LIBRI
Epigrafi, Çeviri ve Eleştiri Dergisi
  • tr
  • en
  • Ana Sayfa
  • Dergi Hakkında
  • Son Sayı
  • Arşiv
  • Yayın Etiği
  • Yayın Gönderme
  • Yazım İlkeleri
  • Yayın Süreci
  • İletişim
Anasayfa » 2015 » Eskiçağ’da Kadın, ‘Toprak Altındaki Kadının Sessiz Çığlığı’

Eskiçağ’da Kadın, ‘Toprak Altındaki Kadının Sessiz Çığlığı’

Eskiçağ’da Kadın, ‘Toprak Altındaki Kadının Sessiz Çığlığı’

Binnur ÇELEBİ

ISBN: 9786053963110
Çeviren:
Sayfa: 140 (14 resim ile birlikte)
Baskı Yılı: 2015
Baskı Yeri: İstanbul
Yayınevi: Arkeoloji ve Sanat Yayınları

LIBRI I (2015) 71-75
DOI:  10.20480/lbr.2018115467
Geliş Tarihi: 18.10.2015    Kabul Tarihi: 20.10.2015
Elektronik Yayın Tarihi: 29.12.2015
Telif Hakkı © Libri Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi, 2015

pdf  PDF indir

references  PDF görüntüle

info  Atıf Düzeni

B. ÇELEBİ, Eskiçağ’da Kadın, ‘Toprak Altındaki Kadının Sessiz Çığlığı’. İstanbul 2015. Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 140 sayfa (14 resim ile birlikte). ISBN: 9786053963110

Çalışmasını kadın araştırmaları çerçevesinde tamamlamış olan Binnur Çelebi, ‘kadın’ kavramını Eskiçağ Tarihi kapsamında ele almaktadır. Yazar, sosyal olgular ışığında kadının siyasal, eko­nomik ve sosyal statüsünü daha iyi yansıtabilmeyi hedeflemektedir. Bu nedenle, günümüzden bin­lerce yıl öncesine uzanarak Eskiçağ kadınının, tarihin derinliklerinde gizlenen sosyo-ekonomik yapısını destekleyen insan düşüncesini ve gelişimini, arkeolojik kalıntıların ve filolojik kaynakların yardı­mıyla aktarmaya çalışmak yazarın diğer amaçları arasındadır. Sümer, Asur ve Hitit kanunları te­mel alı­narak ataerkil toplumlarda cinselliğin algılanışı ve cinsellikle ilgili kavramlar ise, odaklanılan diğer konular arasındadır. Eser üç ana başlıktan oluşmaktadır. Her ana başlık kendi içinde sonuç ve kaynakça bölümleriyle noktalanmaktadır.

Birinci bölüm bir ana başlık ve dokuz alt başlıktan oluşmaktadır. Bu ana başlık altındaki sekiz alt başlık ise, kronolojik bir sıra takip edilerek sunulmaktadır. Bölüm, Sümer, Babil, Asur ve Hi­tit Kanunlarında Kadına Yönelik Cinsel Suçlar ve Cezalar (7) ana başlığı ile başlamakta, alt baş­lıklar ise, Giriş (7-10), Babil, Assur ve Hititlerde Hukuksal Düzenlemeler (10-14), Bekâret (14-21), Zina (21-27), Zina İftirası (27-28), Tecavüz (28-33), Sonuç (33-35), Kaynakça (35-37) şeklinde sı­ralanmaktadır.

