (259-275) olarak isimlendi­rilmektedir. Burada, Fenikelilerin en önde gelen kentleri olan, Tyros (Tsor/Sur), Sidon (Sayda), Byb­los (Gebal), Beyrut (Beerot) ve Arvad kentleri detaylı olarak incelenmektedir. Akabinde, Tyros’tan gelen Fenikelilerce MÖ 814’te (geleneksel tarih) kurulan Kartaca ve ona bağlı koloni kentleri ve uy­gar­lığın genel tarihçesi kronolojik olarak anlatılmaktadır.

Kısım iki ise Yunan Kentleri (277 – 405) başlığına sahiptir. Bu kısmın ilk ve kitabın da on ikinci bö­lümü, Demir Çağında İlk Yunan Şehir-Devletleri (MÖ On Birinci – Yedinci Yüzyıllar Arası) (279-296) olarak isimlendirilmektedir. Bu bölüm incelenirken, Antik Yunan’ın kültürel dönemleri kronolojik alt başlıklar şeklinde değerlendirme altına alınmaktadır. Arkaik Yunan Kentleri, I (297-308) olarak isim­lendirilen on üçüncü bölümde, Hellen mimarisinin önemli yapısal düzenlerinden Dor ve Ion tarz­ları, erken Dor tarzı tapınaklar (örneğin: Thermon, Olimpia, Kerkia) ve erken Ion tarzı tapınaklar (ör­neğin: Sisam ve de Ephesos) özelinde detaylı bir şekilde incelenmektedir. Daha sonra, MÖ VI. yüzyılda Hellen medeniyetinin en canlı merkezlerinin odak noktası olan Doğu Hellen kentleri ele alınmaktadır. On dördüncü bölüm, Arkaik Yunan Kentleri, II ( 309-320) kapsamında ise, MÖ V. yüz­yılın ikinci çeyreğinde süper güç olarak sivrilen Sparta ve Atina kentleri oldukça detaylı bir şekilde incelenmektedir.

Yunan Temenosları (321-338) başlıklı on beşinci bölümde, Hellen kültüründe önemli yer tutan dini merkezlerden, yani temenoslardan olan Delphoi’deki Apollon ve Olimpia’daki Zeus temenosları detaylı bir şekilde anlatılmaktadır. MÖ Beşinci Yüzyılda Atina (339-359) başlıklı on altıncı bölümde, anlatım iki alt başlıkta toplanmaktadır. İlk alt başlık ca. MÖ 480 – 450 yılları arasındaki Erken Klasik Dönem’i kapsarken, diğeri ise ca. MÖ 450 – 400 yılları arasındaki Yüksek Klasik Dönem’i içermekte­dir. Geç Klasik Dönemde Yunan Kentleri ve Temenosları (361-380) başlıklı on yedinci bölüm, ca. MÖ 400 – 323 yılları arasını kapsamaktadır. Yazar burada, Epidauros’daki tiyatroyu, Asklepios Teme­nos’unu, Piriene ve Olynthos’taki kent planlarını ve evleri ve de Vergina (antik Aigai) ile Halikarna­sos’taki kral mezarlarını inceleme altına almaktadır. Helenistik Kentler (381-405) başlıklı on sekizinci bölümdeyse, Büyük İskender’in ölümü (MÖ 323), III. Attalos’un Pergamon’u Roma’ya miras bırakışı (MÖ 133) ve Aktium Savaşı (MÖ 31) alt başlıkları özelinde Helenistik Dönem ile alakalı bazı temalar ve bu olayların kentlere etkileri örneklerle anlatılmaktadır.

