Eski Çağ’da Lahitler
S. M. Z. HASDAĞLI
ISBN: 9786059680578
Sayfa: 82
Baskı Yılı: 2019
Baskı Yeri: İstanbul
Yayınevi: Türk Eskiçağ Bilimler Enstitüsü Yayınları
LIBRI VII (2021) 47-48
Geliş Tarihi: 27.01.2021 | Kabul Tarihi: 17.02.2021
Elektronik Yayın Tarihi: 01.03.2021
Telif Hakkı © Libri Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi, 2021
S. M. Z. HASDAĞLI, Eski Çağ’da Lahitler. İstanbul 2019. Türk Eskiçağ Bilimler Enstitüsü Yayınları, 82 sayfa (Bibliyografya ve 92 resim ile birlikte). ISBN: 9786059680578
Yazar Melike Zeren Hasdağlı’nın bu eserinin araştırma süreci, Uşak Üniversitesi, BAP Koordinasyon Biriminin 2016/SOSB008 numaralı projesine istinaden yapılmıştır. Kitap, insanoğlunun en eski zamanlarından beri ölümden sonra yeniden dirilme inancının temelini oluşturan, ölüm ve öte dünya inancına ait konulara değinmekle birlikte, Eskiçağ ölü gömme biçimlerinin en yaygın ve önemlilerinden olan lahitler hakkında bilgi vermektedir. Bu çalışmada lahit kullanımının başlangıcından, Geç Antikçağ’a kadar olan süreçte, bölgelere ve zamana göre değişiklik gösteren lahit biçimleri ve bezeme özellikleri kısaca tanıtılmaktadır. Kitap, İçindekiler (IV), Önsöz (V), Giriş (1-2), Lahit Mezar Geleneğinin Uygulandığı Bölgeler ve Lahitler (3), Mısır (3-7), Girit (7-10), Mezopotamya (10-14), Anadolu (14-37), Kıta Yunanistan ve Kykladlar (37-40), Etruria ve Magna Graecia (40-50), Kuzey Afrika ve Levant (50-65), Thrakia ve Makedonia (65-70), Karadeniz (70-73), Kaynakça (73-81) bölümlerinden oluşmaktadır.
Lahit Mezar Geleneğinin Uygulandığı Bölgeler ve Lahitler (3) kısmında Mısır, Girit, Mezopotamya, Anadolu, Kıta Yunanistan ve Kykladlar, Etruria ve Magna Graecia, Kuzey Afrika ve Levant, Thrakia ve Makedonia, Karadeniz, lahitllerine dair tarihsel süreç içerisinde malzeme, mimari, bezemesine ve ritüeline dair bilgiler verilmiştir.
Mısır (3-7) bölümünde kronolojik gelişim takip edilmiş, krallar ve sülaleler dönemi içinde barındırdığı tipolojiler baz alınarak incelenmiştir. Bu döneme dair incelenen lahitlerde, kil, ağaç, bazalt, granit, alabaster, kuvarts, metal malzemelerin kullanımına dair bilgiler verilmiş, mimari olarak sandık ve anthropomorphik biçimli lahitler, üzerlerindeki bezeme unsurları ve içerdiği ritüel anlamlarıyla anlatılmıştır.
Girit (7-10) bölümünde ise, Erken, Orta, Geç Minos dönemlerine dair bilgiler verilmiş, Girit’in özgün lahitleri olarak larnakslar üzerinden malzeme, kullanım detayları, bezeme süreci gelişimi, MÖ 2000 yıllarından yaklaşık olarak MÖ 980 sonrasına kadar değerlendirilmiş, mezar geleneklerinin değişimine dikkat çekilerek larnaksların dönemsel artış ve azalışları vurgulanmıştır.
Mezopotamya (10-14) kısmında yoğun kültürel etkileşimin sonucu olarak, tipolojideki çeşitlilik detaylı bir sınıflandırma ile aktarılmıştır. Bu bölgede ve aynı zaman diliminde birlikte kullanılan larnaks ve lahitler incelenmiş, Asur ve Babil mezar örnekleri malzeme ve plan olarak karşılaştırılıp, çizimlerle desteklenip, statü ve uygulanan mezar ritüeline göre yorumlanmıştır.
Anadolu (14-37) bölümünde ise Anadolu’daki lahit kullanım geçmişi, bu coğrafyanın barındırdığı çok uluslu yapıyla birlikte incelenmiş, bölgesel farklılıklar gösterdiği için tipolojinin yanı sıra, bölgeler ve kültürler üzerinden sınıflandırılmıştır. Doğuda Urartu kaya mezarları ve lahitleri; Batıda Klazomenai, Sardis, Lydia, Pergamon, Ephesos, Karia, Lykia; Ota Anadolu’da ise Frig kaya mezarları ve tümülüslerden çıkarılan mezar ve lahitler malzeme, plan ve bezeme unsurlarıyla incelenmiş, kendi içlerinde tipolojilere ayrılarak karşılaştırılmıştır. Lahit üzerlerindeki bezeme unsurlarında dönemin ruhunu yansıtan konular ile lahitlere uygulanan ritüeller bölgesel olarak karşılaştırılıp, kronolojik değerlendirilmiştir.