Sümer, Babil, Assur ve Hitit Kanunlarında Kadına Yönelik Cinsel Suçlar ve Cezalar (7) ana baş­lığının Giriş (7-10) alt başlığı altında, konunun temelinde yatan kadın kavramı önce dilbilimsel açıdan açıklanmaktadır. Sonrasında ise, kavramın anlamına daha geniş bir açıyla bakılmaktadır. Bu alt başlıkta ana başlığın konusu, biyolojik ve psiko-sosyal boyutları ile tarihsel ve kültürel açı­dan tanıtılmaktadır. Eserin Giriş bölümünde, ana başlığın içeriği hakkında bilgiler de sunulmakta­dır. Giriş’te yer verilen kısımdan, bu bölümde tarihsel bir inceleme temel alınarak hukuk ve cin­siyetin nasıl bir ilişki içerisinde olduğunun anlatıldığını öğrenmek mümkündür. Yazar hangi nok­talar üzerinde ağırlıklı olarak durulacağını açık ve net ifadelerle belirtmektedir. Bu noktalardan bi­ri ise söz konusu toplumlarda hukuk yoluyla kadının nasıl bir kenara atıldığı ve erkeklere ba­ğımlı bırakıldığı konularının karşılaştırılmasıdır. Kadın konusuyla ilişkili olarak kanunların ortak ve farklı yanlarının özellikle kadın bakış açısıyla ortaya konulacak olmasına ise dikkat çekilmektedir.

İkinci alt başlık Sümer, Babil, Assur ve Hititlerde Hukuksal Düzenlemeler’i (10-14) ile ilgilidir. 19. yüzyılın başlarında arkeolojik araştırmalar sayesinde, çivi yazılı tabletlerin bulunması ve çivi yazısının çözülmesi ile bu düzenlemeler çok geçmeden başlamıştır. Öncelikle bazı araştırmacılar tarafından çiviyazısı hukuku olarak tabir edilen hukuk anlayışından bahsedilmeye başlanmakta­dır. Bu hukuk anlayışı sonraki zamanlarda şekil değiştirerek kadınlarla ilgili suçların ve mülkiyet haklarının en fazla yer aldığı ve cezaların çok daha sert olduğu Orta Asur kanunlarını da berabe­rinde getirmiştir. Bunun yanı sıra toplumsal bir varlık olan insanın evrensel doğası göz önünde bulundurul­makta ve cinsellik kavramı irdelenmektedir. Cinsel suçlara ilişkin farklı toplumlardaki hukuki du­rumlar karşılaştırılarak bir gözlem yapılmaktadır.

Bekâret (14-21) adlı üçüncü alt başlık altında, bekâret kavramı konu edilmekte ve bu kav­rama yüklenen toplumsal değer yargısından bahsedilmektedir. Toplumsal ahlakın bekâret konu­sunda erkeğe ve kadına ne şekilde emrettiği, bekâret konusunun temelini oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra cinsellikte bir kadın bedeni olarak bakire olan bir kız ve olmayan bir kadın kanun­lar nezdinde değerlendirilmektedir. Hukuki değişimler ve kuşaklararası değişimler bakımından kadının durumu da vurgulanmaktadır.

Zina (21-27) olarak belirlenen dördüncü alt başlıkta, ataerkil düzendeki evliliklerde evli olan kadının ve erkeğin birbirleri haricinde yasak bir cinsellik yaşaması durumunda, eşit olmaksızın uygulanan cezai ve hukuki yaptırımlar, zina ile ilgili çeşitli maddeler örnek gösterilerek yorumlan­maktadır.

Zina İftirası (27-28) adlı beşinci alt başlık, böyle bir iftira söz konusu olduğunda Eski Ön Asya toplumlarında evli kadınların aklanabilmesinin zorluğunu içermektedir. Bununla birlikte cezai yap­tırımların çeşitliliği ve çoğunlukla ölümle sonuçlanması dikkati çeken diğer bir husustur.

