LIBRI
Epigrafi, Çeviri ve Eleştiri Dergisi
  • tr
  • en
  • Ana Sayfa
  • Dergi Hakkında
  • Son Sayı
  • Arşiv
  • Yayın Etiği
  • Yayın Gönderme
  • Yazım İlkeleri
  • Yayın Süreci
  • İletişim
Anasayfa » 2018 » Salâhaddin Eyyûbî ile Pisalıların Anlaşması

Salâhaddin Eyyûbî ile Pisalıların Anlaşması

 
 

Anonymus, Foedus Pisanensis cum Saladino

Çeviren: Özge BOZKURTOĞLU ÖZCAN

LIBRI IV (2018) 235-249
DOI: 10.20480/lbr.2018031
Geliş Tarihi: 16.05.2018 | Kabul Tarihi: 19.08.2018
Elektronik Yayın Tarihi: 13.09.2018
Telif Hakkı © Libri Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi, 2018

pdf  PDF indir

references  PDF görüntüle

info  Atıf Düzeni

Anonymus, Salâhaddin Eyyûbî ile Pisalıların Anlaşması. Çev. Ö. Bozkurtoğlu-Özcan. Libri IV (2018) 235-249. DOI: 10.20480/lbr.201831

Salâhaddin Eyyûbî ile Pisalıların Anlaşması

Dindar ve merhametli Efendimiz adına.

İşbu [metin] Babil Kralının, yani Saladinus’un Pisa komünü ile Pisalıların konsülünün aracı olarak yolladığı Aldeprandus’un eliyle yaptığı görüşmenin [içeriğinin] bir nüshasıdır. Bu imzalar Saladinus’un attığı imzaların aynısıdır.

Tanrı’nın lütfuyla kendimden eminim.

