Eski Yakındoğu Tarihi MÖ 3000-323
Marc van de MIEROOP
ISBN: 9789944483780
Sayfa: 299
Baskı Yılı: 2018
Baskı Yeri: İstanbul
Yayınevi: Homer Kitabevi
LIBRI V (2019) 143-147
Geliş Tarihi: 19.07.2019 | Kabul Tarihi: 15.10.2019
Elektronik Yayın Tarihi: 09.11.2019
Telif Hakkı © Libri Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi, 2019
M. van de MIEROOP, Eski Yakındoğu Tarihi MÖ 3000-323. İstanbul 2018. Homer Kitabevi, 299 sayfa. Çev. S. GÜL. ISBN: 9789944483780
Kitap, İçindekiler (V-VII), Resimler Listesi (VIII-IX), Tablolar Listesi (X), Haritalar Listesi (XI), Kutular (XII), Belgeler (XIII), Önsöz (XIV-XV), Teşekkür (XVI-XVII), Yazarın Notu (XVIII) ve Giriş Konuları (1-16) ile başlar. Yakındoğu ve Yakındoğu tarihinin kapsadığı alanlar üzerinde açıklama yapılmış, eski Yakındoğu tarihinin kronolojik sınırları üzerinde durularak kitapta kullanıldığı başlangıç ve bitiş (MÖ 3000-331) yıllarını belirtmiştir. Bölge ile ilgili kaynakların bolluğundan bahsedilerek coğrafyasına geçiş yapılmış ve Yakındoğu olarak adlandırılan bölgenin coğrafi sınırları verilmiştir. Dağlar, ovalar, göller, nehirler, denizler, tarım ve hayvancılık yapılan bölgelere değinilmiştir. Ardından bölgedeki tarih öncesi yaşam üzerinde durulmuştur.
Birinci bölüm Kent-Devletler (17-112) olarak isimlendirilmiştir. Kökenler, Uruk olgusu ve dördüncü binyılda tüm Yakındoğu’daki toplumsal değişimlerden bahsedilmiştir. Uruk’tan başlayıp kent ve köy terimleri üzerinde açıklama yapılmış, Uruk kenti incelenmiştir. Tarım, hayvancılık ve ticaretin gelişmesi üzerinde durulmuş, topraklar ve toplumda oluşan sınıflar aktarılmıştır. Köy ve kent etkileşimi, kent hiyerarşisi, toplum katmanları ve kentten devlete geçiş anlatılmıştır. Uruk döneminin sonuna doğru ortaya çıkan çivi yazısı sistemi üzerinde durulmuş, mühürler ve kullanım amaçları anlatılmıştır. Urukta kullanılan sistemin Susa’da da kullanıldığı aktarılmıştır. Uruk döneminde kullanılan ağırlık ve ölçü sitemleri üzerinde durularak, bölgede konuşulan dildeki sözcükler üzerinde durulmuştur. Çivi yazısının kullanımın genişlemesi aktarılarak, yazının gelişmesinin toplumsal ve idari faydalarına değinilmiştir. Uruk kültür ve medeniyetinin ortaya çıkıp genişlemesi ve sınırları hakkında bilgi vererek Uruk’un yayılımı üzerinde durulmuştur. Ardından Uruk sisteminin çöküşü ve Uruk’un hâkimiyetini kaybettiği bölgede ortaya çıkan oluşumlar incelenmiştir.
Uruk dönemi sonunda Babil’in zayıflaması ve kent-devletlerinin ilişkileri üzerinde durulmuştur. Bu dönemin incelenmesi için kullanılan yazılı kaynakların çok olmasına değinilerek, döneme ilişkin bulunan kaynaklar üzerinde durulmuştur. Kraliyet yazıtlarından bahsedilerek, yıllık raporlarından erken hanedanlıklar dönemiyle ilgili bilgiler verilmektedir. Güney Mezopotamya’daki kent-devletlerinden ve bunların genişlemesinden bahsedilerek yerleşim ve tarım faaliyetleri üzerinde durulmuştur. Kent-devletlerin merkezileşmesi, inançların günlük yaşayışa etkileri, topraklar için mücadeleleri, savaş liderlerinin ve tapınak idarecilerinin ideallerinin farklılığı anlatılmıştır. Sarayın ortaya çıkması, kralların neye dayanarak devleti yönettikleri üzerinde durulmuştur. Lagaş, Kiş, Uruk ve Umma kralları ve faaliyetleri anlatılmıştır. Kent-devletleri arasındaki ticaret ve ticaret ağından, hangi ticari sebeplerle birleştiklerine yer verilmiştir. Askeri amaçlarla kent-devletlerinin ittifak kurmasından bahsedilir. Erken hanedan döneminde kullanılan dillerden söz edilmiştir. Babil’den bahsedilerek, Yakındoğu içindeki uzak coğrafyaların etkisi üzerinde durulmuş, Elam kültürünün ortaya çıkmasına değinilmiştir. Babil ve uzak bölgeler arasındaki ticarete değinilmiştir. Kuzey ve güney kentleri karşılaştırılmış, yönetim anlayışlarına değinilmiş ve bölgedeki dil çeşitliliği üzerinde durulmuştur. Erken hanedan döneminde ve üçüncü binyılda toplumun haneler halinde örgütlendiği üzerinde durulur. Kadın ve erkeklerin çalışma koşul ve ücretlerinden bahsedilmektedir.