Tecavüz (28-33), altıncı alt başlık olarak belirlenmektedir. Bu kavrama bir yandan feminist yaklaşımla yorum getirilirken, diğer yandan hukuka göre yapılan açıklamalar dikkate alınarak ayrı bir bakış açısı getirilmektedir. Ataerkil zihniyete göre, kadının tecavüze uğraması çok farklı bir boyuttadır. Çünkü kadın bu zihniyete göre, erkeği kışkırttığı için suçu kendisinde barındıran obje olarak düşünülmüştür. Mitolojik söylenceler ışığında, tecavüz vakasının çok daha eskilere dayan­dığı belirtilmektedir. Eskiçağda gelenek ve göreneklerin kanunlarla girift ilişkinden bahsedil­mekte ve ilginç çıkarımlarda bulunulmaktadır. Eser özellikle Asur ve Hitit kanunları, örf ve adet­ler­i, zina, tecavüz, bekâret gibi cinsiyet ve cinsellik içeren konular üzerindeki farklılıkları ve ben­zerlikleri, hukuki düzenlemelerdeki değişiklikleri okuyucuya sunmaktadır.

Birinci bölümün Sonuç (33-35) kısmında kadının ikincilleştirilmesi konusunda temeller Me­zo­potamya’da atılırken binlerce yıllık tarih sürecinde bu durumun kendinden sonra gelen mede­niyetlere bıraktığı etki özetlenmektedir.

İkinci ana başlık Hitit Hukukunda Evlenme ve Boşanma/Eski Ahit, Yeni Ahit ve Kur’an’daki Kutsal Metinlerle Benzerlikleri ve Farklılıkları (39) üzerinedir. Bu ana başlık altında on alt başlık yer almaktadır. Bölüm; Giriş (39-42), Hitit Aile Hukuku (42-43), Hitit Kanunlarında Evlilik (43-51), Evlilikteki Amaç: Soyun Devamı (51-58), Çok Eşli Evlilik ve Cariyeler (58-68), Çok Evlilikte Levirat Örneği (68-71), Hitit Kanunlarında Boşanma (71-79), Evliliğe İhanet: Zina (79-87), Sonuç (87-90), Kaynakça (90) alt başlıklarından oluşmaktadır.

Hitit Hukukunda Evlenme ve Boşanma (39) konulu ikinci ana başlık, içerisinde Eski Ahit, Yeni Ahit ve Kur’an’daki Kutsal Metinlerle Benzerlikleri ve Farklılıkları barındırmaktadır. Bu bölümün Giriş (39-42) kısmında, binlerce yıl toprak altında kalan ve unutulan ölü dillerin çivi yazılı tabletler aracılığıyla karanlık bir döneme tuttuğu ışık, kuşkusuz Sümerlerin kültürel mirası olan yazılı huku­kuna da yansımaktadır. Çeşitli kavimlerin sahip olduğu yazılı hukuk geleneği kapsamında konuyla ilgili örneklemeler yapılmaktadır. Bu örneklemelerin yanı sıra kanun maddeleri bağlamında de­ğer­lendirilen Hitit aile hukukunda evlilik ve boşanma konusu da irdelenmektedir.

İkinci alt başlık Hitit Aile Hukuku (42-43) ile ilgilidir. Hitit aile hukuku, aile kurumunu ve aile­deki bireyleri ilgilendiren bir medeni hukuk dalıdır. Bu hukuk, medeni kanun kapsamı içerisinde aile hukuku, evlenme ve boşanma durumunda malların paylaştırılması, velayet ve veraset gibi hukuki başlıkları şekillendirmektedir.

Hitit Kanunlarında Evlilik (43-51) üçüncü alt başlığın konusunu oluşturmaktadır. Evlilik ko­nusu, ataerkil aile yapısı bakımından Hitit toplumlarında da diğer toplumlarda olduğu gibi toplu­mun en küçük birimini oluşturan aile kavramı üzerinden anlatılmaktadır. Kanunların bu bakım­dan evlilik konusunda nasıl yaptırımlarda bulunduğu net bir şekilde gözlemlenebilmekte­dir. Bu­nunla birlikte, Hititlerde evlilik kurumu, kadının ataerkil toplumlarda satılması esasına dayandı­rılmasının üzerinden hukuk maddeleri örnek gösterilerek yorumlanmaktadır. Aynı şekilde Hitit kanunlarının Kur’an ayetleriyle benzerlik göstermesi de bu kanunlara ayetler kanıt gösterilerek açıklanmaktadır.

