Timur ve Timurîler Devrinde Semerkand
Aleksandr YAKUBOVSKİY
ISBN: 9789751634825
Sayfa: 234
Baskı Yılı: 2018
Baskı Yeri: Ankara
Yayınevi: Türk Tarih Kurumu Yayınları
LIBRI V (2019) 163-167
Geliş Tarihi: 12.08.2019 | Kabul Tarihi: 22.10.2019
Elektronik Yayın Tarihi: 12.11.2019
Telif Hakkı © Libri Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi, 2019
A. YAKUBOVSKİY, Timur ve Timurîler Devrinde Semerkand. Ankara 2018. Türk Tarih Kurumu Yayınları, 92 sayfa (17 resim ile birlikte). Çev. S. Rasol. ISBN: 9789751634825
Timur ve haleflerinin dönemi (14-15. yüzyıllar), Semerkand’ın çok hızlı geliştiği bir dönemdi. Semerkand ile ilgili geleneksel tasavvurumuzu oluşturan muhteşem dış süsleme örnekleri olan mimarî eserlerin büyük bir kısmı bu dönemde yapılmıştır ki, bunlar Semerkand’ın diğer dönemlerini zaman zaman gölgede bırakmaktadırlar. Rus tarihçisi Aleksandr Yuryeviç Yakubovskiy’in 1933 yılında Leningrad’da basılmış Самарканд при Тимуре и Тимуридах (Samarkand Pri Timure i Timuridah) adlı eseri, Ermitaj Devlet Müzesi Doğu Bölümü’nün ilmi araştırma çalışmasının bir neticesidir. Sabur Rasol tarafından Türkçe’ye tercüme edilmiş olan bu eser, Timur ve Timurîler Devrinde Semerkand adlı Türkçe ismiyle 2018 yılında Türk Tarih Kurumu tarafından Türk dilli okuyucular için de ortaya koyulmuştur. Kitap, eserin ortaya çıkış sürecinin ve amacının belirtildiği Önsöz (VII-VIII) ve Yayına Hazırlayanın Ön Sözü (IX-XIII) kısımları ile başlamaktadır. Yayına Hazırlayanın Ön Sözü kısmında genellikle Ortaçağ Orta Asya ve Orta Doğu tarihi ile ilgili çalışmalar yapan Aleksandr Yakubovskiy hakkında kısaca bilgi verilmektedir. Yazarın bu eseri 1933’te (tarih vermemektedir) Ermitaj’da yapılan Timur ve Timuriler Dönemi Semerkandı’na dair bir sergi dolayısıyla hazırladığı söz edilmiştir. Müellifin, eserinde çağdaş tarihçi ve arkeologların rapor ve çalışmalarına dayanarak 1933 öncesinde çeşitli sebeplerden dolayı bu mimarî eserlerin yıkılan veya zarar gören kısımları hakkında da bilgi vermesinin önemi belirtilmektedir. Yazarın yaşadığı Sovyetler Birliği’nin bu tarihinde Timur ve toplumu kötü tasvir etmeden, bu eserin yayımlanması mümkün olmadığı anlatılmıştır. Dolayısıyla Yakubovskiy’in Timur’un olumsuz taraflarını ön plana çıkarması ve her şeyi feodal sistem çerçevesinde yorumlamasında siyasî vaziyetin büyük etkisi olduğu açıklanmaktadır. Kitapta sekiz ana konu yer almaktadır.
