Rubicon, The Last Years of the Roman Republic
T. HOLLAND
ISBN: 1400078970
Sayfa: 408
Baskı Yılı: 2005
Baskı Yeri: New York
Yayınevi: Anchor Books
LIBRI VII (2021) 37-38
Geliş Tarihi: 15.02.2021 | Kabul Tarihi: 20.02.2021
Elektronik Yayın Tarihi: 01.03.2021
Telif Hakkı © Libri Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi, 2021
T. HOLLAND, Rubicon, The Last Years of the Roman Republic, New York 2005. Anchor Books, 408 sayfa ( 9 harita 38 resim ile birlikte)
ISBN: 1400078970
Tom Holland, tarihsel çalışmaları nedeniyle Cambridge Üniversitesi’nce en üst düzeyde ödüllendirilen bir İngiliz radyo yapımcısıdır. Herodotos’un Historiai, Vergilius’un Aeneas, Homeros’un Illias ve Thukydides’in Peloponnesos Savaşları eserlerini radyoya uyarlayarak Radyo 4 için programlaştırmıştır. İlk olarak 2003 yılında İngiltere’de yayımlanan Rubicon. The Last Years of the Roman Republic bu eser, esas itibarıyla Roma Cumhuriyeti’nin son yüzyılını mercek altına tutarak, MÖ 49 yılında Gaius Iulius Caesar’ın Rubicon Nehri’ni geçişine kadar olan siyasi ve askeri olaylar ile sonrasını ele alarak, cumhuriyetin nasıl principatusa/imparatorluğa evrildiğini gözler önüne seriyor. Yazarın özellikle antik kaynakların aktarımları ve modern kaynakların desteğiyle kurguladığı eseri her kesimden okuyucu için kolay anlaşılır bir dille kaleme alınmış canlı ve akıcı bir anlatıma sahip. Tarihsel olaylar, o dönemde eser vermiş antik yazarların bakış açılarını yansıtacak şekilde onların eserlerinden anekdotlara yer verilerek değerlendiriliyor. Yazar, eserin tamamında Cicero, Cato gibi dönemin eser veren politik figürlerine sık sık söz vererek onların canlı tanıklıklarına başvuruyor ve böylece okuyucu dönemin ruhunu da yakından takip edebiliyor. Ayrıca, yazar söz ettiği tüm karakterleri ve şehirleri çok canlı bir biçimde betimleyerek adeta yaşama geri döndürüyor. Ayrıca olaylar dizisi kronolojik olarak aktarılmakla birlikte, sebep sonuç ilişkileri bağlamında, zaman zaman farklı olaylar arasındaki bağlantılar yerinde geri dönüşlerle yeniden anımsatılıyor ve böylece Roma politik yaşamındaki hareketli karmaşıklık daha anlaşılır bir şekilde okuyucuya sunuluyor.
Kitap; Preface ile The Paradoxical Republic, The Sibyl’s Curse, Luck Be a Lady, Return of the Native, Fame is the Spur, A Banquet of Carrion, The Debt to Pleasure, Triumvirate, The Wings of Icarus, World War ve The Death of the Republic adlı 11 bölümden oluşuyor. Kitabın sonunda bir de zaman çizelgesi ve ardından notlar ile yararlanılan kaynakların bir listesi yer alıyor.
Preface (xiii-xxi), Caesar’ın Rubicon Nehri’ni geçmesiyle Roma Cumhuriyeti’nin karşı karşıya kaldığı durum ile yakın geçmişte buna benzer siyasi olaylar arasındaki benzerliğe ve özellikle günümüzde Amerika Birleşik Devletleri ile Roma Devleti arasındaki modern karşılaştırmalara değinerek, o dönemin siyasi, askeri ve kültürel olaylarıyla bu olaylarda kilit rol alan kimi karakterlerin, olayların üzerinden ikibin yıl geçmesine rağmen halen daha günümüzü nasıl etkilediğini vurguluyor.
Birinci Bölüm (1-30), Sibyl kitaplarının ortaya çıkış mitosuyla Roma Cumhuriyeti’nin tesisi ve Roma’nın hızla büyüyerek İtalya ve Akdeniz coğrafyasına hakim oluşu, Roma kentinin ve yaşamının canlı bir tasviri, Cumhuriyet yönetimi ve memuriyetleri, toplumsal sınıflar ile patrici-pleb mücadeleleri ve Gracchus kardeşleri konu ediyor.
İkinci Bölüm (31-58), Roma’nın büyük bir güç olacağı ve işgalci değil fakat kendi çocukları tarafından tecavüze uğrayacağı kehanetini vurgulayarak, Kartaca ve Korinth’in yıkımı, Asia Eyaleti’nin tesisi, Mithradates Savaşları, Müttefikler Savaşı ile Roma Devleti’nin gelir kaynağı olan vergi sistemini ele alıyor.