Evlilikte Amaç: Soyun Devamı (51-58) dördüncü alt başlıktır. Soy kavramı evlilik temel alına­rak, Hitit kralı Telipinu fermanından, Tevrat’a, Hıristiyanlık’tan İslam’a kadar birçok bakımlardan analiz edilmektedir.

Beşinci alt başlık Çok Eşlilik ve Cariyeler’i (58-68) konu edinmektedir. Bu başlıkta da diğer baş­lıklarda olduğu gibi çok eşlilik ve cariyeler menfu Hitit kanunları eşliğinde okuyucuya sunul­makta­dır. Hitit kanunları dikkate alındığı zaman, evliliğin tek eşli olduğu konusunda kesin hükmün ol­ma­dığının anlaşılması, yazılı belgelerden edinilen bilgilerin nezdinde ise, cariyelerin de varlığının farkına varılması değinilen diğer hususlar arasındadır. Yazar hangi dinde tek eşlilik vardı, hangi dinlerde tam tersiydi ve bu durumun toplumlarda işleyişi nasıldı gibi sorulara cevap niteliğinde bilgiler vermektedir. Çelebi, böylece bahsedilen işleyişle ilgili çeşitli kanılara varmanın mümkün­atını da okuyucuya sunmaktadır.

Çok Evlilikte Levirat Örneği (68-71) altıncı alt başlık olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu örnek, akrabalar arasındaki evliliği yasaklayan düzenlemelerle ilişkilidir. Hitit kanunlarıyla ve Hıristiyan­lık’taki yaptırımlarla örnek daha anlaşılabilir şekilde açıklanmaktadır.

Yedinci alt başlık olan Hitit Kanunlarında Boşanma (71-79) konusu, Hitit toplumunda kölele­rin, özgürlerin ve soylu sınıfın boşanmalarına ilişkin belgeler ve ilgili maddeler öncülüğünde sınıf­lararası benzerlikler ve farklılıklar ortaya koyulmaktadır. Başlığın sonuna gelindiğinde İslam huku­kunda boşanmanın nasıl olduğuyla ilgili açıklamalar, diğer dinler göz önünde tutulduğunda bir karşılaştırma niteliğindedir.

Evliliğe İhanet: Zina (79-87) konusuyla oluşturulan sekizinci alt başlıkta yazarın, elde bulunan mevcut maddeler üzerinden kadının haklarının ne olduğunu ya da olmadığını konu edindiği anla­şılmaktadır. Bu durumun getirdiği sonuçlarla ilgili bilgilere de yer verilmekte, sonuç kısmında ise, konu İslam’da ne şekilde karşılandığıyla noktalanmaktadır.

İkinci Bölümün Sonuç (87-90) kısmında, evliliklerin kanuni bir çerçeve içinde işlenmesi, evlili­ğin temel amacının soyun devamı olarak düşünülmesi, Yahudi, Hristiyanlık ve İslam dininde evli­liklerin neyi disipline ettiği özetlenmektedir. Zina, çok eşlilik gibi durumların din söz konusu oldu­ğunda nasıl bir hal aldığına, kadınların aleyhine, erkeklerin lehine olan durumların genel olarak neler olduğuna ilişkin değerlendirmelerde bulunulmaktadır.

Üçüncü Ana başlık Eskiçağ Dininde Kadın-Ana Tanrıçadan Günahkâr Kadına (95) şeklinde olup, bu ana başlık kendi içinde altı alt başlığı içerisinde barındırmaktadır. Bu alt başlıklar, Giriş (95-110), Hayvanlar Hakimi Ana Tanrıça (110-112), Her Şeyi Yaratan Kadının Tarihi Yok Edildi (112-119), Şifacı Ana Tanrıçadan Cadı Tanrıçaya (119-128), Cadı İlan Edilen Tanrıçalar (128-138), Kaynakça (128-138) şeklindedir.

