URARTU Doğu’da Değişim
K. KÖROĞLU & E. KONYAR (Eds.)
ISBN: 9789750846717
Sayfa: 284
Baskı Yılı: 2020
Baskı Yeri: İstanbul
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
LIBRI VII (2021) 81-83
Geliş Tarihi: 16.02.2021 | Kabul Tarihi: 22.02.2021
Elektronik Yayın Tarihi: 01.03.2021
Telif Hakkı © Libri Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi, 2021
K. KÖROĞLU & E. KONYAR (Eds.), URARTU Doğu’da Değişim. İstanbul 2020. Yapı Kredi Yayınları, 284 sayfa. (226 Figür ile birlikte) ISBN 9789750846717
Editörlüğü K. Köroğlu ve E. Konyar tarafından yapılan Urartu, Doğu’da Değişim adlı eser; Urartu Krallığı’nı geniş bir yelpaze içerisinde değerlendiren, somut Arkeolojik verilerden de faydalanılarak; siyasal tarih, yazı, dil, din, sanat, ölü gömme, pişmiş toprak, metal gruplar ve Urartu yerleşmeleri özelindeki yeni ve güncel verileri sunan makalelerden oluşmaktadır.
Alanında uzman, çok değerli bilim insanlarının katkılarıyla hazırlanan eser; İçindekiler (V) kısmı ile başlayıp Sunu (VI) ile devam etmektedir. Ardından Bir Ülke İnşa Etmek (VII) ve Önsöz (IX-X) ile genel olarak eser hakkında düşünceler paylaşılmıştır.
Kitabın ilk makalesi Urartu: Krallık ve Aşiretler (1-35) başlığı, K. Köroğlu tarafından ele alınmıştır. Bu çalışma içerisinde Urartu Ülkesi ve sınırlarından, Urartu Devleti öncesinde Doğu Anadolu’dan ve Uruatri ve Nairi Aşiretlerinden bahsedilmektedir. Sonrasında kentler, eyaletler, aşiret merkezleri ile köyler hakkında bilgiler okuyucuya sunulmuş ve doğuda meydana gelen kültürel değişimler vurgulanmıştır. Birçok görsel öğenin okuyucuyla paylaşıldığı bu kısımlar sonuç ve kaynakça ile sonlandırılmıştır.
Zımansky tarafından kaleme alınan bir başka konu, Unutulan ve Tekrar Hayata Dönen Bir Krallık: Urartu Çalışmaları ve Literatürü (36-49)’dür. Farklı uygarlıkların yazılı kaynaklarından yola çıkarak Urartu hakkında bazı çıkarımlarda bulunan yazar, erken filoloji ve çivi yazısının çözümü hakkında da bilgiler aktarmıştır. On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısı ve yirminci yüzyılın başlarında çalışılmaya başlanan Urartu bilimi hakkında anekdotlar da okuyucuya sunulmuştur. Yapılan tüm çalışmalar sonrasında, özellikle yirminci yüzyılın devamında yapılan yüzey araştırmaları ve kazılar ile günümüz Urartu epigrafyası ve arkeolojisi ile ilgili veriler de sunularak, kaynakça ile bu makale sonlandırılmıştır.
Salvini’nin ele aldığı bir başka konu ise; Urartu Tarihine Genel Bir Bakış (50-73)’dır. Bu kısımda kutsal kitap Ararat’ın tarihselliğinden Urartu başkentinin yeniden keşfedilişine, Urartu’ya dair tarihi kaynaklara, Van Kalesi Sitadeli’ye, Sarduri’nin yıllıkları ve hazine kapısı kaya terasına ardından da Rusa’nın Assur kralı Sargon’a karşı somut deliller hakkında bilgiler paylaşılmıştır. Yazar yaptığı tüm çalışmalardan da yola çıkarak, karşılaştırmalı bir şekilde Urartu kronolojisine de yer vermiştir.
Zımansky tarafından konu edinen bir diğer çalışma; Urartu ve Çağdaşları (74-87)’dır. Şüphesiz Urartu’nun en büyük rakibi olan Assur, çağdaşları arasında en fazla önem arz eden imparatorluktur. Bu yüzden yazar ilk başta Assur ile bağlantılar hakkında veriler sunmuş ardından sınır bölgesindeki diğer medeniyetlere değinmiştir. Ardından sınır bölgesinin dışında, daha uzakta olan medeniyetlere de değinmiştir. Yazar sadece medeniyet, uygarlık ve krallık bazında konuyu ele almamış ayrıca Kimmerler ve İskitlere de değindikten sonra Urartu’nun çağdaşları hakkında bulunan veri kayıplarına da değinerek makalesini sonlandırmıştır.