Bunlar aktarılmış imzalardır ve yazdıklarımın tanıklığına göre hükmüme itaat edildi. [buna] tanıklık ederken, hükümlerim de gözlemci oldular. Ben Kral Saladinus, bu minval üzere derim ki, son derece sağlam hükümdarlığım süregelsin ve herkes hükümlerimin dışına çıkmaktan çekinsin, aksine [buy­ruklarımı] buyruklarımı muhafaza etsin; ancak fermanımın ilan ettiği gibi her­kes [onları] muhafaza etsin; ancak herkes korunması ve ele geçirilmesi son derece zor olan benim birliğimle birlikte [olsun] ve benim fermanım Pisalıla­rın elinde güvende olsun. Ve ben Kral Saladinus, Efendimiz Ihesu’nun 1174[i] yılında ve onların Peygamberi Macomettus’un 576 yılında, aracıyla işbu an­laşmayı ve bu görüşmeyi yaptığımda ve o bizim büyük, ihtişamlı ve adil diva­nımıza geldiğinde; asker, büyük haberci, Pisalıların konsülü Aldeprandus be­raberinde konsüllüğünden mektup getirdi ve biz onun ağzından çıkan söze kulak veriyoruz ve biz onun mektubunda[n] ve sözünde[n] onların istedikleri şeyin bizim dostluğumuza nail olmak ve bizi ve hükümlerimizi işitmek ve top­raklarımıza tıpkı önceden alışkın oldukları gibi gelmek olduğunu biliyoruz. Ve bu mektuptan ve bu elçiden duyduğumuz sözlerden biliyoruz ki o, konsülün ve bütün Pisa komününün aracılığıyla gelmiştir; onun dili onların dili, onun eli onların elidir ve ben Kral Saladinus [olarak] onunla her ne yaparsam, hepsi anlaşma sayılacaktır. Ve onun bütün komün ve konsül aracılığıyla geldiğini öğrendikten sonra ona aynı sözlerle cevap verebilelim; hem bizim ve hem de aynı şekilde onla­rın onuru olsun ve barış ile sevgi, biz ve onlar için olsun diye divandaki her­kesin huzurunda onu getirdik ve ona konsül ve bütün komün tarafından ne amaçla gönderildiğini, bizden ne istediğini sorduk. Ve o bize bizim size cevap verdiğimiz şekilde ve bizim ona verdiğimiz [tarzda]; aynı sözlerle cevap verdi. Ve bu anlaşma vasıtasıyla ve anlaşmalar­dan [do­ğan] bütün güvenceler aracılığıyla her şeyi güvence altına aldık, [on­lar bu an­laşmayı] ellerinde bulundurmakla yükümlüydüler çünkü işbu an­laşma biz ve onlar arasında şahit oldu. Ve şayet ben Kral Saladinus [olarak] onlara ve on­lardan bana [yönelik ola­rak] [anlaşmayı] yerine getirmezse, uzun zaman [di­limi] onuru kalpte muha­faza etmeyeceğinden bu şahit [niteliğindeki] anlaş­madan dönmek durumun­dayız. Ve [işte] bunlar elçinin komün ve toprakları­mıza gelip mal getiren ve vergi veren tüccarlar dolayısıyla bizden talepte bu­lunmaktan memnun ol­duğu meselelerdir. Ve bizden bulundukları talep uya­rınca, divana[ii] getirdik­leri her şeyi satmak zorunda değillerdir; başka bir di­vana sunmak durumun­dadırlar. Ve bütün bunlara [yani], kereste, demir ve zifte ilişkin olarak bizden bulundukları talep doğrultusunda, öteden beri 100 libbra[iii] için 18 florin [ola­rak yaptıkları ödemeyi] 100’de 10 ve tahıl için 100’de 20 olarak; ne bir eksik ne bir fazla; tayin ediyoruz. Ve divanda satılan emtia için [ise] tıpkı önceden olduğu gibi vergi ödemek durumundadırlar. Ve bun­ları en iyi şekilde, [karşı tarafın] dostluğu [aracılığıyla] yapmalıyız ve onların büyük küçük meselelerini gözetmeliyiz. Ve her şeyi iyilik ve dostlukla yapma­lıyız ve onlara mallarıyla huzur sağlamak durumundayız. Ve ne büyük ne kü­çük hiçbir hizmet için hiç kimseye vergi ödemek ve hiçbir zararı karşılamak durumunda değillerdir. Ve hiç kimse, az diye, onların mallarını küçümseme­yecektir. Ve gemileri konu­sunda ve başka herhangi bir hususta hesaplama yaparlarken başka herhangi biri, haklı bir durum olmadığı sürece, onlara üs­tün tutulmamalıdır. Ve her­hangi birinin meydana gelen zararından dolayı on­ları anlaşmalarından mah­rum bırakmamaları gerekmektedir. Ve denize açıl­ma vaktinde geldiklerinde ne yelken, ne dümen, ne de gemilerinin başka her­hangi bir parçasını alıko­yamazlar. Önceki Hristiyan tüccarların daha önce güvenilir [kişiler] aracılı­ğıyla garanti addettiklerine geçersiz demedikleri sü­re­ce ne gümrük muhafızı, ne gözcüler ne de küçük tekneler ile hizmet eden­ler her­hangi bir malı alıko­yabilir. Fazla[lığı] olan kantara ilişkin olarak benden talepte