LIBRI
Epigrafi, Çeviri ve Eleştiri Dergisi
  • tr
  • en
  • Home
  • About
  • Current Issue
  • Archive
  • Malpractice
  • Submission
  • Policies
  • Process
  • Contact
Home » 2017 » Doğu Ülkeleri Tarihinin Altın Çağı

Doğu Ülkeleri Tarihinin Altın Çağı

Doğu Ülkeleri Tarihinin Altın Çağı

Korykoslu HAYTON

ISBN: 9786054944064
Page: 264
Publication Date: 2015
Location: İstanbul
Publisher: Selenge Yayınları

LIBRI III (2017) 479-483
DOI: 10.20480/lbr.2017037
Received Date: 08.12.2017 | Acceptance Date: 20.12.2017
Online Publication Date: 24.12.2017
Copyright © Journal of Book Notices, Reviews and Translations, 2017

pdf  Get PDF

references  View PDF

info  Citation

KORYKOSLU HAYTON, Doğu Ülkeleri Tarihinin Altın Çağı. İstanbul 2015. Selenge Yayınları, 264 sayfa. Çev. A. T. Özcan. ISBN: 9786054944064

­

Doğu Ülkeleri Tarihinin Altın Çağı ya da Latince ismi ile Flos Historiarum Terre Orientis serlevhalı kitabın müellifi Korykoslu Hayton’un yaşamına dair bilgileri­miz mahdut ve bilgi kaynaklarımız da -kitabının bazı yerlerinde kendisinden bah­setmesi haricinde- yok gibidir. Buna rağmen Hayton’un hayatında öne çı­kan bazı olayları biliyoruz. Doğum tarihi muğlak olsa da takriben 1240-1320 ara­sında yaşadığı kabul edilmektedir. Kilikya Ermeni Kralı I. Hetum’un kardeşi Oşin’in oğlu olan Hayton 1280’de Korykos kentinin idareciliğini üstlendikten son­ra yıldızı parlayarak 1290’larda bölgenin önemli simalarından birisi olmuş, Kıbrıs Haçlı kralı Guy d’Ibelin’in kızı Isabel ile evlenmesi ile şöhreti daha da art­mıştır. Buna rağmen bu yıllarda girdiği siyasi mücadelelerde hüsrana uğramış olup 1305’ten sonra kendisini tamamen dine, dini yaşantıya adamıştır.

Premonstratensian tarikatına intisap eden Hayton 1306’da Papa tarafından St. Maria Episcopia kilisesine canon regular olarak atandı. 1307’de Papa V. Cle­ment’in huzuruna çıkmaya muvaffak oldu. Bundan sonra Papa’nın yakın çevre­sindeki isimlerden olan Korykoslu Hayton Flos Historiarum Terre Orientis (Do­ğu Ülkeleri Tarihinin Altın Çağı) adlı eserini Papa’nın isteği üzerine kaleme aldı. 1308’de Kilikya’ya döndü. 1316’da Adana konsilinin etkin isimlerinden oldu. Ölüm tarihi konusunda netlik olmasa da 1320’de hayatta olmadığı kabul edil­mektedir.

Flos Historiarum Terre Orientis, 1307’de Hayton’un Fransa’nın Poitiers kentinde iken Nicolaus Falconi’ye aktardığı bilgilerin toplanmasıyla oluşmuş­tur. İlk olarak eski Fransızca olarak kaleme alınan eser sonra Latince’ye çevril­miş ve Latince çevirisi daha çok kabul görmüştür. Kısa zamanda büyük alakaya mazhar olarak elli tane kopyası yapılmıştır. XIV. yüzyıl sonlarından itibaren de İspan­yolca, İngilizce, Almanca, İtalyanca, Flemenkçe ve nihayet 1842’de Erme­nice tercümesi yapılmıştır. Altay Tayfun Özcan’ın çevirisi C. Kohler edisyonuna ve Recueil des Historiens des Croisades, Documents Armeniens’in ikinci cildin­de yer alan metne dayanmaktadır. Bununla birlikte bu metin Wroclaw Üniver­sitesi Kütüphanesi’nde R 262’ye kayıtlı elyazması ve R. Bedrosian’ın tercümesi ile de karşılaştırılmıştır.

Hayton’un Flos Historiarum Terre Orientis isimli yapıtı dört kitaptan müte­şekkildir. Birinci kitap 14, ikinci kitap 9, üçüncü kitap 50 ve dördüncü kitap ise 28 kısımdan oluşmaktadır.

Giriş bölümünde, kitabı yayına hazırlayan Altay Tayfun Özcan tarafından, Hayton, Flos Historiarum Terre Orientis ve planlanan Haçlı seferi hakkında malumat verilmiştir.

