LIBRI
Epigrafi, Çeviri ve Eleştiri Dergisi
  • tr
  • en
  • Ana Sayfa
  • Dergi Hakkında
  • Son Sayı
  • Arşiv
  • Yayın Etiği
  • Yayın Gönderme
  • Yazım İlkeleri
  • Yayın Süreci
  • İletişim
Anasayfa » 2016 » Kader Üzerine

Kader Üzerine

Kader Üzerine

CICERO

ISBN: 9786059115933
Sayfa: 221
Baskı Yılı: 2015
Baskı Yeri: İstanbul
Yayınevi: Zeplin Kitap

LIBRI II (2016) 403-405
DOI: 10.20480/lbr.2016026
Geliş Tarihi: 06.06.2016 | Kabul Tarihi: 15.07.2016
Elektronik Yayın Tarihi: 23.08.2016
Telif Hakkı © Libri Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi, 2016

pdf  PDF indir

references  PDF görüntüle

info  Atıf Düzeni

CICERO, Kader Üzerine. İstanbul 2015. Zeplin Kitap, 211 sayfa. Çev. C. C. Çevik. ISBN: 9786059115933

MÖ 106-43 yılları arasında yaşayan Romalı devlet adamı, şair, hatip ve düşünür Marcus Tullius Cicero döneminin siyasi ve edebi ortamına damgasını vurmuştur. Roma’nın çalkantılı siyasi haya­tında aktif bir biçimde rol alarak consul’lüğe kadar yükselmiş, bununla birlikte almış olduğu hukuk, edebiyat ve felsefe öğrenimi sonucunda da pek çok eser kaleme almıştır. Şiirle başlayan edebi hayatı söylevler, hitabet sanatı üzerine yazılar, mektuplar ve felsefi yazılarla devam etmiş­tir. İyi bir felsefe eğitimi alan Cicero, Hellence felsefi terimlerin Latince karşılıklarını da bularak Latince’nin felsefe dili olması için çaba harcamıştır. Felsefe üzerine yaptığı çalışmalarla sadece Roma kültürünün değil aynı zamanda Hellen kültürünün ve eserleri kaybolmuş filozofların günü­müzde bilinmesini sağlamıştır. Kendisi, eserleriyle batı düşünce tarihini derinden etkilemeyi ba­şarmış önemli bir düşünürdür.

Cicero, şiir, mahkeme savunmaları, dostluk, yaşlılık, erdem ve hitabet sanatı gibi pek çok konu üzerine önemli eserler kaleme almıştır. Bu eserlerden biri de, İstanbul Üniversitesi, Latin Dili ve Ede­biyatı bölümünde doktora eğitimini sürdüren C. Cengiz Çevik tarafından Türkçe’ye kazandırı­lan De Fato (Kader Üzerine) adlı çalışmadır. Bu kitap, Hellen felsefe okullarında (Epikuros, Stoa ve Akademia) tartışılan kader ve özgür irade sorunsalı üzerine var olan farklı görüşlerin sunul­duğu ve Cicero’nun kader üzerine kendi deneyimlerini aktardığı felsefi bir çalışmanın ürünüdür. Cicero bu eseri De Natura Deorum (Tanrıların Doğası) ve De Divinatione (Kehanet Üzerine) baş­lıklı kitaplarının devamı olarak kaleme almıştır. De Fato tek kitaptan oluşmakta ve Cicero tarafın­dan MÖ 44 (15 Mart) ile MÖ 43 (1 Ocak) tarihleri arasında yazıldığı varsayılmaktadır.

Türkçe çeviriye kısa bir Önsöz (9-10) ve Giriş (11-13) ile başlayan Çevik, Cicero’nun kariyeri ve eserlerini, yaşadığı dönemin siyasi olaylarıyla bağdaştırarak De Fato adlı eserin hangi koşullar için­de ortaya çıktığını okuyucuya sunmaktadır. Bu doğrultuda, Cicero Hakkında (13-20) başlıklı kısım, bağlamsal ve zamansal açıdan eserin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Okuyucuya su­nulan bu bilgilendirici girişin ardından De Fato biçimsel, yazınsal ve felsefi açıdan değerlendiril­mektedir. Biçimsel Açıdan İçerik (23-30) bölümünde ilk olarak tarihsel verilerden hareketle eseri­n tarihlendirilmesi yapılmaktadır. İkinci olarak, eser üzerinde çalışma yapmayı düşünen yeni araştır­macılar için oldukça faydalı olacak eserle ilgili el yazmaları, önemli edisyonlar ve çeviriler liste­lenmektedir.

