LIBRI
Epigrafi, Çeviri ve Eleştiri Dergisi
  • tr
  • en
  • Ana Sayfa
  • Dergi Hakkında
  • Son Sayı
  • Arşiv
  • Yayın Etiği
  • Yayın Gönderme
  • Yazım İlkeleri
  • Yayın Süreci
  • İletişim
Anasayfa » 2019 » Yunan Düşüncesinin Kaynakları

Yunan Düşüncesinin Kaynakları

Yunan Düşüncesinin Kaynakları

Jean-Pierre VERNANT

ISBN: 9789754067422
Sayfa: 123
Baskı Yılı: 2013
Baskı Yeri: İstanbul
Yayınevi: Cem Yayınevi

LIBRI V (2019) 149-152
Geliş Tarihi: 23.07.2019 | Kabul Tarihi: 17.10.2019
Elektronik Yayın Tarihi: 09.11.2019
Telif Hakkı © Libri Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi, 2019

pdf PDF indir

references PDF görüntüle

info Atıf Düzeni

J. P. Vernant, Yunan Düşüncesinin Kaynakları. İstanbul 2013. Cem Yayınevi, 123 sayfa. Çev. H. Portakal. ISBN: 9789754067422

P. Vernant 4 Ocak 1914 doğumlu Fransız tarihçidir. 1975’te College de France’da profesör olan Vernant, felsefi kavramlar tarihi gibi yepyeni bir alan yarattı. Böylece ilk Hellen düşünürlerinden yola çıkarak batı ussallığının do­ğuşuna ışık tuttu. Özellikle Hellen Düşüncesinin Kaynakları adlı eserinde, din­sel anlayıştan kurtulabilmiş bir yolu izleyen ve mitolojiye neler borçlu oldu­ğunu, bu mitolojiyi nasıl aştığını, Hellen aklının doğuş kimliğini ortaya serer. Özellikle antik Hellas’ın yeni bir hareket kazandığı ve kendine özgü yollar bul­duğu MÖ VIII. ve MÖ VII. yüzyıllar arası geçiş döneminin çok iyi bir şekilde incelendiğini görürüz. Bu yüzyıl arasındaki dönüşüm dönemi, hatta doğu sti­linin üstünlük kazandığı bir anda bile polis kurumunun (yönetiminin) temel­lerinin atıldığı ve politik düşüncenin böyle laikleşmesiyle birlikte felsefenin yükselişini çok rasyonel bir biçimde gözlerimizin önüne sermektedir. 8 bö­lümde incelenen kitap tarihsel çerçeve ile başlar.

Birinci bölüm (17-25), (Giriş) Bu bölümde Akdeniz dünyasının MÖ 2000 ve 1400’lü yılları arasındaki dönemin bir özeti yapılır. Avrupa halklarının ka­rışımı, Eski Mısır, Miken, Hitit uygarlıkları ve aralarındaki ticari ve kültürel ya­kınlaşma ile arasındaki kültür alış verişi hakkında bilgi verilir. İkinci bölüm (25-39), (Miken Krallığı). Miken Uygarlığı’nın toplumsal örgütlenmesi özellikle dinsel, politik, askeri, yönetimsel ve ekonomik açıdan bir sarayın çevresinde örgütlenmiş (merkezileşmiş) yapı açıklanır. Saray ekonomisinin karmaşık hi­yerarşisi ile krallık denetimcileri sayesinde oluşan kâtipler sınıfını açıklar.