Kısım Üç Antik İtalya ve Roma İmparatorluğu’nda Kentler (407-551) olarak isimlendirilmektedir. Bu kısmın ilk ve kitabın da on dokuzuncu bölümü, İtalya’daki Yunan ve Etrüsk Kentleri (409-432) başlığını taşımaktadır. Yazar burada, Güney İtalya ve Sicilya’daki Hellen yerleşimlerini (MÖ VIII-III. yüzyıl arası), Syrakusai’ın Romalılarca fethini (MÖ 212) ve Etrüskleri (MÖ VIII-II. yüzyıllar arası) incelenmektedir. Roma: Doğuşundan Cumhuriyet’in Sonuna (433-456) başlıklı yirminci bölümde, Roma tarihinin krallık ve cumhuriyet dönemleri değerlendirilmektedir. Bu bağlamda Roma’nın geleneksel kuruluş tarihi olan, MÖ 21 Nisan 753’ten başlanılarak, Roma’daki Etrüsk egemenliği sü­reci (ca. MÖ 600 – 509), Roma Cumhuriyet Dönemi (MÖ 509 – 27) ve de Iulius Caesar ile Augus­tus’un askeri ve siyasi faaliyetleri, alt başlıklar şeklinde ele alınmaktadır. Augustus Döneminde Roma (457-465) başlıklı yirmi birinci bölümde, MÖ 27 – MS 14 yılları arasında Roma İmparator­luğu’na yön vermiş ve aynı zamanda da principatus (imparatorluk) rejiminin kurucusu olan Augus­tus ve faaliyetlerine yer verilmektedir. Başkentin Dışındaki İtalya (467-484) başlıklı yirmi ikinci bölümde ise, Pompeii ve Ostia gibi önemli Roma yerleşimleri incelenmektedir. Neron’dan Hadria­nus’a Roma (485-509) olarak adlandırılan yirmi üçüncü bölümde, MS I ile III. yüzyılın başları arasın­daki zaman periyodunda Roma tahtına hükmeden imparatorlar ele alınmaktadır. Söz konusu imparatorlar incelenirken, Iulius – Claudiuslar (MS 14-69); Üç Kısa Saltanat (MS 68-69); Flaviuslar (MS 69-96); Yüksek İmparatorluk (MS 96 – 193) ve de Severuslar (MS 193-235) alt başlıkları açılmakta ve her imparator detaylı olarak anlatılmaktadır.

Roma Eyalet Kentleri (511-536) yirmi dördüncü bölümdür. Burada, İtalya dışındaki eyaletlerdeki kentlerin İtalya’dakilere ne ölçüde benzediği ve ne ölçüde farklı olduğu konusu tartışmaya sunulmaktadır. Bu inceleme, Atina, Ephesos, Pergamon, Perge, Palmyra, Jeraş ve Leptis Magna kent­leriyle başlamakta, Nimes, Londra ve Trier ile de devam etmektedir. Geç Antikçağdaki Dönü­şümler (537-551) başlıklı yirmi beşinci bölümde, Constantinus Dönemi’ndeki Roma, Kudüs ve Konstantinopolis kentleri ele alınmaktadır. Yazar, Büyük Constantinus Dönemi’nin, Antikçağın so­nu, Ortaçağın başlangıcı, Akdeniz ve Yakındoğu’nun tarihindeyse yeni bir dönemin açılması anlamı­na geldiğini vurgulamaktadır. Akabinde, bu dönüşümü temsil eden bazı öğeleri, özellikle de Akde­niz Havzası’ndaki kentlerin değişen görünüş ve işlevleri üzerinde bir etkisi olan unsurları detaylı ola­rak aktarmaktadır. Bölümler bu şekilde sonlanmaktadır. Çalışmanın sonunda Kavramlar Sözlüğü (553-560) bulunmaktadır. Burada, kitabın içinde kullanılan kavramlar ve de terimler açıklanmakta­dır. Daha sonraki kısım olan Ek Okumalar (561-568) kapsamında, eserin içeriğindeki konularla ilgili olarak daha detaylı bilgi sahibi olmak isteyen okurlar için kaynak listesi verilmektedir. Akabinde, Kay­nakça (569-594), Görsel Kaynaklar (595-604) ve Dizin (605-613) kısımları ile kitap sona er­mektedir.

Akdeniz Uygarlıkları Araştırma Enstitüsü, Akdeniz Eskiçağ Araştırmaları Anabilim Dalı, Antalya.