Eserin birinci ana bölümü Orta Asya’da Siyasî Vaziyet (1-8) ismini taşımaktadır. Burada 14. yüzyılın ikinci yarısında Doğu’da yeni ve büyük bir devlet olan Timur Devleti’nin kuruluşuna tesir eden üç faktörden bahsedilmektedir. Onlardan birincisi olarak Orta Asya’da ve Ön Asya’da zanaat ve ticaretin gelişimi gösterilmiştir. 14. yüzyıl boyunca, zanaat dalları geliştikçe ve başta Buhara ile Semerkand olmak üzere Orta Asya şehirlerinde ticarî hayat arttıkça feodaller tarafından şehirlerde gayrimenkullerin edinilmesi, sarayların inşası ve İslamiyet’in kabulü başarılı bir şekilde ilerlediğinin üzerinde durulmuştur. Ayrıca 14. yüzyılın ortasından itibaren Orta Asya’daki şehir hayatı yükselmeye başladığı ve mevcut şehirlerin büyümesiyle birlikte yeni şehirlerin ortaya çıktığı anlatılmıştır. Orta Asya’da ticaret ve sanatın gelişimine paralel olarak Ön Asya’nın bazı bölgelerinde de şehir hayatının yükseldiği görülmekte olduğu belirtilmiştir. Batı Avrupalı tüccarların Kuzey İran’da özel ticarî faaliyetlerde bulundukları, bunların dikkatini burada yetişen ve kalitesiyle ün salan Gilan ipeği celbettiği hakkında bilgiler verilmiştir. Eserde Timur Devleti’nin kuruluşuna tesir eden ikinci faktör olarak Altın Orda Devleti’nin zayıf düşmesi gösterilmiştir. Bilindiği gibi Altın Orda Devleti’nin en parlak devri olarak 14. yüzyılın ilk yarısı, yani Özbek Han devri (1312-1340) kabul edilmektedir. Yazar, bu senelerde Altın Orda’nın askerî olarak güçlenmesi Güney İdil bölgesinde Saray-Batu ve Saray-Berke gibi şehirlerin yalnızca ticarî münasebetler açısından değil zanaat dallarının gelişimi ile de şöhret bulduklarını belirtmektedir. Özbek Han’ın ölümünden 20 yıl geçmeden, Altın Orda’nın özellikle göçebe feodal tabakasında şiddetli bir şekilde hâkimiyet mücadelesi başlandığı anlatılmıştır. Altın Orda Devleti’nde cereyan eden bu olayların, özellikle şehirlerdeki kervan ticareti ve yolların emniyetini etkilediği, bu yüzden ticareti besleyen zanaatın da gittikçe gerilediği izah edilmiştir. Böylelikle 14. yüzyılın feodal kargaşaları, Orta Asya’nın tüccar ve feodallerini, Avrupa ve Uzak Doğu arasındaki kervan ticaretini yeni ticarî yollara sevk ettiği açıklanmaktadır. Timur Devleti’nin her şeyden evvel sınıfsal mücadelelerin şiddetlendiği bir zamanda meydana geldiği, üçüncü ve mühim bir nokta olarak belirtilmiştir. 13. yüzyıldaki sınıf mücadelesinin, 14. yüzyılda artarak devam ettiği tarihî olaylarla anlatılmıştır. Böylece Altın Orda, İran, Küçük Asya ve Hindistan’a karşı yapılan seferler ve uzun mücadelelerin neticesinde Büyük Timur Devleti’nin ortaya çıktığı belirtilmiştir (Türkistan Ülkesi, şimdiki Afganistan, İran ve Güney Kafkasya’nın bir kısmı). Ayrıca yeni kurulan devletin merkezi olan Semerkand şehrindeki inşaatın, bariz bir hususiyet arz ettiği, Timur’un Semerkand şehrinin üretim gücünü kuvvetlendirmek gayesiyle Altın Orda, Horasan, Azerbaycan, Ermenistan, Fars, Kirman, Mezopotamya ve diğer ülkelerdeki zanaatçıları Semerkand’a zorla getirmesi gibi anlatılarla birinci ana bölüm tamamlanmıştır.
İkinci ana bölüm Çağatay Devleti’nde Ordu ve Harp Teçhizatı (9-11) adını taşımaktadır. Onda Ermitaj Devlet Müzesi’nde yapılan Timur ve Timurîler Dönemi Semerkandı’na dair sergide yer alan ordu ve harp teçhizatı anlatılmaktadır. Burada teşhir edilen eşyanın çoğunun 16-17. yüzyıllara ait olduğu belirtilerek o devirlerde pek pahalı silahlardan sayılan yelme, askerlerin kitle harbinde en mühim silahını teşkil eden çeşitli boylardaki Moğol yayları, ancak yüksek seviyedeki bir feodal askerin sahip olabildiği kuyükler (kaftan), 15-16. yüzyıllardan günümüze kadar muhafaza edilen şimşir (eğri) kılıçlar ve Orlov Vilayeti’nde bulunan altın kaplamalı çelik miğfer hakkında bilgiler verilmektedir. Bundan başka Timur’un kendisinin 35 yıllık iktidarı döneminde orduya daima önem verdiği ve Timur ordusunun temelini Çağatay kabilesine mensup göçebelerin teşkil ettiği üzerinde durulmuştur. Yazar, Timur’un ordusunun refahlarının ancak harp zamanında yapılan yağmalar sayesinde devam edebileceğini anladığını, bundan dolayı harp siyasetini uygun gördüğü hakkında değerlendirmeler yapılmıştır. Bu ana bölümde Timur’un zamanında önemli rol oynayan bu ordunun nasıl bir ordu olduğu sorusuna yanıt verilmeye çalışılmıştır.