Kitabın içerisinde yer alan bir başka araştırma konusu; J. Yakar tarafından ele alınan, Etnoarkeolojik Veriler Işığında Doğu Anadolu’nun Urartu Döneminde Sosyo-Ekonomik Yapısı (88-103)’dır. Yazar çalışmasında Urartu’nun geçim kaynakları olan hayvancılık ve çiftçilik üzerine hem somut hem de somut olmayan Arkeolojik veriler üzerinden çıkarımlarda bulunmuştur. Eser içinde yer alan bir başka çalışma İran’daki Urartu Şehirleri (104-122)’dir. S. Kroll tarafından kaleme alınan çalışmada, özellikle kuzeybatı İran’daki Urartu yerleşimleri incelenmiştir. Görseller ve çizimler ile anlatılanların pekiştirildiği makalede, somut arkeolojik verilerden yola çıkılarak bu yerleşimler tespit edilmeye çalışılmıştır.
M. Dinçol ve B. Dinçol tarafından okuyucuya sunulan bir başka konu; Urartu Yazısı ve Dili (123-133) adlı makaledir. Anadolu’da yazının başlangıcından, alfabe sisteminin Anadolu’ya gelişine sonrasında ise; hece sisteminin Doğu Anadolu’ya tekrar dönüşüne dair yazının tarihsel süreci hakkında, eşsiz bilgiler aktarılmıştır. Ardından Urartu özeline değinilerek Urartu yazıtlarının türlerine ki bunlar içinde Urartu’nun ikinci yazı türü de okuyucuyla paylaşılmıştır. Yazının yanı sıra Urartu diline de değinen yazarlar kaynaklar kısmı ile çalışmayı sonlandırmıştır.
Çilingiroğlu tarafından çalışılan bir başka çalışma, Urartu Dini (134-146)’dir. Somut arkeolojik verilerden de yararlanıldığı görülen makalede, Urartu dini hakkında bazı sorular sorularak bu sorulara cevap arama yoluna gidilmiştir. Mevcut bilgi ve birikimle, özellikle Urartu coğrafyası göz önüne alınarak, mevcut durum değerlendirmeleri yapılarak bazı sorular cevaplanmaya çalışılmıştır.
Kitabın içinde bulunan bir diğer makale; Urartu’da Mezar Tipleri ve Gömü Adetleri (147-181), E. Konyar tarafından kaleme alınmıştır. Birçok yeni girişime ve değişime neden olan Urartu, mezar mimarisi özelinde de birçok ilki gerçekleştirmiştir. Bu kapsamda yazar, Urartu’daki mezar tiplerini görsel ve çizimler ile birlikte okuyucuya sunmuştur. Nitekim bu mezar tipleri arasında; kaya mezarları/krali mezarlar, taş sandık mezarlar ve urneler, örnekler ile okuyucuya sunulmuştur. Ayrıca mezarlar ile birlikte neredeyse ayrılmaz bir bütün olan gömü adetlerine de metin içinde değinilmiştir.
Urartu hakkında birleştirici ve bütünleyici konular içinde kuşkusuz en önemli verileri savaş aletleri sağlamaktadır. H. Biber tarafından ele alınan Urartu Silahları (170-181), bu kapsamda önem arz etmektedir. Nitekim kılıçlar, hançerler ve kınlar bu savaş aletlerinden birkaçıdır ve yazar tarafından da ele alınmıştır. Arkeolojik kazılardan ele geçen bu materyaller dışında ok ve mızraklar da okuyucuya sunulmuştur. Savunmaya yönelik olarak ise; kalkanla ki bazıları kabartmalıdır, miğferler ve sadaklar yine okuyucuyla paylaşılmıştır. Ele geçen tüm bu malzemelere bakıldığı zaman Urartu’nun, askeri anlamda nasıl bir konumda olduğu yazar tarafından değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Çavuşoğlu tarafından ele alınan bir diğer makale konusu, Urartu Takıları (182-196)’dır. Urartular döneminde Doğu Anadolu’da ilk defa verimli şekilde kullanılmaya başlanan altın, gümüş, kurşun, demir ve bakır sayesinde takı ve sanat üzerine de yansımaları izlenebilmektedir. Nitekim yazar, bu takıları hem işlev hem de kültür yansımaları olarak detaylı şekilde ele almıştır. Ayrıca yine arkeolojik kazılar vasıtasıyla ele geçen küpeler, saç spiralleri, pektoraller, madalyonlar, amuletler, boncuklar, boyun halkaları, süs iğneleri, fibulalar, bilezikler, yüzükler, kemerler, metal düğmeler ve makyaj setleri buluntu alanları ile birlikte okuyucuya tanıtılmıştır.
