Antikçağ’dan Bugüne Glykon Kültü
Murat KARASALİHOĞLU
ISBN: 9786053964483
Sayfa: 315
Baskı Yılı: 2017
Baskı Yeri: İstanbul
Yayınevi:Arkeoloji ve Sanat Yayınları
LIBRI IV (2018) 377-379
DOI: 10.20480/lbr.2018043
Geliş Tarihi: 26.11.2018 | Kabul Tarihi: 03.12.2018
Elektronik Yayın Tarihi: 04.12.2018
Telif Hakkı © Libri Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi, 2018
M. KARASALİHOĞLU, Antikçağ’dan Bugüne Glykon Kültü.
İstanbul 2017. Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 315 sayfa (11 harita ve 56 levha ile birlikte). ISBN: 9786053964483
Murat Karasalihoğlu’nun bu çalışması, Paphlagonia Bölgesi kentlerinden Abonoteikhos/Ionopolis’te (İnebolu) MS II. yüzyılda Aleksandros isimli bir sahte peygamberin tesis ettiği kehanet merkezi ve bunun etrafında şekillenerek iki yüzyıl boyunca canlı bir şekilde yaşayan ve ünü Roma dünyasının her yanına yayılan bir kültü arkeolojik, epigrafik ve numismatik kaynaklarla birlikte ele almaktadır. MS II. yüzyıl Roma dünyasında sahte bir peygamber tarafından tesis edilen ve imparatorları dahi etkileyecek kadar büyük bir üne ve tanınırlığa sahip olan böyle özel bir kültü tüm ayrıntılarıyla ele alan bu çalışma, Eski Anadolu inançları ve kültleri konusunda kuşkusuz önemli bir çalışma olmuştur.
Kitap “Glykon Kültü ve Abonuteikhos/Ionopolis Kenti”, “MS II. yüzyılda Doğu Kehanet Merkezleri”, “Kült Alanı ve Ritüelleri”, “Glykon Kültü’nün İçinde Yer Alan Başka Kült Unsurları”, “Glykon Kültü ve Felsefi Bağlantılar”, “Kült İkonografisi” ve “Roma Dönemi Sonrasında Kültün Devamlılığı” başlıklarını taşıyan yedi bölümden ve “Sonuç” kısmından oluşmaktadır. Ayrıca “Giriş” bölümünde, bu çalışmadan önce konuyla ilgili yapılan tüm araştırma ve çalışmaların ele alındığı bir “Araştırma Tarihçesi” ile kitabın sonunda, çalışmada kullanılan arkeolojik malzemenin de bir kataloğuna yer verilmiştir.
Birinci bölüm ilk olarak, şimdiye kadar herhangi bir arkeolojik çalışma yapılmamış olan Abonoteikhos/Ionopolis kentinin tarihini epigrafik ve numismatik veriler ile gezginlerin tanıklığında geçmişte az da olsa görülebilen bazı arkeolojik kanıtlar ışığında aydınlatmaya çalışmaktadır. Ayrıca özellikle sikkelerinden yola çıkılarak kent pantheon’una değinilmiştir. İkinci olarak da Lukianos’un aktarımlarının ışığında Glykon kelimesinin etimolojisi, kültün ortaya çıkışı, gelişimi ve etkileri gibi konular arkeolojik kanıtlarla desteklenerek ele alınmaktadır.
İkinci bölüm, Glykon Kültü’nün özelliklerini derinlemesine ele alırken, bu özellikleri dönemin (MS II. yüzyıl) siyasi ve dini atmosferi içerisinde okuyucuya sunmaktadır. Roma dünyasında ünlenen kehanet merkezleri ve bu dönemde yerel kültlerin yükselişi, bu kültlerin uygulamaları ve bunların dayandıkları felsefi düşünceler de bu bağlamında ele alınmıştır.
Üçüncü bölüm, Abonuteikhos/Ionopolis kentindeki Glykon kutsal alanı, kült heykeli ve kült personeline ilişkin kanıtları ele almaktadır. Bununla birlikte külte ilişkin ilahi metnin keşfi, tanrının epiphanisi, kehanet verilmesi, gizem törenleri gibi kült ritüelleri, Glykon Kültü’nün diğer kültlerle olan ilişkileri ve etkileşimleri ile oluşan yeni özellikleri incelenmiştir.
Dördüncü bölüm, Glykon Kültü’nün uygulamaları, ritüelleri ve ikonografik özelliklerini kültün etkilendiği Eski Yunan ve Roma dünyasının diğer bazı büyük kültleriyle karşılaştırarak bunlar arasındaki benzerlikleri ortaya koymaktadır. Bu yapılırken de Glykon Kültü’nün etkilendiği Apollon, Asklepios, Selene, Perseus, Sabasios ve Serapis ile Eleusis Gizemleri’ne ilişkin unsurlar başlıklar halinde ele alınmıştır.
Beşinci bölüm, Glykon Kültü’nün temel aldığı düşünce sistemi olan Pythogorasçılık ile bunun karşıtı olarak Epikurosçuluğu incelemektedir. Kültteki Pythogorasçılık izleri, Lukianos’un aktarımları ile kültün pek çok özelliğini aldığı Asklepios ve Eleusis Gizemleri bağlamında ve karşıt bir görüş olarak Epikurosçuluk da bu bağlamda ele alınmıştır. Bölümde son olarak bir başka dini akım olan Hıristiyanlığın bölgedeki faaliyetleri ve Aleksandros’un bunun karşısındaki tutumu ortaya konmuştur.
Altıncı bölüm Glykon Kültü ikonografisi üzerinde durmaktadır. Heykeller, amuletler ve sikkeler başlıkları altında ele alınan konu, sözü edilen eser gruplarındaki benzerlikler ya da farklılıklar düzleminde incelenmiştir.
Yedinci ve son bölüm ise Glykon Kültü’nün Roma İmparatorluk Dönemi sonrasındaki durumunu ele almaktadır. İlk olarak, Geç Antikçağ ve Doğu Roma Dönemi’nde Hıristiyanlıktaki “ejder öldüren atlılar” ve “şeytan” imgelerinin Glykon Kült imajı ile kavramsal ve ikonografik olarak benzerlikleri incelenmiştir. İkinci olarak da Türk-İslam Dönemi’nde Kastamonu merkez olmak kaydıyla Batı Karadeniz yani Paphlagonia Bölgesi’nde Glykon Kültü’nün yöredeki inanışlara ve sanata ne kadar sirayet ettiği üzerinde durulmuş ve bu noktalar ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Son olarak da kültün aynı bölgede bu kez günümüzdeki yansımaları ve etkilerinden söz edilmiştir.
Çalışmanın ele alındığı coğrafya göz önüne alındığında, Paphlagonia Bölgesi üzerine yapılan çalışmaların, her ne kadar son yıllarda çalışma ve araştırmalar artış gösterse de, Batı Anadolu’ya oranla oldukça az olduğu görülecektir. Bu nedenle “Glykon Kültü” adlı bu eserin önemli bir boşluğu dolduracağını söyleyebiliriz.
Süleyman Demirel Üniversitesi
Arkeoloji Bölümü
Hüseyin KÖKER (Dr)
huseyinkoker@gmail.com
Kalıcı bağlantı adresi: http://www.libridergi.org/2018/lbr-0173