Yazınsal Açıdan İçerik (31-40) bölümündeyse eserin kayıp olan kısımlarından bahsedilip günü­müze ulaşmayan dört kayıp bölüm tanıtılmakta ve kayıp kısımlar için eserin genel içeriği ve konu bütünlüğüne uygun öneriler sunulmaktadır. Bu bölüm metnin yazınsal tarzının, yöntem ve bö­lüm­le­mesinin anlatıldığı kısımla birlikte son bulmaktadır. Çevik bu bölümde Cicero’nun anlatım tarzını değerlendirip konu olarak De Natura Deorum ve De Divinatione başlıklı eserlerinin devamı olan De Fato’nun anlatım dili olarak farklılık gösterdiğini belirtmektedir. İlk iki eser Platon’un eserlerinde kullandığı diyalog yöntemi ile yazılmışken, De Fato’da monolog yöntemi tercih edil­miştir. Çevik, Hirtius’un felsefi bir konunun irdelenmesini istediği için Cicero’nun aktarma yönte­mi­ne başvurduğunu savunmaktadır. Bu konu üzerine var olan modern tartışmalar da sunulduk­tan sonra metnin konularına göre sınıflandırılıp içerikleri hakkında kısa bilgilerin verildiği sonraki bölüme geçilmektedir.

Felsefi Açıdan İçerik (41-134) bölümünde ilk olarak De Fato’da ön plana çıkan felsefe ekolleri, bu ekollerin öncü filozofları ve felsefe görüşleri genel hatlarıyla tanıtılmaktadır Kitapta en fazla yer verilen kısım eserin felsefi açıdan incelendiği bu bölümdür. Bu bölüm içerisinde Stoa felsefe­sini geniş bir şekilde ele alan yazar ilk olarak filozof Zenon tarafından kurulan bu felsefi sistemin do­ğuşunu ve gelişimini, Marcus Aurelius’un “Roma Stoacılığı” olarak aktarılan döneminin sonuna kadar incelemektedir. Ardından Stoa felsefesinin temel problem alanı olan etik, fizik ve mantık kav­ram­larına değinilmekte, Stoacı filozoflar eşliğinde evrensel akıl ve evren ile tanrı gibi konular tartışılmaktadır. Ayrıca bu bölümde De Fato’da adı geçen iki büyük Stoa filozofu Khrysippos ve Po­seidonios’a yer verilmiştir. Khrysippos’un Stoa mantığının gelişiminde nasıl bir rol oynadığı ve kader anlayışına değinilirken, Poseidonios’un kimliği, Stoa felsefesindeki yeri, kader ve tanrı gibi konular üzerindeki görüşleri de tanıtılmaktadır.

Filozoflar eşliğinde Stoa felsefesinin temel kavramları ve görüşleri tanıtıldıktan sonra, De Fa­to’da adı geçen ikinci felsefe ekolü atomculuk başlığı altında genel bir çerçeveyle okuyucuya su­nul­maktadır. Leukippos ve Demokritos’un ön plana çıktığı bu felsefe akımını “atomculuk” olarak adlandırmanın doğruluğu tartışılıp bu adlandırmanın mümkün olduğu sonucuna varılmaktadır. Leukippos ve Demokritos’un yaşam hikâyelerine yer verilip, atomcu felsefenin temel öğretileri ve dayandığı esaslardan söz edilmektedir. Yazar konunun devamında Leukippos ve Demokri­tos’un atom anlayışını değerlendirerek zorunluluk ve kader konularını ele almaktadır. Akabinde öğretisini Demokritos’un atomculuğuna ve Pyrrhon’un kuşkuculuğuna dayandırarak kendi hazcı ahlak felsefesini inşa eden Epikuros’un öğretisinin farklı kaynaklardan öğrenilebileceğini belirt­mek­tedir. Bu eserlerden en önemlisi olarak görülen şair Titus Lucretius Carus’un De Rerum Na­tura isimli eseri temel alınıp Epikurosçu öğretinin ilkeleri değerlendirilmektedir. Epikuros’un etik, doğa ve tanrı anlayışı gerek Stoa felsefesiyle mukayese edilerek gerekse modern yazarların gö­rüş­lerine yer verilerek açıklanmaktadır. Daha sonra Epikuros’un atom anlayışıyla Demokritos’un atom anlayışının bir mukayesesi yapılıp, atomlardaki sapma ve özgür irade arasındaki bağlantı üze­rinde durulmaktadır. Atomculukla ilgili kısım Cicero’nun Epikuros öğretisini nasıl algıladığın­dan bahsedilerek son bulmaktadır.