I. Kitap genel bir coğrafya ve tarih bilgisi vermektedir. Kıtay, Türkistan, Ha­rezm, Kumanya, Hindistan, İran, Media, Ermenistan, Gürcistan, Mezopotam­ya, Türkiye, Suriye gibi bölgelerin coğrafi, tarihi, kültürel, fizyolojik vs. özellikleri hakkında bilgi verilmiştir. II. Kitap ise genel bir Asya tarihini ihtiva etmektedir. Ağır­lıklı olarak İslamiyet’in doğuşu ve Türklerin İslamlaşma sürecinin odak nok­tası edildiği bu bölümde Türklerin Yakındoğu’da hâkimiyet tesis etmeleri de ele alınan konulardandır.

III. Kitap Moğollara ayrılmıştır. Hayton daha önceki bilgilere ek olarak döne­me şahsen tanıklık etmiş olmasından dolayı kitabın hacimce en geniş olan bölü­müdür. Sırasıyla Cengiz Han, Ögedey, Güyük, Möngke (Mengü), Kubilay gibi Moğol hanları ile Altın Orda ve Çağatay Hanlıklarından ve Moğol yaşam tar­zından bahsedilmektedir. Bu bölümde özellikle Mengü Han döneminde baş­layan fetihler, Moğol-Ermeni ilişkileri ve İlhanlı tarihi tafsilatlı olarak ele alınmıştır.

Hayton’a göre Moğollar Yakındoğu’da Haçlıların doğal müttefikiydi. Her iki kesiminde ortak düşmanları vardı: Memlükler. Elimizdeki kitabında Hayton Mo­ğol-Haçlı ittifakının gerçekleşmesi halinde kendi lehlerine güzel sonuçlar doğu­racağı kanaatindedir. Bundan dolayı eserinde Moğollara büyük yer ver­miştir.

Hayton eserini bir Haçlı seferinin gerçekleşebilmesi için kaleme almıştır. IV. Kitap bu maksadı ele almaktadır. Bu bölümde kısaca Ortadoğu tarihini ve coğ­raf­yasını anlatan Hayton bir taraftan da yaşadığı dönemin siyasi tablosunu çizmektedir. Mısır coğrafyası ve Memluk Sultanlığı üzerinde durduktan sonra kut­sal toprakların ele geçirilmesi için nasıl bir taarruz planı uygulanması gerek­tiğini anlatmaya başlamıştır. Yazar, zaman zaman abartıya kaçan teşvikleriyle seferin daha önceki harekâtlara göre daha kolay bir şekilde başarılacağı kana­atindedir (15).

Hayton’un bir Haçlı seferi için öne sürdüğü sebeplerin başında Hristiyanlar­ca kutsal addedilen mekânların Müslümanların elinde olması gelmektedir: “Ben efendimiz Papa’nın emri üzerine bu kitabı kaleme alan kardeş Hayton, Hris­ti­yanların İsmailoğulları üzerine saldırmaları için gerekli neden ve gerek­çeye sahip olduklarını ifade ederim. Zira Hristiyanların mirası, İsa’nın Hristiyan­lara verileceğine söz verip Agarenlerin [Müslümanların] zorla ele geçirdiği kutsal topraklar ve Hristiyanlık inancının kökünü aldığı efendimiz İsa’nın Kutsal Mezarı ile Hristiyanların kutsal saydıkları daha başka kutsal mekânlar, bu top­rakları ele geçirmeye hak teşkil etmektedir” (200).

Hayton bu bahanesine ilave olarak sunduğu diğer sebepler aşağı yukarı bu cümle ile ilintilidir. Misal, Mısır Memluk Sultanlığı’nın idari mekanizmadaki zayıflığı (216) ve sultanlığın ve Mısır coğrafyasının Nil nehrine muhtaç olmasın­dan kaynaklanan problemler ile Hristiyanlığın bu seferi gerçekleştirebilecek güç ve kudrete sahip olduğu düşüncesi Hayton’un hayallerini süsleyen sefer için önemli gerekçelerdir.

Malum olduğu üzere Moğollar batıya gerçekleştirdikleri seferlerde Avru­palılar büyük bir korkuya kapılmışlardır. Onlar Moğollar üzerine kaleme aldıkları kitaplarda gerçeklerin yanı sıra Moğollar ile ilgili pekçok hezeyan da üret­mişlerdir. Hayton’un eserinde ise böyle bir duruma tesadüf edilmemekte­dir. Hayton olaylara şahsi tanıklığı sayesinde Moğollara karşı gayet realist yakla­şarak bir nevi “stratejik ortaklık” tesis etmeye çabalamıştır. Hayton’un ak­lından geçen ittifak, iki ordunun seferi bir arada icra etmesinden çok, farklı isti­kamette mücadele etmeleri esasına dayanıyordu (20).