Kıta Yunanistan ve Kykladlar (37-40) bölümünde ise Miken bağlantılarına değiniliyor, en erken MÖ 900 tarihli lahit örneklerinden başlayarak, mimari, malzeme ve süsleme gelişimi inceleniyor. Arkaik Dönem, Klasik Dönem ve Hellenistik Dönem yapılarının karşılaştırılması bölgesel farklılıklar da göz önüne alınarak Kerameikos, Makesalia, Eretria, Thessalia, Attika, Akarnania, Aigina örnekleri üzerinden değerlendiriliyor. Özellikle iç kısımlarında estetik anlayışa dikkat çekilirken, fresko stuko kaplı, yüksek kabartmalı lahit tekneleri ile kırma çatılı lahit kapakları Hellen sosyal yaşantısının ve mimarisinin lahitlerdeki yansıması olarak nitelendiriliyor.
Etruria ve Magna Graecia (40-50) bölümünde Etrüsk mezarlarının, Mısır mezarları ile olan benzerliğine dikkat çekilirken gelişmiş Etrüsk lahit tiplerinin de Hellen Uygarlığı tarafından sürdürülmesi geleneksel bir aktarım olarak yansıtılıyor. Ölü evi geleneğinin devamı olarak lahit ve kline ilişkisine yer verilirken, inhumasyon ve kremasyon geleneklerine bağlı olarak gelişen lahit tipleri açıklanıyor. Etrüsk sanatında Anthropomorfik olarak nitelendirilen lahit kapaklarının üzerindeki heykel ve büstler hakkındaki aktarımlar, sosyal sınıflandırma, yaşam kültürü ve mimari tarzlar hakkındaki oluşumlar hakkında bilgiler veriliyor. Geçmişi MÖ VII. yüzyıla dayanan Etrüsk lahit geleneğinin MÖ III. yüzyıla değin Hellen Uygarlığı’nca uzantısına dair Tarentum, Matapontum, Rhegion, Aleksandria, Sicilya, Palermo, Kartaca’da bulunan örnekler üzerinden analitik olarak değerlendirme yapılmıştır.
Kuzey Afrika ve Levant (50-65) bölümünde Byblos’taki MÖ 2000 yıllarına ait kral mezarları üzerinden kullanılan lahitler, üzerlerindeki boyalı bezemeler ve Fenike alfabesine ait yazıtlar incelenmiş, Mısır ve Yakındoğu sanatı ile ilişkilerine dikkat çekilerek, Fenike lahitlerinde görülen anthropomorphik uygulamanın Mısır ile etkileşimi üzerinde durulmuş, Akdeniz çanağındaki Sidon, Byblos, Fenike, Mısır, Tyros, Gaza, Paros, Soloi, Kıbrıs, Malta, Sicilya, Gardes, Kartaca’da bulunan lahitlerin birbirleriyle etkileşiminin yanı sıra, lahit üzerlerindeki betimlemelerden dönemlerinin tarihî ve sosyal olayların lahit mimari yansımaları olarak aktarılmıştır.
Thrakia ve Makedonia (65-70) bölümünde eski gömü şekilleri hakkında bilgiler verilip, bu yöntemler ile birlikte lahit mezarların kullanımları anlatılmaktadır. Thrakia’da bulunan tümülüslerden çıkarılan lahitler bölgesel olarak incelenmiştir. Makenonia’da bulunan lahitlerdeki kronolojik mimari gelişim ve değişimler, toplumdaki sosyal tabaka nezdinde değerlendirilmiş, kral mezarları hakkında bilgiler verilmiştir.
Karadeniz (70-73) bölümünde ise arkaik dönemlerden başlayarak gelişen lahit mezar gelenekleri ve kurganlarla olan ilişkileri aktarılıp bölgedeki kurganlardan çıkan lahitler ve gömü buluntuları hakkında detaylı bilgiler aktarılmıştır.
Sonuç olarak yazar, akademik bir araştırma olarak hazırladığı eserini yalın bir dil ile, zamansal çerçeve içinde konuyu dağıtmadan kısa ve öz biçimde ilgili okuyucusuna sunmuştur. Verdiği bilgileri çizim ve fotoğraflar ile desteklemesi konu hakkında hiç bilgisi olmayanların bile rahatça anlayıp kavrayabilmesine olanak sağlayacak niteliktedir.
Akdeniz Üniversitesi
Akdeniz Uygarlıkları Araştırma Enstitüsü
Naciye Küçük (MA.)
nyesilada@gmail.com
Kalıcı bağlantı adresi: http://www.libridergi.org/2021/lbr-0294