Üçüncü bölüm. Egemenlik Bunalımı (39-47). Bu bölümde Miken Kral­lığı’nın yıkılışı, Dorların Peleponnesos’a, Girit’e ve Rodos’a kadar yayılması analiz edilir. Metal işlemenin yerini demir alır. Ölüler yakılmak yerine gömü­lür. Ayrıca 7 bilge geleneğinin Hellenler arasındaki tuhaf doğuşu açıklanır. Dördüncü bölüm Polis’in Evrensel Ruhu’dur (47- 63). Polis’in ortaya çıkışı ger­çek anlamda Hellen düşünce sisteminde önemli belirleyici unsurlardan biri­dir. Hellenler’e özgün bir sistem olan polis, düşünce yapısında önemli deği­şimler getirmiştir. Polis, en üstün politik bir aygıt haline geliyor ve devlette tüm otoritenin anahtarı oluyor. Burada en can alıcı nokta sözün artık mitsel bir sözcük olmaktan çıkmasıdır. Artık tartışma ve usavurma başlamıştır. Bu­radan da doğal olarak söyleme karşı kendiliğinden bir “karşı söylem” doğmuş ve bunun sonucunda da retorik ortaya çıkmıştır. Polis’in diğer özelliklerinden biri de o zamana kadar yalnız basileus’un (kral) elinde bulunan davranış ve bilgileri her kesime yaygınlaştırmasıdır. Bunu sonucunda da toplum demok­ratlaşmaya doğru evrilmiştir. Homeros destanı da bu konuda belirleyici ol­muştur. Daha önceleri saraylarda okunan bir şiir olan destan, halkın tamamı tarafından belirlenir ve bir nevi şenlik şiirine dönüşür. Yaklaşık MÖ. VIII. yüz­yılda yazıyı Fenikelilerden almışlar ve o alfabeye sesli harfler ekleyerek Hel­lence sözcüklerin daha anlaşılır olmasını sağlamışlardır. Yazının alınmasıyla artık mahkemelerdeki her türlü kara ve söylemler basileus’un keyfiyetinden kurtulmuş ve yazıya dökülmeye başlamıştır. Bu arada politik yaşam da kutsal olmaktan çıkmıştır. Toplumda bu değişim olurken felsefe de kendi mecra­sında gelişir ve agora’da tartışmalar yoğun bir şekilde devam eder. Askeri alanda da önemli ilerlemeler olur. Sitede orduda görev yapanlar politik ör­gütlerde de yer alır. Özellikle MÖ VII. yüzyılda ordudaki değişimler ve savaş tekniğindeki ilerleme zirveye ulaşır. Vatandaşlar sitesinde ordu mızraklı alay­lardan teşekkül etmişti. Sitelerde Isparta da ordu düzen ve disiplini en üst düzeye varmıştı. MÖ VII. yüzyılın Sparta’sı öteki siteler tarafından hayranlıkla izlenmekteydi. Fakat tüm Hellen kent devletleri içinde yalnızca Sparta katı bir yönetimle idare edilmiş, doğal olarak da bu sitede felsefe kendine yerleşecek bir zemin bulamamıştır.

Beşinci bölüm Sitenin Bunalımı İlk Bilgeler (65-76) başlığını taşır. Bu bö­lümde Deucalion tufanından bahsedilir. Tufandan geriye kalanlar yaşamı gü­zelleştirmek ve sanatları bulmak zorundaydılar. Bunlar, adeta bozulmuş, da­ğılmış parçaları bir araya getirmek ve yasaları ve toplum bağlarını yeniden kurmak zorunda hissettiler. Bütün bu işlere bilgelik adını verdiler. Bu bilgelik, erdemi bulan “yedi bilge” adıyla anılır. Yedi bilgeler mitsel bir gelenekten gel­mektedirler. Sayıları bazen artırılırken bazen de daha az sayıda gösterilirler. Bu bölümde MÖ VII. yüzyıldan, MÖ VI. yüzyıla kadar süren bir bunalımdan bahsedilir. Solon’un ortaya çıkışı ve bir dizi kanunlarla topluma çeki düzen vermesi anlatılır. MÖ VII. yüzyılın sonlarında Asya ve Avrupa’daki kent dev­letlerinin ekonomileri dışa dönük bir hal alırlar. Bunun sonucu da Hellen kentlerinin ticari ilişkileri Akdeniz’in doğusuna ve batıda İspanya’ya kadar ge­nişler. Genişleyen ticaret coğrafyasından Hellas kentleri azami ölçüde fayda­lanırlar ve giderek zenginleşirler. Altın ve gümüş gibi kıymetli metallerin do­laşımı ve miktarı artar. Bu arada gelişmeye paralel diğer birçok alanda da ye­nilenme gözlemlenir. Dinsel, hukuksal, politik ve ekonomik yapılarda birçok reform yapılır. Özellikle hukuk alanında yapılan iyileştirmeler dikkate değer niteliktedir.