bu­lunduklarında, ben haberci ile [yaptıkları] talep dolayısıyla ve top­rakları­mız­da büyük bir ada­lete sahip olduğumuz ve bu adaleti tesis ettiğimiz için biz­den övgüyle bah­setmeleri sebebiyle onlara verdim. Ve bizden özel durumları sebe­biyle, va­tandaşları güvende olsun diye funduklarını[iv] iyileş­tirmemizi talep ettiler. Ve bizden aynı şekilde hamam talep ettiler ve biz onu verdik ve divan onların zorluklarını hafifletmek zorundadır ve onların yıkanmaya gittikleri gün, on­lardan başka hiç kimse [hamama] gidemez, [orada] hiçbir taşkınlık olamaz. Onların bizden talep ettikleri ve bizim de onlara verdiğimiz kiliseye ise tıpkı daha önceden sahip oldukları gibi sahip olacaklardır ve onlar kiliseye gider­ken ne yolda ne de kilisenin içinde hiçbir rahatsızlığa maruz kalmak duru­munda olmayacaklardır ve tıpkı kanunları gibi olan Tanrı’nın sözleri duyula­bilsin diye kilisenin içinde başka hiçbir şey olmayacaktır. Ve kanunları Tanrı’nın hükümlerini içerdiğinden kanunlarına sahip olup onu gözetebile­ceklerdir. Ve bizden funduklarında ihtiyaç duydukları için onunla alım satıp yapabilmek için bir ölçü aletine sahip olmak istedikleri yönünde talepte bu­lundular ve bunun üzerine tüccarın adaletsiz alım satım yapıp yapmadığını bilmek adında [bunu] onlara verdik. Ve şayet onlar tartılarında bir şey eksil­tirlerse ve bir şeyin yerine başka bir şey koyarlarsa [o zaman] benim buyruk­larım her şeyin yeniden düzenleneceği ve sağlam bir adalete sahip olacağı şekilde olacaktır. Meclisin üstünlüğünü kabul eden ve bir aşırılığı gözlemle­yen herkes malların ellerinde çok düşük fiyata tutulmasından ve adaletin ol­duğun zamandaki gibi uzlaşılabilir yapmamalarından yakındılar. Ve biz onla­rın şikâyet­lerini işittik ve herkes fiyatları, değeri ne kadar olursa olsun bizim kabul ettiği­miz şekilde kabul etmek ve hiçbir şey azaltmamak durumundadır şeklinde hü­küm verdik. Meclisimizin kabul etmek durumunda olduğu bütün malları kabul etmeden tüccarlar kendileri yapamayacaklarını beyan ettikleri takdirde [bir] değerlendirme yapmak durumundadırlar ve [onlar] memnuni­yet duyarak adil olan [değeri] biçsinler. Ve şayet balyoslarımız[v] tüccarlarla herhangi bir şey de­ğiş tokuş etmek isterlerse [bunun] tüccarın rızası ile ol­ması gerekmektedir. Tüccarlar öncesi ve sonrası için hiçbir sebeple çekince duymasınlar diye bal­yos­larımda hükümlerim mevcuttur. Balyoslar tüccarla­rın rızası olmadığı tak­dirde [onları] zapt edip böyle bir değiş tokuş yapmamak durumundadırlar. Kendisine yapılan yanlışlıkla ilgili meclise onları şikâyet edemesinler diye [tüc­carların] sebeplerinin geçersiz olduğunu söyleyemez­ler ve bu anlaşmadan do­ğan zarar­dan yakınamazlar ve kendilerini [yaşana­cak] huzursuzluktan ayrı tu­tamazlar. Ve benim buyruğum öyle adil ve güçlü­dür ki onlar geçmişte, şu an ve gelecekte [onu] büyük bir adaletle devam ettirmek durumundadırlar. Ve bizden gemileri­nin karaya çıkması yönünde bir talepte bulundular ve ne gerek­tiğini divana sorduk ve divanın ilan ettiği üzere herhangi bir gemi karaya çı­kar­ken II lira ve denize açılırken II lira ve dümen başına III lira ödemek du­rumunda­dır. Onların taleplerine kulak verdik ve zalimin kim olduğunu bildi­ğimizden ve yaptıkları diğer masraflar dolayı­sıyla onlara her şeyi serbest bı­raktık ve bu verilenleri onlardan başka bir top­luluğa vermedik. Ve tüccarların onlardan aldıkları malların fiyatlarından ya­kındılar. Ve bazen [mala] zarar ver­diklerin­den bazen de fiyatı düşsün diye [malları] önce görüp eve götürüyor­lardı; ar­dından geri getiriyorlardı. Bunları yapanların ardında tıpkı o kişi ayıp­lanacak bir şey yapmış gibi denetleme ve izleme olacaktır. Onların şikâyetle­rini duy­duğumuz zaman malları tüccarlara satsın diye ve bu türden insanlar zarar başka insanlardan gelen zarara uğra­masınlar diye balyosumuza hüküm­ler verdik. Ve kanunumuzu gözetenlere Hıristiyan neyse Sarazen de oymuş gibi, Hıristiyan ve Sarazeni adalet önünde bir tutan hükümler ihdas ediyoruz. Ve gemilerin müfettişler ve görevliler ta­rafından teftiş edilmesinden şikâyetçi oldular. Daha önce