Eserin üçüncü ana bölümü Timur Döneminde Semerkand’da Zanaat ve İmar Faaliyetleri başlığını taşımaktadır. Burada Timur’un Semerkand şehrinin payitaht olması itibariyle ona ne kadar ehemmiyet verdiği belirtilerek ayrıca şehirde zanaatçılığın gelişmesine çok önem verildiği vurgulanmıştır. Timur’un sarayını ziyaret eden ve Tebriz üzerinden seyahat eden Kastilya Kralı’nın elçisi Clavijo’nun Timur’un Semerkand şehrindeki zanaat ve imar faaliyetlerine dair kayıt ettiği malumatlar ortaya koyulmuştur. Bu malumatlarda Timur döneminde Semerkand’a Şam’dan ok yontan ve muhtelif silah imal eden ustalar, cam ve topraktan eşya imal eden camcılar, Anadolu’dan bulabildiği her çeşit sanat erbabı ile okçular getirtildiğinden bahsedilmektedir. Bu dönemde bundan başka ticaretin gelişmesine de büyük önem verildiği ve Semerkand’ın ölçülerinin hızla gelişen ticaretin ihtiyacını karşılayamaz hale gelmesinden ötürü baştanbaşa yeniden inşa edildiği anlatılmaktadır.
Kitabın dördüncü ana bölümü ise Timur Dönemi Yapıları (17-22) olarak isimlendirilmektedir. Burada Timur’un emriyle Semerkand’da inşa edilen yapıların bir kısmının oldukça harap bir şekilde de olsa günümüze ulaştığı hakkında bilgi verilmiştir. 12. yüzyıla ait Orta Asya’daki Karahanlılar zamanının inşaatı ile 14-15. yüzyılların yapıları (saraylar, medreseler, camiler, türbeler vs.) arasındaki benzerlikler ve farklılıklar hakkında ayrıntılı malumatlar verilmektedir. 14-15. yüzyıllarda, özellikle Timur ve Timurîler döneminde, tezyinat işlerine fazlaca ehemmiyet verilmesi ve tezyinat sanatının geldiği seviye ifade edilmiştir. Çini tezyinatın, o devrin Orta Asya ve İran binalarının dekoratifinde büyük bir rol oynadığı vurgulanmıştır. İnşaat ustaları ve onların çalışma işlemi üzerine verilen bilgilerle bu ana bölüm tamamlanmıştır.
Şah-ı Zinde (23-37) başlığı eserin beşinci ana başlığıdır. Burada 14-15. yüzyıllardan günümüze kadar muhafaza edilebilen Şah-ı Zinde namı ile şöhret kazanan meşhur Semerkand yapılarından bahsedilmektedir. Güzel sanatlar bakımından da ehemmiyetli olan bu yapılar kompleksinin, feodal eşraf ve Timur ailesinin mezarlığından oluştuğu gibi bilgiler ileri sürülmektedir. Bu yapılar kompleksinde yer alan Timur devrine kadar Orta Asya’da inşa edilen Hoca Ahmed Türbesi, Timur dönemine ait Tuğluğ-Tekin Türbesi, Timur’un eşlerinden biri olan Türkan-Aka’ya ait türbe, İran sanatkârların eliyle yapılan Emirzade Türbesi, Timur’un kız kardeşi olan Şirinbek-Aka’ya ait türbe ve bundan başka yapıların da ayrıntılı tasviri yapılmaktadır. A. Yakubovskiy’in yaptığı bu yapıların tasvirini okurken müellifin Timur döneminde inşa edilen mimarî sanat eserlerine hayran kaldığı görülmektedir. Bununla birlikte yazar çalışmasında bu mezarlığın inşasında Timur’un büyük bir siyasî gaye göz önünde tuttuğundan da söz etmiştir.