Erken hanedan döneminde Babil nüfuzunun Yakındoğu’ya yayılma süreci ve sonrasında Akad kralı Sargon’dan bahsedilmiştir. Uruk ve umma gibi kentlerin Sargon’a karşı muhalefeti anlatılmıştır. Akadça’nın ortaya çıkması üzerinde durulmuştur. Akad krallarının genişleme faaliyetleri anlatılarak, Akad ve diğer kent-devletlerinin mücadeleleri anlatılmıştır. Akad yönetim sisteminin çökmesi ve Akad sonrası bölgenin Akad öncesi haline dönmesi aktarılır. Üçüncü Ur hanedanlığının yönetime gelmesi, Ur yönetiminin genişlemesi ile bu dönemin belgelendirilmesi ve belgelerin bolluğu üzerinde durulmuştur. Üçüncü Ur hanedanlığı sosyal yaşamı ve hanedanlığın çöküş sürecinden bahsedilmiştir.
İkinci binyıl başlarında Yakındoğu’da krallar arasındaki ilişkilere yer verilmiştir. Kentli, köylü ve göçebe toplumlar üzerinde durulmuştur. Babil ve çevresindeki egemenlik icraatlarına değinilmiş, kralların Babil etrafındaki mücadeleleri anlatılmıştır. Assur ve Elam devletinin faaliyetlerine yer verilmiştir. Babilli Hammurabi ve müttefiklerinin Elam devletinin yenilgiye uğratması anlatılmıştır. Yakındoğu’nun batısında yer alan Mari ve Yamhad kentleri üzerinde durulmuştur. Mari krallarının gelişmesi, genişleme faaliyetleri aktarılmıştır. Mari kralının Babilli Hammurabi ile müttefik olması ve sonrasında düşman olup Mari’nin önemini kaybetmesi anlatılmıştır. Yamhad krallığının faaliyetleri aktarılmıştır. İkinci binyıl başlarında bölgesel devletlerin ortaya çıkması anlatılmıştır. Şamsi-Adad’ın yukarı Mezopotamya’da gelişmesi, bölgeye hâkim olması ve genişlemesi üzerinde durulmuş, krali evliliklerden bahsedilmiştir. Yamhad ve Eşnunna mücadelelerine yer verilerek yenilgi sonrası kuzey Suriye’de eski döneme dönüldüğü aktarılmıştır. Hammurabi’nin Babil tahtındayken yaptığı faaliyetler, genişlediği bölgeler, komşularıyla ilişkileri, Hammurabi kanunları, dönemindeki sosyal yapı ve Mezopotamya’yı değiştirmesi anlatılmıştır. Bilim, eğitim ve dini konulara değinilerek Babil’in Hititler tarafından verilmesine yer verilmiştir. Eski Hitit krallığının kuruluşu, konumu, dili, yazısı konularına değinilip kral Hattuşili’nin faaliyetleri anlatılmıştır. Anadolu ve Mezopotamya’daki faaliyetlerine yer verilmiştir. Kentlerin boşaltılması yazının daha az kullanılması gibi konulara değinilmiş, karanlık çağda ortaya çıkan Mitanni, Kassitler ve Hurrilerin faaliyetlerinden bahsedilmiştir. Doğu Akdeniz’de gelişen ticaretten bahsedilmiştir.