böyle bir uygula­manın olmadığını [söyleyerek] yakınıyor­lardı ve divan onları iyileştirmiyordu öyle ki bu tüccarlık yapan kişiler yararına kötüleşiyordu. Hiçbir Hristiyan’ın zarara uğramaması amacıyla, di­vanımız kö­tülenmesin ve meclisimiz suçlan­masın diye tüccarlar kötü uygu­lama yüzün­den onlardan korkmasınlar duy­masınlar diye sanki (denetim) yet­kileri ola­cakmış gibi Mustellus’a[vi] ve Iatesti­monia’ya[vii] ve Iumeru’ya[viii] ve Iiarca­rius’a[ix]ve Iunadarus’a[x] Iuameris’e[xi] hüküm­ler ihdas ettik. Ve bizden, şayet on­lardan bi­risi ölürse veya bayılırsa herhangi bir para veya mala kendi vatanda­şına ait­miş gibi el konmasını ve mala el ko­yanların kayıt tutmak zorunda ol­malarını ve her şeyin, ailelerine veril[ebil]sin diye güvenliğini tesis etmelerini talep et­tiler. Kanunumuz yol göstersin ve adaletli olsun diye bütün bunları onlara veriyoruz. Bizden talepte bulundular; çünkü denizden gelirken onlara karşı çıkılıyordu ve seyirlerine karşıt davranı­lıyordu ve onları çatışmaya tabi tutu­yorlardı. Onların taleplerini işittik ve ida­recilerimize ve kadırga kaptanına on­ların gemilerine hiçbir zaman silah kalk­masın ve onlara karşı [silah] doğ­rul­tulmasın ve onları koruyup ellerinden ge­lenin daha iyisini yaparak gözet­sinler diye hükümler ihdas ettik. [Toprakları­mıza] girerken vergi vermeyip adet ol­duğu üzere çıkarken vergi ödeyecekleri [şekilde] topraklarımızın ta­mamın­dan çıkan altın ve gümüşten talep ettiler. Onların bütün taleplerini din­ledik ve onların bizim dostluğumuza sahip olmak ve bize kendi dostlukla­rını sunmak ve bütün hükümlerimize uymak istedikle­rini biliyoruz ve dolayı­sıyla es­kiden mevcut olan bütün kötülükleri ve bütün anlaşmazlıkları ortadan kaldırdık. Ve hüküm[leri] bütün topraklarımız bo­yunca ve bütün balyosları­mız huzu­runda yaptık ki onlar yazdıklarımızı görüp işitsinler; güzel ve iyi şe­kilde gözet­sinler ve şayet biri herhangi birini yalancı şahit yaparsa; bu kişiler ve malları zarara uğratılsın. Bütün bunlar mevcut ol­duğunda; onlar bütün krallığımızı sadakatle ve özenle; gerek karadan ge­rekse denizden; gerek ale­nen gerekse gizlice korumaya; krallığımıza karşı olan hiç kimseye ne bir halka ne de bir kaleye yardım etmemeye; Doğu’da ve Batı’da hükümdarlığımızı za­rara uğrat­mamaya söz verdiler ve anlaşma yap­tılar. Ve hükümdarlığımıza za­rar verecek hiç kimseye öncülük etmemek, ka­radan veya deniz yoluyla [on­ların] taşıma­cılığını yapmamak durumundadırlar ve bizim hükümdarlığımıza zarar veren biri ile topraklarımıza gelip kalamazlar ve hiçbir Sarazen tüccara ne ticaret yolu ile ne aldatarak ne de parayla zarar verebilirler ve şayet bir Sarazen on­larla birlikte gitmek istemezse [onu] tıpkı kendi vatandaşlarıymış gibi koruya­cak ve kurtaracaklardır ve onları hiçbir kötü kişiye bırakmamak durumunda­dırlar. Ve anlaşmada belirttiğimiz üzere silah, demir, kereste ve zift gibi ihti­yaç duyduğumuz ve onların topraklarında var olan her şeyi daha önce getir­dikleri gibi hükümdarlığımıza getirsinler. Ve bu şekilde bizim anlaş­mamız on­lara, onların anlaşması da bize sunuldu ve sağlam kılındı; öyle ki bizler ve on­lar arasında tam bir barış ve dostluk anlaş­ması mevcut oldu. Ve şayet onlar bu anlaşmayı veya bu anlaşmanın bir kıs­mını yerine getiremezler ve verecek­leri teminatı ödemezlerse bu anlaşmanın sağlamlığı zarar görür ve bu an­laşma ile güveni ve sadakati kaybederler. İşbu maddeler sağlam kılın­dığı za­man elçinin huzurunda okundu. Ve elçi [bunları] iyi anladı ve beğendi ve ho­şuna gidenleri yüceltti ve yanında [önceden mev­cut olan] fesih metnini ge­tirdi ve başpiskopostan ve piskopostan onların memnun kaldığına[xii] [dair] te­minatlar getirdi. Ve bu teminatlarla Sarazenlerin Safer olarak adlandırdık­ları ayın 15. Günü (25 Eylül 1173) Babillonia’ya (Fus­tat/Kahire) geldi. Ve buna ilişkin olarak Alexandria (İskenderiye), Babillonia (Babil), Nu­bia (Nübye) ve Saba (Sebe) Patriği Marcus[xiii] ve Barbacana Piskoposu Michael ve eski Kahire Papazı Homodei[xiv] tanıklık ettiler ve papaz Homodei’nin oğlu Bulcaria[xv] metni kaleme aldı.