Şüphesiz, bir medeniyetin var oluşundan yok oluşuna kadar ki süreçte, hem tarihsel hem de kültürel olarak en iyi veriyi pişmiş toprak kaplar sağlamaktadır. Urartu ile ilgili en değerli bilgileri de çanak çömlek buluntuları sağlamaktadır. Bu kapsamda A. Ü. Erdem ve E. Konyar tarafından ele alınan Urartu Çanak Çömleği (197-212) belki de en önemli verileri bizlere sunmaktadır. Yazar çanak çömlek içinde öncelikle mal gruplarını kısaca açıklamış ardından kırmızı perdahlı malları tanıtmış örnek görsel ve çizimlerle okuyucuya sunmuştur. Farklı tip, astar ve hamurlara sahip olduğu görülen gruplar içinde sadece kırmızı perdahlı değil pembe-kiremit hamurlu, devetüyü-krem astarlı, kahve astarlı ve kaba malları da okuyucuya tanıtmıştır. Ayrıca, kap tipleri de incelenmiş ve bazı çıkarımlarda bulunulmuştur.
Urartu’nun en önemli merkezleri ve burada yapılan çalışmaların konu edindiği ilk yerleşim, Urartu’ya başkentlik yapan Tuşpa’dır. Bu kapsamda M. T. Tarhan, Başkent Tuşpa (213-249) adlı makaleyi kaleme almıştır. Coğrafi tanımlama ile tanıtılan Tuşpa’nın etimolojik incelemesi yapılmış ve yazar bu konuyu başkentin adları kısmında detayları ile açıklamıştır. Ardından başkentin bu lokalizasyona tesadüfen kurulmadığını kanıtları ile okuyucuya aktarmış ve görüşlerini paylaşmıştır. Ardından Tuşpa’ya gelen gezginlerden, burada yapılan kazı ve araştırmalardan bahsederek araştırma tarihi hakkında bilgiler sunmuştur. Başkentte bulunan bazı anıtsal yapılara da değinmiş, özellikle Sardurburnu/Madırburç, Assurca yazıtlı kutsal kaya nişi, İç Kale, Ata Kültü Tapınağı, Eski Saray ve Bin Merdiven gibi anıtsal yapıları tanıtmıştır. Ardından Krali Mezar yapıları olan, Sarduri’nin, İşpuini ve Menua’nın anıt mezarları, Doğu Mezarı olarak anılan anıt mezar, ölü yakma-kremasyon geleneğinde mezar yapısı, Argişti’nin anıt mezarı gibi birçok yapıyı tanıtarak Nekropol alanına da değinmiştir. Yine benzer şekilde kazı ve araştırmaların sürdüğü ve ele geçen buluntulardan Urartu hakkında yeni ve güncel verilere ulaştığımı diğer çalışmalar; A. Çilingiroğlu tarafından Ayanis Kalesi (250-267) adlı başlık altında incelenmiş M. Karaosmanoğlu tarafından ise, Erzincan Altıntepe Kalesi (268-276) okuyuculara birçok yeni yapı ve buluntu grubuyla tanıtılmıştır. Editörlüğü K. Köroğlu ve E. Konyar tarafından yapılan Urartu, Doğu’da Değişim adlı eser; Urartu hakkında birbirinden değerli toplamda on beş farklı makalenin ardından Dizin (277-284) ile sonlandırılmıştır.
Tanıtımı yapılan Urartu, Doğu’da Değişim adlı eser; Urartu ile ilgili en güncel veri ve argümanı okuyucuya sunmaktadır. Kitabın geneline bakıldığı zaman; on beş farklı makaleden oluşmasına karşın tüm yayınlar, Urartular hakkında bir bütünün ayrı birer parçası olarak karşımıza çıkmakta ve bu yönüyle birleştirici ve bütünleyici bir anlam katmaktadır. Sade, anlaşılır, açıklayıcı ve tamamlayıcı bir eser olarak tanımlayabileceğimiz eser; Urartu ile ilgili, gerek araştırmacılar gerekse tarih ve arkeolojiye merak duyan okuyucular tarafından edinilmesi gereken kaynak kitap niteliğindedir.
Akdeniz Üniversitesi
Akdeniz Uygarlıkları Araştırma Enstitüsü
Uğurcan ORHAN (PhD.)
orhanugurcan@gmail.com
Kalıcı bağlantı adresi: http://www.libridergi.org/2021/lbr-0304