De Fato’da bahsedilen diğer felsefe okulu Sokrates’in öğrencilerinden Euklides tarafından MÖ IV. yüzyılda kurulan Megara Okulu’dur. Yazar burada ilk olarak Megara Okulu’nun kuruluşuna ve gelişimine değinmekte ve de mantığın evrilişine olan katkısından bahsetmektedir. Bu bölüm Me­garalı Diodoros’un hayatıyla ilgili bilgiler sunularak devam etmektedir. Yazar, Diodoros’un kader ve zorunluluk anlayışıyla yakından ilgili bulduğu “temel argüman” olarak bilinen mantık tezini ta­nıtıp, bu tezin De Fato’ya yansımasını aktararak bu bölümü sonlandırmaktadır.

Filozoflarla ilgili kısımlar, Akademia kuşkuculuğunun önemli isimlerinden biri olan Karnea­des’ten bahsedilerek son bulmaktadır. Akademia ekolü ve Karneades’in kuşkuculuğunun ön planda olduğu bu bölümde Karneades’in fikirlerine eserlerinde en çok yer veren yazar olarak Ci­ce­ro’nun kuşkuculuğa bakış açısı okuyucuya sunulmaktadır. Son olarak kader konusunda bir taraf olmayan ama sunduğu bilgilerle ikna edici bir yaklaşım sergileyen ve Cicero’yu etkilemeyi başaran Karneades’in kuşkucu yaklaşımının De Fato’daki yansıması aktarılmaktadır. De Fato’da görülen ekollerin anlatımı tamamlandıktan sonra Felsefi Açıdan İçerik bölümü Felsefe Terminolo­jisi (124-134) başlıklı kısımla son bulmaktadır. Bu kısımda, Cicero’nun De Fato’da Hellence’den Latince’ye çevirdiği felsefe terimleri sıralanmakta, bu terimlerin Türkçe açıklamaları yapılmakta­dır.

Kitabın son bölümü, Latince metin ve bu metnin Türkçe çevirisinden oluşmaktadır (141-198). Metin ve çeviri kısmına geçilmeden önce çeviri yöntemi hakkında kısa bir bilgilendirme de sunul­maktadır. Kitap Kısaltmalar ve Kaynakça (199-211) kısmıyla son bulmaktadır. Cicero bu eserinde kader ve özgür istenç sorununu masaya yatırarak Hellen felsefe okullarının konu üzerine düşün­celerini aktarıp yorumlamaktadır. Filozofların farklı görüşlerini bir arada sunarak sadece döne­mindekilere değil, günümüz okurlarına da kader olgusuna daha geniş bir perspektiften bakma im­kânı sunmaktadır. De Fato’yu dilimize kazandıran Çevik ise, metni gerek biçimsel gerekse ya­zınsal açıdan kapsamlı bir şekilde irdelemektedir. De Fato’da öne çıkan felsefe ekolleri ve filozof­lara yoğunlaşarak titiz bir çalışma ortaya koymaktadır. Sonuç itibariyle, Cicero’nun kader soru­nunu tartıştığı bu felsefi eser çevirmenin yaptığı ayrıntılı ve bilgilendirici incelemeyle birleşerek okurun konuya vakıf olmasını sağlamakta ve okuru konu hakkında düşünmeye sevk etmektedir.