Hayton’un kitabından iyi noktalardan birisi de bilgi kaynaklarını açıklaması­dır. Hayton kitapta verdiği bilgileri nasıl elde ettiğini şöyle açıklamaktadır: “Bu kitabı üç kısımda yazarak hazırlayan ben, bilgilerimi üç farklı yoldan elde ettim. Tataralrın ilk hükümdarı Cengiz Han’ın ortaya çıkışından dördüncü imparator Möngke Han’a kadar hikaye edilenler, Tatarların kendi tarihlerinden elde edil­miştir. Möngke Han’dan Hülagü’nün ölümüne kadar anlatılan ve yazılanlar, onların zamanında yaşamış olan efendisi ve amcası, iyi hatırlanan Ermeni Kralı efendi Hetum’dan öğrenilen ve duyulanlardır. Büyük bir bilgelikle, oğul ve ye­ğenleri, iti hatıraların unutulmaması için nakletmiş ve yazıya geçirmiştir. Hü­lagü’nün oğlu Abaka Han’ın iktidara gelişinden Tatar tarihinin sonunu teşkil eden, kitabın üçüncü kısmına kadarki bilgiler de hadiseler içinde şahsî olarak bu­lun­mamdan ötürü öğrenilmiş bilgilerdir. Zamanımda ne olduysa, bir tanık olarak takdim ettim” (186-187).

Zamanına göre bilgi birikimi yüksek olan Hayton’un eserinde yer yer yanlış bilgiler de yer almaktadır. Mesela, Sultan Alparslan’ı Tuğrul Bey’in oğlu olarak gös­termesi (53), Cuçi ve Çağatay’ı Ögedey Han’ın oğulları olarak kaydetmesi (93; 95) ya da bir Budist olan Keyhatu/Geyhatu’yu dinsiz olarak sunması (149) gibi pek çok yanlış bilgi aktarmaktadır. Bir diğer yanlış bilgi de Türkmenleri Müs­lümanlığı kabul etmezden evvel herhangi bir mensup olarak görmemesi­dir (60). Ayrıca O, Türklerin İslamiyeti kabulünü de halifenin teklifine bağla­maktadır.

Hayton, sadece Moğolları ve neden bir Haçlı seferinin gerekli olduğunun üzerinde durmamış, bunlarla bağlantılı da olarak, Türkistan, Harezm, Kumanya (Deşt-i Kıpçak), Hindistan, İran, Kafkasya, Türkiye (Anadolu) Suriye, Mısır gibi coğrafyaların tarih ve kültüründen de bahsetmektedir. Bundan dolayı O, Asya kıtasının tarihî coğrafyasını da bir bütün olarak ele almaktadır.

Korykoslu Hayton’un kişiliği üzerine de bir parantez açarak yazıyı nihayete erdirelim. Korykoslu Hayton zamanın ilginç kişiliklerinden birisidir. Siyasi kari­yerini bırakarak kendini dini hayata adaması da bunu göstermektedir. Korykos­lu Hayton’un şahsiyeti hakkında kitabın mütercimi Altay Tayfun Özcan şöyle bir değerlendirmede bulunmaktadır: “Kuşkusuz ki Hayton’un, yaşadığı dönem içe­risindeki konumu ve faaliyetlerinin yanında entellektüel kapasitesi hakkında da birkaç söz söylemek gerekir. Haçlı seferi planı olarak ortaya konulan eserin­de, sadece askeri bir faaliyet olarak değil, aynı zamanda tarihi-coğrafi, jeostra­tejik ve sosyo-ekonomik perspektifle yaklaşması, çağdaşı yazarların ortaya koydukları planların çok ötesindedir. Mesela XV. Yüzyılda kısa bir rapor kaleme alan Bertrandon de la Brocqiere ile daha başkaları Haçlı seferine sadece askeri bir mesele olarak yaklaşarak önerilerini daha çok bu bağlamla sınırlı tutmuşlar­dır. Elbette onun bu farklılığı, Korykos’ta yarattığı entelektüel bir iklimin ese­riydi” (14).

Ortaçağ Ermeni kaynakları Türk tarihi araştırmaları için büyük bir öneme sahiptir. Buna rağmen bu kaynakların neşrine karşı bir kayıtsızlık olduğu aşikâr­dır. Bunun en mühim sebebi şüphesiz kaynak diline hâkim olamamaktır. Ayrıca bir diğer sebebin de son bir asırda yaşanan olumsuz gelişmelerin büyük etkisi olduğu kanaatindeyiz. Türk tarihine ait muhtelif dillerdeki kaynakların tercüme edilmesi ve neşredilmesi bizler için birer milli görev mahiyetindedir. Bundan dolayı Türk tarihine dair kaynak eserleri neşrederek Türklüğe, Türk Ta­rihi’ne hizmet ettiğini düşündüğümüz Selenge Yayınları’na minnet borcu­muz oldu­ğunu ifade etmeliyiz.