Eserin altıncı bölümü ise İnsan Evreninin Örgütlenmesi (77-94) başlığını taşır. Bu bölüm, dinsel coşkunun, hukukun doğmasına ve ahlaksal düşün­meye katkıları anlatılarak başlar. Zenginliğin daha önceki tüm aristokratik de­ğerlerin yerini aldığı vurgulanır. Hukuksal alanda Solon kanunlarının “herke­sin kanun önünde eşit savunma hakkına sahip olduğu” ifadesi tartışılır. Hatta Solon’un, bu kanunun uygulanması uğruna tiranlığı reddettiği anlatılır. Solon ile adaletin gökten yere indiği ve agora’ya yerleştiği belirtilir. Solon’un her şeyden önce boyun eğmeyi ve ikna edilmeyi reddederek paylaşım düzenini sağlayan ‘adalet’i yerleştirmeye çalışmasından bahsedilir. Hukuksal geliş­meye paralel ahlaksal ve politik düşünce sistemi de bu çizgide ilerlemiştir. Demokratik adım ise bir adım daha ileri gider. Vatandaşları erdemine, ser­vetlerine göre ayırmadan, tüm insanları paylaşma haklarına sahip ‘eşitler’ olarak niteler. Bu bölümde, daha sonra Kleisthenes’in polis’i kurması anlatılır. Kabile düzeni kaldırılır ve Kleisthenes 12 kabileli bir sistem yaratır. Kabileler coğrafi temellere göre bölünmüşlerdi. Bu sistemle oluşan idari yapı tüm yurt­taşların bir ülkü altında birleştirilmesini amaçlamaktaydı. Dörtyüzler konseyi adıyla kurulan meclis her kabile başına 50 olmak üzere beş yüze çıkartılmıştır. İktidar, kamu yaşamının tüm alanlarında eşit şekilde paylaşılmıştır. Egemen­lik, dönemsel bir kurala göre devamlı bir gruptan ötekine geçmektedir.

Evren Görüşü ve Egemenlik (95-109) başlıklı yedinci bölümde Hellas’ta felsefenin ne zaman ve kimler tarafından başlatıldığı belirtilerek giriş yapılır. MÖ VI. yüzyılın ilk yarısında Miletoslu Thales, Anaksimandros ve Anaksime­nes’in bunun öncüsü olduğu belirtilir. Ionialı bu düşünürler tarihte ilk defa dinden bağımsız olarak doğabilim ve evrenbilimden bahsetmişlerdir. Felse­fenin ortaya çıkışı aniden ve birdenbire olmuştur. Bunun tarihsel nedenlerle açıklanamayacağına inanıldı. Bu konuda, ilk felsefenin çıkışını farklı yorumla­yan J. Burnet ve F. M. Cornford’un görüşlerinden bahsedilir. Hellenlerin tan­rılar dünyası ve bu tanrıların evren ve dünyaya nasıl hükmettiklerinden bah­sedilir. Daha sonra Hellen tanrıları ile Babil tanrılarının karşılaştırması yapılır. Tanrıların ortaya çıkışı (Hesiodos’un Tanrıların Doğuşu, İşler ve Günler) ve aralarındaki hiyerarşik yapı ve görev bölümü geniş şekilde açıklanır.

Eserin sekizinci bölümü Dünyanın Yeni İmajı (111-123)’dır. Bu bölüm Mi­letoslu filozof üçlüsünün yaptığı entelektüel devrim ile başlar. Özellikle Anak­simandros’un ‘arche’sinden bahsedilir. Yine Doğu bilimi, astronomisi ve Hel­len bilimi mukayesesi yapılır. Babil astronomisi ve Hellen gökbiliminin farkları anlatılır. Babillilerin gök bilimi astronomi olarak ve ağırlıklı kehanet için kul­landıkları, Hellenlerin ise gök bilimin geometrik özelliğini ortaya koydukların­dan bahsedilir. Geometrik yapı evrenbilime mitin tam zıttı olan bir yapı ka­zandırdığı anlatılır. Özellikle Anaksimandros’un açıklamalarından geniş öl­çüde bahsedilir. Aristoteles’in bahsettiği gibi mitte düzeni kuran “basileus” ve “monarkhos” hiyerarşisinin yıkıldığından ve düşüncenin artık eşit güçler arasında bilgi alışverişi şeklinde olacağından bahsedilir. Artık toplumsal ala­nın merkezileştiği, basamaklı toplumsal yapıdan ziyade topluluğun fikrinin önem kazandığı vurgulanır. En sonda da Platon’un doğal kosmos’la toplumsal kosmos’un arasında bir denkliğin yaşandığı belirtilir.

Eserin Sonuç kısmında ise Polis’in yükselişiyle paralel felsefenin yükseli­şinden bahsedilir. Miletos okulunun aklın doğuşunu göremediğini, ama akılı nasıl kullanmamız gerektiğini ortaya attığını belirtir. Mitos’un çökmesi, ilk bil­ginlerin insan düzenini tartışmaya açtıklarının altı çizilir. Felsefenin Miletos’ta doğduğu ve politik düşünce içinde kök saldığı, en önemlisi bağımsız olduğunu izah edilir. Hellen düşüncesinin, insanın şeylerle ilişkisinden olduğu kadar in­sanların kendi aralarındaki ilişkiden de doğduğu ileri sürülür.