Yazar, Giriş (95-110) kısmında kadınların tüm bu akademik araştırmalardan memnun kalıp kalmadığını sorgulamaktadır. Durum böyleyken yazar kadınlarla ilgili işlediği konunun, ortaya konulan bilgiler ışığında daha fazla sorgulanması gerektiğine de ayrıca dikkati çekmektedir. Üçün­cü bölüm, ataerkil kökenden, kadının toplum içerisindeki statüsüne, sosyal haklarından, din içerisindeki yerine kadar, anlatılmak istenen durumları çok geniş bir yelpazede okuyucuya sun­muştur. Çelebi bu bölümün Giriş kısmında, semavi dinlerde kadına bakış açısını ve kadının Eski Yunan tanrılarında nasıl betimlendiğini okuyucuya aktarmaktadır. Eski Yunan inancında cinselliğe hoşgörüyle bakan tanrıların yanı sıra kötü kadın olarak betimlenen zaman zaman da aşk kadını olarak gösterilen tanrıçalara da yer vermeye özen göstermektedir.

İkinci alt başlık Hayvanlar Hakimi Ana Tanrıça (110-112) şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Neo­litik Çağ’ın başından beri hayvanlarla birlikte temsil edilen kadın ve tanrıçalar örneklerle anlatılmaktadır. Buradaki amaç kadının üstlendiği anlamda gizlidir. Kadın yer yer doğa ve ya­şamla mücadele eden kişi olarak gösterilirken, yer yer güç sembollerinden biri olarak anlatıl­maktadır. Her medeniyetin mitolojisine göre, kadın kavramının nasıl değişkenlik gösterdiği ise, değinilen diğer bir noktadır. Ana tanrıçanın tabiata, vahşi hayvanlara ve içgüdüler üzerindeki hâkimiyetinin, zaman içerisinde erkeklere özgü bir hal aldığını gözlemlemesi yazarın dikkat çek­tiği yorumlar arasında yer alır.

Üçüncü alt başlık Her Şeyi Yaratan Kadının Tarihi Yok Edildi (112-119) şeklindedir. Peki, bu durum süreç içerisinde nasıl oldu? Bu soruya farklı bir bakış açısı getiren yazar, Paleolitik Çağ’dan itibaren uzunca bir dönem baskın sayıda kadın heykelciklerinin yapılmasının asıl nedeninin, bu toplulukların kadından yüksek beklentiler içinde olmasını birer simgesel işaret olarak göster­mektedir. Yazar ilk çobanların kadın olması ya da yazıyı ilk bulanın kadın olması gibi örnekler öne sürerek bu sürecin nasıl geliştiğini yorumlamaya çalışmaktadır. Aynı zamanda ana tanrıça konu­suna eseri boyunca değinerek, bu konuya bağlı bilgilerin daha sonrasında erkek egemen düşün­ceyle nasıl şekillendiğine ilişkin bilgilere de yer vermektedir.

Eserin dördüncü alt başlığı Şifacı Ana Tanrıçadan Cadı Tanrıçaya (119-128) başlığı altında okuyucuya, bir dönüşüm olduğu mesajını vermektedir. Çelebi, eski çağlardan günümüze büyü adlı olayın ilkel bir düşüncenin ürünü olarak görülmesinden dolayı din kavramının içinde yer ala­mayacağından bahsetmektedir. Büyü denince akla gelebilen cadı kelimesinin önce terminolojik bir değerlendirilmesi yapılmıştır. Paleolitik Çağ’dan itibaren Eski Yunan pantheon’unda kadının şifacı olarak görülmesi, Tevrat’ta sihirbaz kadınların öldürülmesinin emredilmesi, ortaçağda bü­yücü/cadı olarak yargılananlarının çoğunun kadın olması değinilen konular arasındadır. Bu konu­lar kapsamında şifacı olarak bilinen ancak daha sonra kadının nasıl cadı tanrıçaya dönüştüğünü anlatan bir oluşum aktarılmaya çalışılmıştır.