Çiğdem ÖNER (MA.)
demrederin@gmail.com

  • Atıf Düzeni
  • Direkt Link

Ç. Öner, Antik Kentler: Antik Yakındoğu, Mısır, Yunan ve Roma’da Kentsel Yaşamın Arkeolojisi. Yazar: C. Gates, Çeviren: B. Cezar. Libri II (2016) 497-501. DOI: 10.20480/lbr.2016042

Kalıcı bağlantı adresi: http://www.libridergi.org/2016/042

26 Aralık 2016 Fatih YILMAZ
← Piri Reis ve Kolomb Sonrası Türk Haritacılığı
Sylloge Nummorum Graecorum Turkey 9. The Özkan Arıkantürk Collection, Volume 1: Troas →

Yayın Gönderme

Çalışmalarınızı Editöryal Prensiplere ve Yazım İlkelerine göre düzenledikten sonra,  libri@akdeniz.edu.tr
adresine gönderebilirsiniz.

eISSN: 2458-7826

PhaseKapakWeb
PhaseKapakWeb
PhaseKapakWeb PhaseKapakWeb PhaseKapakWeb

SAYI I (2015)

SAYI II (2016)

SAYI III (2017)

SAYI IV (2018)

Search for Publication

En çok okunanlar

  • The Treaty Between Rome and Lycia of 46 BC
    The Treaty Between Rome and Lycia o...
  • Bizanslılar
    Bizanslılar
  • Savaşçı Kadınlar Amazonlar
    Savaşçı Kadınlar Amazonlar
  • Lycia and Classical Archaeology: The Changing Nature of Archaeology in Turkey
    Lycia and Classical Archaeology: Th...
  • Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eski Eser Koleksiyonu: Grek, Roma ve Bizans Sikkeleri
    Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi...
  • Müslümanların İktisadi Düşünce ve Analize Katkıları
    Müslümanların İktisadi Düşünce ve A...
  • Intercession and Succession, Enlightenment and Reflection: The Inscriptional Program of the Karatay Madrasa, Konya
    Intercession and Succession, Enligh...
  • Roma: Kartalların İmparatorluğu
    Roma: Kartalların İmparatorluğu
  • Kahramanın Doğuş Miti: Mitolojinin Psikolojik Yorumu
    Kahramanın Doğuş Miti: Mitolojinin ...
  • Selçuklu Devleti’nin Kuruluşu
    Selçuklu Devleti’nin Kuruluşu
  • Mitolojiden Alegoriye
    Mitolojiden Alegoriye
  • Kapadokya’da Zeus Kültü
    Kapadokya’da Zeus Kültü
  • Senatus’ta Adaylık Toga’sıyla Rakipleri C. Antonius ve L. Catilina Aleyhine Konuşma
    Senatus’ta Adaylık Toga’sıyla Rakip...
  • Büyük Konstantin: Yenilmez İmparator, Muzaffer Hıristiyan
    Büyük Konstantin: Yenilmez İmparato...
  • Jül Sezar’ın Ölümü: Tarihteki En Ünlü Suikastın Öyküsü
    Jül Sezar’ın Ölümü: Tarihteki En Ün...

PhaseKapakWeb

eISSN: 2149-7826

Destekleyenler

Libri

  • Ana Sayfa
  • Dergi Hakkında
  • Son Sayı
  • Arşiv
  • Yazım İlkeleri
  • Yayın Süreci
  • İletişim

Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

Popüler Yayınlar

  • The Treaty Between Rome and Lyci...
  • Bizanslılar
  • Savaşçı Kadınlar Amazonlar
  • Lycia and Classical Archaeology:...
  • Ege Üniversitesi Edebiyat Fakült...
  • Müslümanların İktisadi Düşünce v...
  • Intercession and Succession, Enl...

Son Çıkan Yayınlar

  • Küçük Topla Egzersiz Hakkında 8 Temmuz 2022
  • Çok Arkadaşa Sahip Olmak Hakkında 6 Nisan 2022
  • Determinations Concerning Grave Stelae with Banquet Relief Found in the Surroundings of Yalova in the Context of the Old and New Findings 25 Mart 2022
  • Herakleitos of Rhodiapolis: Addenda et Corrigenda to TAM II 911 18 Şubat 2022
  • New Honorary Inscriptions from Termessos for Emperor Hadrianus and His Wife Sabina 29 Aralık 2021
  • A New Funerary Inscription from Olympos (Lycia) and an Addendum to TAM II 1075 29 Aralık 2021
  • Two New Epitaphs from Termessos 29 Aralık 2021

Yayın Arama

Arşiv

Flag Counter
  • Ana Sayfa
  • Dergi Hakkında
  • Son Sayı
  • Arşiv
  • Yayın Etiği
  • Yayın Gönderme
  • Yazım İlkeleri
  • Yayın Süreci
  • İletişim
Copyright © 2015 www.libridergi.org
  • Türkçe