 

Notlar

 

[i]      Komün bu tarihi ikinci 1173 sayar. H. 569 yılı 12 Ağustos 1173’ten 1 Ağustos 1174’e kadar sürmektedir; Amari 1863; 459. Dolayısıyla Şubat 1173 – Temmuz 1173 Birinci 1173 sayılırken; Ağustos 1173-Ocak 1174 İkinci 1173 olarak ifade edilmektedir.

[ii]     Gümrük işlerinin görüldüğü divan. Pazar yeri işlevine de sahiptir.

[iii]    Libbra, libbre, livre: Bir İtalyan ağırlık ölçüsü birimi. Yaklaşık 450 grama tekabül etmektedir.

[iv]    Arapça funduk (فندق) kelimesi (fondaco, fundicum) Doğu’da masrafları devlete ait olmak üzere gezginlerin kullanımına sunmak amacıyla inşa edilen yapıları ifade ederdi. Tüccarlar burada konaklayabilir; mallarını satabilir ve iş görüşmeleri ya­pabilirlerdi. Heyd, 1886, II, 430, n. 7. Modern Arapçada otel anlamında kullanıl­maktadır.

[v]     Latince baiulus’tan gelen elçi, aracı, temsilci anlamındaki kelime. Latin Şehir Dev­letlerinin kolonilerinin başında bulunan kişiyi ifade etmek için kullanılırdı.

[vi]    T harfinin c olarak düzeltilmesi ve çift l harfinin d’ye çevrilmesi Mısır’daki resmi bir görevliye işaret eden moscedd veya moscidd kelimelerini barındıran Sicilya lehçesinde sık karşılaşılan bir müstensih hatası olabilir. Bk. Prima Serie, diploma XL, not ccc, s. 441; Amari 1863; 459.

[vii]    Dragoman, tercüman kastediliyor olabilir.

[viii]   Emir, Amari 1863, 459.

[ix]     Kadı?, Amari 1863, 459.

[x]     Nâzır, müfettiş. Bk. Prima Serie, diploma XL, not ggg, s. 441, Amari 1863; 459.

[xi]     Amil? Yönetici veya vali. Amari 1863; 459.

[xii]    M. de Sacy tarafından yayınlanan, Notices et extraits , tom. XI, s. 41 vdd, 1290 yılında Mısır Sultanı Kalavun ile Ceneviz Cumhuriyeti arasında yapılan 1290 tarihli anlaşmada Kahire patriği tıpkı burada olduğu gibi Hıristiyan elçinin yeminini tas­dik etmektedir, Amari 1863; 459.

[xiii]   Zara’a oğlu Marco 1164 – 1188 yılları arasında Kahire’nin Yakubî Patriği olarak görev yapmıştır. Bk. Le Quien, Oriens christianus, tom. II, s. 487. İskenderiye yargı yetkisi alanı burada Sebe olarak anılan Nübye ve Yemen’e kadar uzanıyordu; Amari 1863, 459.

[xiv]   Abdullah?. A. T. Özcan’a isme dikkatimi çektiğinden dolayı teşekkür ederim.

[xv]    Ebu’l-Hayr, Mısır Hristiyanları (Kıptîler) tarafından kullanılan bir isimdir; Amari 1863, 459.