Cadı İlan Edilen Tanrıçalar (128-138) bu bölümün beşinci alt başlığıdır. Bu tanrıçalar, antik­çağın şefkat ve acıma ile insanlarla ilgilenen, çocuk veren bir Ana Tanrıçası olarak görülürken, süreç içerisinde edinilen algıda, bebek öldüren, uzun saçlı dişi bir şeytana dönüşmektedir. İlgili duruma bu dönüşümle ilgili yapılan alıntılar, dini belgelerdeki bahsi geçen yerler örnek göste­rilmektedir. Dönüşüm ilk olarak Hekate’nin yanı sıra Kirke ve Medeia gibi kadın kahramanlar örnek gösterilerek anlatılmaya başlanmakta, sonrasında bu durum tek tanrılı dinler ve edebiyat yoluyla toplumların hafızasında ne şekilde yer aldığının aktarılmasıyla okuyucuya sunulmaktadır. Yazar bu dönüşümden bahsettikten sonra ‘Korkunç Ana’ ve ‘Ölüm Anası’ unvanlarıyla kutsal kadına yönelik oluşturulan kadının saygınlığını yok etmeye çalışma çabasının varlığına değinmektedir. Ancak bu çabanın boşa çıktığını ifade etmektedir. Yazar buna istinaden Özgürlük Heykeli unva­nını taşıyan Hekate’yi modern dünyaya yansıtılan saf bir ışık olarak düşünmektedir.

Sonuç olarak Çelebi, bu çalışmasında Kadın’ın antikçağdan itibaren verdiği zorlu savaşı bir kadın gözünden değerlendirmektedir. Yazara göre, kadının bu denli içinde bulunduğu mücadele aslında, onun her dönemde ve her farklı medeniyette ikincilleştirilmeye karşı verdiği büyük bir savaşımdır.

Akdeniz Üniversitesi
Akdeniz Uygarlıkları Araştırma Enstitüsü

Pınar ÖZTÜRK (M.A.)
pinar.ozturk.1988@gmail.com

  • Makale Atıf Düzeni
  • Makaleye Direkt Link

B. ÇELEBİ, Eskiçağ’da Kadın, ‘Toprak Altındaki Kadının Sessiz Çığlığı’. İstanbul 2015. Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 140 sayfa (14 resim ile birlikte). ISBN: 9786053963110. Tanıtan: Pınar ÖZTÜRK, Libri I (2015) 71-75.

Kalıcı bağlantı adresi: http://www.libridergi.org/2015/lbr-0001

13 Temmuz 2016 Aykan A.
← The Treaty Between Rome and Lycia of 46 BC
Al Servizio della Repubblica di Venezia: Le Lettere di Massimiliano Buzzaccarini Gonzaga, Commendatore di Malta, inviate alla Magistratura dei Cinque Saviialla Mercanzia 1754-1776 →

Yayın Gönderme

Çalışmalarınızı Editöryal Prensiplere ve Yazım İlkelerine göre düzenledikten sonra,  libri@akdeniz.edu.tr
adresine gönderebilirsiniz.

eISSN: 2458-7826

PhaseKapakWeb
PhaseKapakWeb
PhaseKapakWeb PhaseKapakWeb PhaseKapakWeb

SAYI I (2015)

SAYI II (2016)

SAYI III (2017)

SAYI IV (2018)