Akdeniz Üniversitesi
Akdeniz Uygarlıkları Araştırma Enstitüsü

Fatih ÖZEŞ (MA.)
fatihozes@yahoo.com

  • Atıf Düzeni
  • Direkt Link
F. Özeş, Yunan Düşüncesinin Kaynakları. Yazar: J. P. Vernant, Libri V (2019) 149-152.

Kalıcı bağlantı adresi: http://www.libridergi.org/2019/lbr-0201

20 Kasım 2019 Şenkal Kileci
← Eski Yakındoğu Tarihi MÖ 3000-323
Osmanlı Devleti’nin Arkeoloji Politikası →

eISSN: 2458-7826

Yayın Gönderme

Çalışmalarınızı Editöryal Prensiplere ve Yazım İlkelerine göre düzenledikten sonra,  libri@akdeniz.edu.tr
adresine gönderebilirsiniz.

SCImago Journal & Country Rank

eISSN: 2458-7826

    PhaseKapakWeb
    PhaseKapakWeb
    PhaseKapakWeb PhaseKapakWeb PhaseKapakWeb

    SAYI I (2015)

    SAYI II (2016)

    SAYI III (2017)

    SAYI IV (2018)

    Search for Publication

    En çok okunanlar

    • The Treaty Between Rome and Lycia of 46 BC
      The Treaty Between Rome and Lycia o...
    • Bizanslılar
      Bizanslılar
    • Savaşçı Kadınlar Amazonlar
      Savaşçı Kadınlar Amazonlar
    • Lycia and Classical Archaeology: The Changing Nature of Archaeology in Turkey
      Lycia and Classical Archaeology: Th...
    • Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eski Eser Koleksiyonu: Grek, Roma ve Bizans Sikkeleri
      Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi...
    • Müslümanların İktisadi Düşünce ve Analize Katkıları
      Müslümanların İktisadi Düşünce ve A...
    • Intercession and Succession, Enlightenment and Reflection: The Inscriptional Program of the Karatay Madrasa, Konya
      Intercession and Succession, Enligh...
    • Roma: Kartalların İmparatorluğu
      Roma: Kartalların İmparatorluğu
    • Kahramanın Doğuş Miti: Mitolojinin Psikolojik Yorumu
      Kahramanın Doğuş Miti: Mitolojinin ...
    • Selçuklu Devleti’nin Kuruluşu
      Selçuklu Devleti’nin Kuruluşu
    • Mitolojiden Alegoriye
      Mitolojiden Alegoriye
    • Kapadokya’da Zeus Kültü
      Kapadokya’da Zeus Kültü
    • Senatus’ta Adaylık Toga’sıyla Rakipleri C. Antonius ve L. Catilina Aleyhine Konuşma
      Senatus’ta Adaylık Toga’sıyla Rakip...
    • Büyük Konstantin: Yenilmez İmparator, Muzaffer Hıristiyan
      Büyük Konstantin: Yenilmez İmparato...
    • Jül Sezar’ın Ölümü: Tarihteki En Ünlü Suikastın Öyküsü
      Jül Sezar’ın Ölümü: Tarihteki En Ün...

    PhaseKapakWeb

    eISSN: 2149-7826

    Libri

    • Ana Sayfa
    • Dergi Hakkında
    • Son Sayı
    • Arşiv
    • Yazım İlkeleri
    • Yayın Süreci
    • İletişim

    Creative Commons Lisansı
    Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

    Son Çıkan Yayınlar

    • Strabon, Geographika (Coğrafya): Kitap XI.1-14 20 Mart 2025
    • Stamped Amphora Handles from Magarsus 18 Şubat 2025
    • New Dedications from Phaselis to Apollon Epidamos, Artemis Pergaia and Hephaistos 28 Aralık 2024
    • New Inscriptions from Olympos (Lykia) 21 Aralık 2024
    • New Inscriptions from Nikaia XVI: Votives to Zeus (Bronton and Gorzaios) 18 Aralık 2024
    • New Reading of I.Mylasa I, 403 15 Aralık 2024
    • A Wandering Jewish Tombstone 9 Aralık 2024
    • Eine Gruppe neuer Grabinschriften aus Kestel bei Bursa 27 Mart 2024

    Yayın Arama

    Arşiv

    Flag Counter
    • Ana Sayfa
    • Dergi Hakkında
    • Son Sayı
    • Arşiv
    • Yayın Etiği
    • Yayın Gönderme
    • Yazım İlkeleri
    • Yayın Süreci
    • İletişim
    Copyright © 2015 www.libridergi.org
    • Türkçe