Akdeniz Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi,
Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri Bölümü, Antalya

Selda YENİ (MA)
selda.yeni@gmail.com

  • Atıf Düzeni
  • Direkt Link

S. Yeni, Kader Üzerine. Yazar: Cicero. Libri II (2016) 403-405. DOI: 10.20480/lbr.2016026

Kalıcı bağlantı adresi: http://www.libridergi.org/2016/026

1 Eylül 2016 Aykan A.
← Çocuklar için Ortaçağ
De Profectione Ludovici VII in Orientem: The Journey of Louis VII to the East →

eISSN: 2458-7826

Yayın Gönderme

Çalışmalarınızı Editöryal Prensiplere ve Yazım İlkelerine göre düzenledikten sonra,  libri@akdeniz.edu.tr
adresine gönderebilirsiniz.

SCImago Journal & Country Rank

eISSN: 2458-7826

    PhaseKapakWeb
    PhaseKapakWeb
    PhaseKapakWeb PhaseKapakWeb PhaseKapakWeb

    SAYI I (2015)

    SAYI II (2016)

    SAYI III (2017)

    SAYI IV (2018)

    Search for Publication

    En çok okunanlar

    • Plutarkhos, Paralel Yaşamlar: Agesilaos
      Plutarkhos, Paralel Yaşamlar: Agesi...
    • Aşk, Seks & Tragedya (Klasik Çağ Aşkları Aramızda Nasıl Devam Ediyor?)
      Aşk, Seks & Tragedya (Klasik Ç...
    • İskitler, Hunlar ve Göktürkler’de Din ve Sanat
      İskitler, Hunlar ve Göktürkler’de D...
    • Doğu Ülkeleri Tarihinin Altın Çağı
      Doğu Ülkeleri Tarihinin Altın Çağı
    • Ortaçağ Avrupası’nın Ölümle Dansı
      Ortaçağ Avrupası’nın Ölümle Dansı
    • Büyük İskender
      Büyük İskender
    • Antigonus the One-Eyed: Greatest of the Successors
      Antigonus the One-Eyed: Greatest of...
    • Piri Reis ve Kolomb Sonrası Türk Haritacılığı
      Piri Reis ve Kolomb Sonrası Türk Ha...
    • Anadolu Selçukluları: Bir Hanedanın Evrimi
      Anadolu Selçukluları: Bir Hanedanın...
    • Pseudo-Plutarkhos, Nehirler ve Dağ İsimleri Hakkında
      Pseudo-Plutarkhos, Nehirler ve Dağ ...
    • Yüceliğe Hakaret Davasında Cornelius Savunması
      Yüceliğe Hakaret Davasında Corneliu...
    • Arkaik Dönem İonia Üretimi Ticari Amphoralar
      Arkaik Dönem İonia Üretimi Ticari A...
    • Plutarkhos, Moralia: Şans Üzerine
      Plutarkhos, Moralia: Şans Üzerine
    • Tarihe Yön Veren Büyük Komutanlar: İskender, Hannibal ve Sezar’ın Liderlik Dehası
      Tarihe Yön Veren Büyük Komutanlar: ...
    • Barbarlıktan Medeniyete Vikingler
      Barbarlıktan Medeniyete Vikingler

    PhaseKapakWeb

    eISSN: 2149-7826

    Libri

    • Ana Sayfa
    • Dergi Hakkında
    • Son Sayı
    • Arşiv
    • Yazım İlkeleri
    • Yayın Süreci
    • İletişim

    Creative Commons Lisansı
    Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

    Son Çıkan Yayınlar

    • Strabon, Geographika (Coğrafya): Kitap XI.1-14 20 Mart 2025
    • Stamped Amphora Handles from Magarsus 18 Şubat 2025
    • New Dedications from Phaselis to Apollon Epidamos, Artemis Pergaia and Hephaistos 28 Aralık 2024
    • New Inscriptions from Olympos (Lykia) 21 Aralık 2024
    • New Inscriptions from Nikaia XVI: Votives to Zeus (Bronton and Gorzaios) 18 Aralık 2024
    • New Reading of I.Mylasa I, 403 15 Aralık 2024
    • A Wandering Jewish Tombstone 9 Aralık 2024
    • Eine Gruppe neuer Grabinschriften aus Kestel bei Bursa 27 Mart 2024

    Yayın Arama

    Arşiv

    Flag Counter
    • Ana Sayfa
    • Dergi Hakkında
    • Son Sayı
    • Arşiv
    • Yayın Etiği
    • Yayın Gönderme
    • Yazım İlkeleri
    • Yayın Süreci
    • İletişim
    Copyright © 2015 www.libridergi.org
    • Türkçe