 

 

13 Eylül 2018 Aykan A.
← Ünlü Kentlerin Sıralaması
Yüceliğe Hakaret Davasında Cornelius Savunması →

eISSN: 2458-7826

Yayın Gönderme

Çalışmalarınızı Editöryal Prensiplere ve Yazım İlkelerine göre düzenledikten sonra,  libri@akdeniz.edu.tr
adresine gönderebilirsiniz.

SCImago Journal & Country Rank

eISSN: 2458-7826

    PhaseKapakWeb
    PhaseKapakWeb
    PhaseKapakWeb PhaseKapakWeb PhaseKapakWeb

    SAYI I (2015)

    SAYI II (2016)

    SAYI III (2017)

    SAYI IV (2018)

    Search for Publication

    En çok okunanlar

    • Manisa Müzesi Heykeltıraşlık Eserleri
      Manisa Müzesi Heykeltıraşlık Eserle...
    • Cumhuriyet Dönemi Roma Vergi Sistemi
      Cumhuriyet Dönemi Roma Vergi Sistem...
    • Antik Kentler: Antik Yakındoğu, Mısır, Yunan ve Roma’da Kentsel Yaşamın Arkeolojisi.
      Antik Kentler: Antik Yakındoğu, Mıs...
    • L. Catilina Söylevi
      L. Catilina Söylevi
    • Can We Talk Mediterranean? Conversations on an Emerging Field in Medieval and Early Modern Studies
      Can We Talk Mediterranean? Conversa...
    • Ortaçağ Tüccarları ve Bankerleri
      Ortaçağ Tüccarları ve Bankerleri
    • Geç Antikçağda Düş Görme, Bir Kültürün Düş Gücüne İlişkin Araştırmalar
      Geç Antikçağda Düş Görme, Bir Kültü...
    • Berenice II Euergetis: Essays in Early Hellenistic Queenship
      Berenice II Euergetis: Essays in Ea...
    • Kayıp Medeniyet II: Selçuklular
      Kayıp Medeniyet II: Selçuklular
    • Malazgirt Kıyametin İlk Günü 1071
      Malazgirt Kıyametin İlk Günü 1071
    • Bir Ortaçağ Şairinin Kaleminden Selçuklular
      Bir Ortaçağ Şairinin Kaleminden Sel...
    • Memlûk Ordusunun Yapısı Üzerine Araştırmalar I-II-III
      Memlûk Ordusunun Yapısı Üzerine Ara...
    • Arrianus, İskender’den Sonraki Olaylar
      Arrianus, İskender’den Sonraki Olay...
    • Antalya’da Tek Kubbeli Cami ve Mescitler (Osmanlı Dönemi)
      Antalya’da Tek Kubbeli Cami ve Mesc...
    • Geç Roma İmparatorluğu Tarihi, MS. 284-641
      Geç Roma İmparatorluğu Tarihi, MS. ...

    PhaseKapakWeb

    eISSN: 2149-7826

    Libri

    • Ana Sayfa
    • Dergi Hakkında
    • Son Sayı
    • Arşiv
    • Yazım İlkeleri
    • Yayın Süreci
    • İletişim

    Creative Commons Lisansı
    Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

    Son Çıkan Yayınlar

    • Strabon, Geographika (Coğrafya): Kitap XI.1-14 20 Mart 2025
    • Stamped Amphora Handles from Magarsus 18 Şubat 2025
    • New Dedications from Phaselis to Apollon Epidamos, Artemis Pergaia and Hephaistos 28 Aralık 2024
    • New Inscriptions from Olympos (Lykia) 21 Aralık 2024
    • New Inscriptions from Nikaia XVI: Votives to Zeus (Bronton and Gorzaios) 18 Aralık 2024
    • New Reading of I.Mylasa I, 403 15 Aralık 2024
    • A Wandering Jewish Tombstone 9 Aralık 2024
    • Eine Gruppe neuer Grabinschriften aus Kestel bei Bursa 27 Mart 2024

    Yayın Arama

    Arşiv

    Flag Counter
    • Ana Sayfa
    • Dergi Hakkında
    • Son Sayı
    • Arşiv
    • Yayın Etiği
    • Yayın Gönderme
    • Yazım İlkeleri
    • Yayın Süreci
    • İletişim
    Copyright © 2015 www.libridergi.org
    • Türkçe
    • English (İngilizce)