Eserin altıncı ana bölümü Timur (Bibi Hanım) Camisi (39-51) adını taşımaktadır. Burada 15. asrın yazılı kaynaklarında yer alan Bibi Hanım Camisi adıyla bilinen Semerkand’daki Timur Camisi’ne ilgili geniş bilgi ortaya koyulmuştur. Şerafeddin-i Yezdî, Abdurrezzak-ı Semerkandî, Clavijo, İbn Arabşah, Hafız-ı Ebru ve 15. yüzyılın anonim bir İran müellifinin bu cami hakkındaki malumatlarından ayrıntılar aktarılmıştır. Timur’un resmî tarihçisi Şerafeddin-i Yezdî’nin 15. asrın başlarında yazdığı Zafername adlı eserinde yazılan caminin inşası için Hindistan’dan 95 adet fil getirildiği, hayvan koşulu arabaların ve pek çok insanın yardımı ile muazzam taşların taşındığına dair malumatlar ortaya koyulmuştur. Timur’un muasırı olan Arap tarihçisi İbn Arabşah’ın ise bu camiyi inşa ettiren Timur’un karakteri ve mizacıyla ilgili verdiği bilgiler ileri sürülmüştür. Bundan başka bu bölümde Timur (Bibi Nanım) Camisi’nin yıkılan veya zarar gören kısımları hakkında da önemli bilgiler verilmektedir. Eserin Yedinci ana bölümü ise Gûr-ı Mir. Timur Türbesi (53-57) başlığını taşımaktadır. Burada 14. ve 15. yüzyıllara ait Semerkand’daki Gûr-ı Mir (Emirin Mezarı) Türbesi anlatılmaktadır. Bu türbede Timur’un kendisi ve bazı yakınlarının medfun olduğundan bahsedilmiştir. Ayrıca türbenin fevkalade zengin tezyinatının tasviri ayrıntılarıyla verilmektedir. Burada Semerkand’ın tarihî abidelerinin tetkik ve muhafazası işinde 35 senelik ömrünü sarf etmiş olan arkeolog V. L. Vyatkin’in Timur Türbesi’nin iç tezyinatı ile ilgili tasviri de ortaya koyulmuştur.
Kitabın son ana bölümü Uluğ Bey Zamanında Semerkand (59-64) adını taşımaktadır. Burada 15. yüzyılın başlarında yazan yarı resmî tarihçi Şerafeddin-i Yezdî’nin Zafername eseri, İranlı şair Câmî’nin 1481 tarihinde yazdığı Divan’ı, 15. yüzyılın Çağatay şairi Nizameddin-i Süheylî’nin Divan’ı ve 12. yüzyıl şairi Nizamî-i Gencevî’nin Hamse-i Nizamî adlı eseri hakkında kısa bilgiler verilmektedir. Bu el yazma eserlerinden başka bir 16. yüzyıl İran ressamının resminden de bahsedilmektedir. Bu eserin, 16-17. yüzyıllarda Hindistan’da hüküm süren Babür Hanedanlığı’nın soy kütüğünü içermekte olduğu ve 16. yüzyıl Doğu ressamlarının hükümdarlarını nasıl tasvir ettiklerini anlatması bakımından olduğu kadar hükümdarların hayatlarını gösteren malumatı ihtiva etmesi bakımından da gayet enteresan olduğu belirtilmektedir. Ana bölüm içerisinde ayrıca Timur’un 1405 yılında vefatından sonraki olaylar üzerinde kısaca durulmaktadır. Orta Asya’daki, bilhassa Semerkand’daki kültürel hayatın, ta 15. yüzyılın yarısına kadar zirvede kalmaya devam ettiğinden söz edilerek Timur’un torunu ve alim Uluğ Bey zamanındaki (1409-1449) Semerkand’ın edebiyat, ilim ve inşaat sanatı sahasında kültürel faaliyetlerin merkezi olduğu vurgulanmıştır.
Eser, istifade edilen çalışmaların belirtildiği Kaynakça (65-67), kullanımını kolaylaştıran Dizin (69-72) ve Ekler Listesi (75) ile resimlerin yer aldığı Ekler (73-92) kısımları ile son bulmaktadır. Burada tanıtımı yapılan Aleksandr Yakubovskiy’in çalışması, Timur ve Timurîler Dönemi üzerine yapılacak olan çalışmalarda görülmesi ve mutlaka incelenmesi gereken Ortaçağ Orta Asya tarihi için yazılmış önemli yayınlardan biridir. Kitap, Çağatay Devleti’nde ordu ve harp teçhizatı, Timur dönemindeki Semerkand’da zanaat, imar faaliyatleri ve mimarî yapılarına dair malumatları ayrıntıları ile aktarması açısından da mühim bir kaynaktır. Ayrıca Timurîler devri sanatı üzerine de çalışmak isteyen araştırmacıların mutlaka görmesi gereken nadir çalışmalardan biridir.
Akdeniz Üniversitesi
Yakınçağ Dönemi Anabilim Dalı
Gülkayır OROZBAEVA (Doktora Öğrencisi)
calilkizi@bk.ru
Kalıcı bağlantı adresi: http://www.libridergi.org/2019/lbr-0205