İkinci bölüm Bölgesel Devletler (113-182) başlığıyla sunulmuştur. MÖ 1500-1200 yılları arasında bölgedeki büyük güçlerden bahsedilmiştir. Bölgede kurulan krallıklardan, kurulan devletlerin ilişkileri ve büyüme süreçleri aktarılmıştır. Dönemin devletlerinin birbirleriyle ve vasallarıyla yazışmaları ele alınmıştır. Kadeş antlaşması, diplomatik evlilikler, mal takasları ve Doğu Akdeniz’deki deniz ticaretinden bahsedilmiştir. Büyük devletlerin vasalları üzerinden veya doğrudan yaptıkları savaşlar anlatılmıştır. Mitanni devletiyle ilgili bilgiler aktarılmış, komşu devletlerle siyasi, sosyal, kültürel ve askeri alanda ilişkileri aktarılmıştır. Hitit devleti hakkında bilgiler verilmiş, komşu krallıklarla ilişkileri ve Kadeş Antlaşması’ndan bahsedilmiştir. Suriye-Filistin bölgesinin dönemin büyük devletlerinin faaliyetlerine açık olması ve hâkimiyet mücadeleleri aktarılmıştır. Kassitler, Assurlular ve Elamlılar hakkında bilgilere yer verilmiştir. On ikinci ve onuncu yüzyılları kapsayan dönemde Akdeniz dünyası ve Anadolu’da gerçekleşen olayların bölgeye yansıması ele alınmıştır. Hitit hâkimiyetinin sona ermesi, kent kültürünün yerini köy kültürüne bırakması anlatılmıştır. Mısır firavunlarının deniz ve kuzey kavimleriyle mücadeleleri anlatılır. Yakındoğu’daki yıkım ve gerileme hakkında bilgiler sunulmaktadır. Yakındoğu’nun Karanlık Çağ olarak adlandırılan döneme girmesi anlatılmıştır. Bölgede yazının tekrar yayılması, siyasi, sosyal ve ekonomik değişimler ile demirin kullanımı anlatılmıştır. Aramiler, Keldaniler ve Arapların bölgedeki faaliyetlerinden bahsedilerek devenin evcilleştirilmesi ve etkilerine yer verilmiştir.
Üçüncü bölüm İmparatorluklar (183-262) başlığıyla işlenmiştir. Birinci binyıl başında Yakındoğu’da Geç Hitit, Fenike, Yahuda, Arami devleti, Assur, Babil ve Elamlılara ek olarak Urartulardan bahsedilmiştir. Assur devlet yapısı, savaş koşulları, imar faaliyetleri, sürgün politikaları ve toplumsal yapı anlatılmıştır. Kraliyet yıllıkları, tutulan kayıtlar, yazışmalar ve kabartmalardan bahsedilmiştir. Toprakların genişlemesi sonucunda kanallar ve ticaret yolu sisteminin onarılması, fetihlerden, yapılan savaşlardan ve vasal devletlerden bahsedilmiştir. Assur devletindeki hanedan mücadelelerinin devlet sistemini etkilemesi anlatılmıştır. İç dengeleri bozulan ve zayıflayan Assur devletinin kendini toparlayıp güçlenmesi anlatılmış, merkezi otoritenin güçlendirilmesi, ordunun elden geçirilmesi, topraklarındaki siyasi düzenlemelerden, bağlı vasal devletler, kukla devletler ve eyaletlerden bahsedilmiştir. Assurluların Babil, Urartu, Elam ve Mısır’la mücadeleleri anlatılmıştır. Assurluların edebiyat, bilim ve sanata olan ilgileri aktarılmış, ek olarak kütüphaneler, kehanetler, gökbilimsel alametler, gözlemler ve edebi eserlerden söz edilmiştir. Assur’un düşüşü, gerileme dönemine ilişkin nedenler sıralanmış ve bölgedeki devletlerden bahsedilmiştir. Medler hakkında bilgi verilmiş, yaşadıkları bölge ve yazılı geleneklerinin olmayışından söz edilmiştir. Medlerin genişlemeleri anlatılmış, Persler ve Lydia hakkında bilgiler verilerek Anadolu’daki durumları aktarılmıştır. Assur imparatorluğunun yıkılması ve sonrasında kurulan hanedanlıklar hakkında bilgi verilir. Perslerin Babil’i fethetmeleri üzerinde durulmuş, bölgedeki ticaretten tapınaklarla ilişkiler ve tapınağın sosyal hayata etkisi anlatılmıştır. Perslerin Medleri yenmesinden, Hindistan’dan Ege Denizi’ne kadar genişlemesinden, Mısır’ın fethinden ve Pers ordu yapısından bahsedilmiştir. Döneme dair yazılı kaynaklara değinilmiş, Perslerin yönetim anlayışı olarak satraplık sisteminden bahsedilerek iç karışıklıklar anlatılmıştır. Assurluların aksine Perslerin yönettikleri halklara daha adil davrandıkları üzerinde durulmuş, farklı dil ve yazıları hoş karşıladıkları, kraliyet yazıtlarında kullandıkları üç dilden bahsedilmiştir. Vergi, satraplık sistemi ve merkezi yönetimin güçlü olması üzerinde durulmuştur. Eski Pers çivi yazısının icadı aktarılmıştır. Büyük İskender ile Pers mücadelesi anlatılmış, Büyük İskender’in Pers topraklarını ele geçirmesi üzerinde durularak, İskender’in ölümü ile tüm toprakların komutanlarının aralarında paylaşması aktarılmıştır. Kitabın son kısmında Krali Listeler (264-279), İleri Okuma (280-285) ve Dizin (286-299) yer almaktadır.
Akdeniz Üniversitesi
Akdeniz Uygarlıkları Araştırma Enstitüsü
Mehmet Emin TEKİN (PhD.)
mehmetemintekin01@gmail.com
Kalıcı bağlantı adresi: http://www.libridergi.org/2019/lbr-0200