Üçüncü Bölüm (59-81), Sulla’nın askeri ve politik kariyeriyle, Marius’un politik hırsı ve Roma’daki politik çekişmeler ve güç dengelerini, Sulla’nın Roma’ya ordusuyla girişi ve bunun politik anlamıyla sonrasında gelişen olayları ele alıyor. Ayrıca, Mithradates öncesi ve sonrası Atina’ya bir göz atıyor.
Dördüncü Bölüm (82-107), Roma politik hayatının merkesi olan Forum’un tasviri, Sulla ve Rakipleri Cinna ile Marius arasındaki mücadele, Sulla’nın Crassus ve Pompeius ile ittifakı, Sulla’nın diktatörlüğü ve reformlarıyla Roma’da bir seçim gününün canlı bir tasvirini konu ediyor.
Beşinci Bölüm (108-149), Roma’da aile ve çocuk eğitimi hakkındaki bilgilerin ardından Caesar’ın doğumundan itibaren Roma hayatının onun düşüncelerini nasıl şekillendirdiğini ve politik kariyeri ile Cicero, Crassus ve Pompeius’un kariyerlerini ele alıyor. Ayrıca gladiator oyunlarının Roma için ne anlama geldiği ve Spartacus Ayaklanması konu ediliyor.
Altıncı Bölüm (150-178), Lucullus’un kariyeri ve Claudius ailesi, Mithradates Savaşları, Armenia Krallığı ile olan münasebet, Korsan sorunu ve Pompeius’un zaferi, Pompeius’tan görevi alan Lucullus’un Mithradates’e karşı zaferi ve yeni Aleksandros olarak ortaya çıkışı ve Doğu’daki düzenlemeleri konu ediyor.
Yedinci Bölüm (179-211), Lucullus ve Hortentius örneğinden hareketle Roma’daki lüks düşkünlüğü ile Cloudia örneğinden hareketle Roma’daki yozlaşma, Caesar’ın yaşamı ve politik manevralarını bağlamında Roma geleneklerinden nasıl uzaklaşıldığını Cicero ve Cato gibi muhafazakar Romalılar’ın gözünden değerlendirerek, Catillina Tertibi ve Cicero’un Cumhuriyet’i kurtarmasını konu ediyor.
Sekizinci Bölüm (212-249), Pompeius ve Caesar’ın consulluk mücadeleleri, Cato’nun Cumhuriyet adına yaptıkları, I. Triumvirlik ve buna karşı Cicero’nun Cumhuriyeti koruma çabası, Lucullus’un Pleb Tribunu olması ve oluşturduğu milis kuvvetle Roma’yı ele geçirmesi, Caesar’ın Gallia Savaşları ve Roma’daki yansıması ile Triumvirate’nin son bulmasını konu ediyor.
Dokuzuncu Bölüm (250-296), Pompeius ve Crassus’un ikinci kez consul oluşları ile beş yıllığına Syria ve Hispania proconcullukları, Crassus’un Parthia Seferi ve yenilgisi; Roma yayılmacılığı, Caesar’ın Britannia Seferi, Pompeius’un Roma’Nın en güçlü kişisi haline gelişi, Caesar ve pompeius arasındaki iç savaşı hazırlayan sebepler ve bu sırada Roma’daki politik sahneyi konu ediyor.
Onuncu Bölüm (297-337), Caesar’ın Rubicon Nehri’ni geçişi, Pompeius’un emriyle Roma kentinin boşaltılması, Pompeius’un önce Yunanistan’a oradan da Aegyptos’a gidişi ve orada öldürülmesi; Caesar’ın Roma’ya girişi ve sonrasındaki politik durum, Antonius’un Anadolu’daki faaliyetleri, Caesar’ın Aegyptos’a gidişi ve Roma’ya döndükten sonraki durum ve öldürülmesini konu ediyor.
Onbirinci Bölüm (338-378), Caesar’ın öldürülmesinin ardından gelen belirsizlik ve Octavianus’un Caesar’ın vasiyetini kabul ederek onun evlatlığı olarak Roma’daki politika sahnesine çıkışı ve Cumhuriyet’i principatus’a dönüştüren siyasetini konu ediyor.
Süleyman Demirel Üniversitesi
Fen Edebiyat Fakültesi
Hüseyin Köker (Doç. Dr.)
huseyinkoker@gmail.com
Kalıcı bağlantı adresi: http://www.libridergi.org/2021/lbr-0290