Search for Publication

En çok okunanlar

  • PLUTARKHOS, Agesilaos & Pompeius: Giriş, Değerlendirme ve Açıklayıcı Notlar
    PLUTARKHOS, Agesilaos & Pompei...
  • Dirty Wars: The World is a Battlefield
    Dirty Wars: The World is a Battlefi...
  • Gladyatörler: Tarihin En Ölümcül Sporu
    Gladyatörler: Tarihin En Ölümcül Sp...
  • Sualtı Arkeolojisindeki Tarihsel Partikülarizme [Tek Tarafçılığa] Yönelik Bir İtiraz
    Sualtı Arkeolojisindeki Tarihsel Pa...
  • Stobaios, Anthologium IV. 23. 61; 28. 19; 25. 50
    Stobaios, Anthologium IV. 23. 61; 2...
  • Salâhaddin Eyyûbî ile Pisalıların Anlaşması
    Salâhaddin Eyyûbî ile Pisalıların A...
  • Avrupa’daki Asya ve Batı’nın Şekillenişi Cilt 2, Tek Dünyaya Doğru – Antik İran ve Batı
    Avrupa’daki Asya ve Batı’nın Şekill...
  • Iordanes, Catalaunum Savaşı
    Iordanes, Catalaunum Savaşı
  • Anadolu’da Kadın On Bin Yıldır Eş, Anne, Tüccar, Kraliçe
    Anadolu’da Kadın On Bin Yıldır Eş, ...
  • Ravzatü’s Safa Mülük-i Gazneviyye
    Ravzatü’s Safa Mülük-i Gazneviyye
  • Medieval Scandinavian Armies 2: 1300-1500
    Medieval Scandinavian Armies 2: 130...
  • M.Ö. 1177 Medeniyetin Çöktüğü Yıl
    M.Ö. 1177 Medeniyetin Çöktüğü Yıl
  • Plutarkhos, Paralel Yaşamlar: Agesilaos
    Plutarkhos, Paralel Yaşamlar: Agesi...
  • Aşk, Seks & Tragedya (Klasik Çağ Aşkları Aramızda Nasıl Devam Ediyor?)
    Aşk, Seks & Tragedya (Klasik Ç...
  • İskitler, Hunlar ve Göktürkler’de Din ve Sanat
    İskitler, Hunlar ve Göktürkler’de D...

PhaseKapakWeb

eISSN: 2149-7826

Destekleyenler

Libri

  • Ana Sayfa
  • Dergi Hakkında
  • Son Sayı
  • Arşiv
  • Yazım İlkeleri
  • Yayın Süreci
  • İletişim

Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

Popüler Yayınlar

  • PLUTARKHOS, Agesilaos & Pom...
  • Dirty Wars: The World is a Battl...
  • Gladyatörler: Tarihin En Ölümcül...
  • Sualtı Arkeolojisindeki Tarihsel...
  • Stobaios, Anthologium IV. 23. 61...
  • Salâhaddin Eyyûbî ile Pisalıları...
  • Avrupa’daki Asya ve Batı’nın Şek...

Son Çıkan Yayınlar

  • Küçük Topla Egzersiz Hakkında 8 Temmuz 2022
  • Çok Arkadaşa Sahip Olmak Hakkında 6 Nisan 2022
  • Determinations Concerning Grave Stelae with Banquet Relief Found in the Surroundings of Yalova in the Context of the Old and New Findings 25 Mart 2022
  • Herakleitos of Rhodiapolis: Addenda et Corrigenda to TAM II 911 18 Şubat 2022
  • New Honorary Inscriptions from Termessos for Emperor Hadrianus and His Wife Sabina 29 Aralık 2021
  • A New Funerary Inscription from Olympos (Lycia) and an Addendum to TAM II 1075 29 Aralık 2021
  • Two New Epitaphs from Termessos 29 Aralık 2021

Yayın Arama

Arşiv

Flag Counter
  • Ana Sayfa
  • Dergi Hakkında
  • Son Sayı
  • Arşiv
  • Yayın Etiği
  • Yayın Gönderme
  • Yazım İlkeleri
  • Yayın Süreci
  • İletişim
Copyright © 2015 www.libridergi.org
  • Türkçe
  • English (İngilizce)