Adnan Menderes Üniversitesi
Tarih Anabilim Dalı

Fatih ORTA (MA.) 
fatihortaa@gmail.com

  • Citation
  • Link

F. Orta, Doğu Ülkeleri Tarihinin Altın Çağı. Yazar: Korykoslu Hayton, Libri III (2017) 479-483. DOI: 10.20480/lbr.2017037

Link: http://www.libridergi.org/en/2017-en/lbr-0119

17 January 2018 Aykan A.
← Anadolu’da Roma Eyaletleri: Augustus Dönemi
Persler: Anadolu’da Kudret ve Görkem (The Persians: Power and Glory in Anatolia) →

eISSN: 2458-7826

SCImago Journal & Country Rank

eISSN: 2458-7826

    PhaseKapakWeb
    PhaseKapakWeb
    PhaseKapakWeb PhaseKapakWeb PhaseKapakWeb

    ISSUE I (2015)

    ISSUE II (2016)

    ISSUE III (2017)

    ISSUE IV (2018)

    Search for Publication

    Popular Posts

    • Arrianus’un Karadeniz Seyahati
      Arrianus’un Karadeniz Seyahati
    • (Khioslu Skymnos’a Ait Olduğu Söylenen) Anonymus Periegesis
      (Khioslu Skymnos’a Ait Olduğu Söyle...
    • Selçuklu Sarayları ve Köşkleri
      Selçuklu Sarayları ve Köşkleri
    • Derinlerdeki Portreler – Portraits of the Deep: Underwater Tales of Anatolia
      Derinlerdeki Portreler – Port...
    • Dirty Wars: The World is a Battlefield
      Dirty Wars: The World is a Battlefi...
    • Susuzluk Antik Dünyada Su ve İktidar
      Susuzluk Antik Dünyada Su ve İktida...
    • Ortaçağ Türk Devletlerinde Hanedan Evlilikleri
      Ortaçağ Türk Devletlerinde Hanedan ...
    • Benefaction and Rewards in the Ancient Greek City: The Origins of Euergetism
      Benefaction and Rewards in the Anci...
    • Divan Edebiyatı Estetiği
      Divan Edebiyatı Estetiği
    • Plutarkhos, Moralia: De Invidia et Odio
      Plutarkhos, Moralia: De Invidia et ...
    • Historia: Antikçağda Araştırma Fikrinin Doğuşu
      Historia: Antikçağda Araştırma Fikr...
    • Antikçağ’da Korsanlık
      Antikçağ’da Korsanlık
    • Memnon, Herakleia Pontike Tarihi
      Memnon, Herakleia Pontike Tarihi
    • Türk Hakanlığı Karahanlılar
      Türk Hakanlığı Karahanlılar
    • “Kyzikos Hadrian Tapınağı’nda Bulunan Geç Roma Definesi” Başlıklı Makale İçin Eleştiri
      “Kyzikos Hadrian Tapınağı’nda Bulun...

    PhaseKapakWeb

    eISSN: 2149-7826

    Libri

    • Home
    • About
    • Current Issue
    • Archive
    • Publication Policies
    • Publication Process
    • Contact

    Creative Commons Lisansı
    Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

    Popular Publications

    • Arrianus’un Karadeniz Seyahati
    • (Khioslu Skymnos’a Ait Olduğu Sö...
    • Selçuklu Sarayları ve Köşkleri
    • Derinlerdeki Portreler – P...
    • Dirty Wars: The World is a Battl...
    • Susuzluk Antik Dünyada Su ve İkt...
    • Ortaçağ Türk Devletlerinde Haned...

    Recent Publications

    • Strabon, Geographika (Coğrafya): Kitap XI.1-14 20 March 2025
    • Stamped Amphora Handles from Magarsus 18 February 2025
    • New Dedications from Phaselis to Apollon Epidamos, Artemis Pergaia and Hephaistos 28 December 2024
    • New Inscriptions from Olympos (Lykia) 21 December 2024
    • New Inscriptions from Nikaia XVI: Votives to Zeus (Bronton and Gorzaios) 18 December 2024
    • New Reading of I.Mylasa I, 403 15 December 2024
    • A Wandering Jewish Tombstone 9 December 2024

    Search for Publication

    Archive

    Flag Counter
    • Home
    • About
    • Current Issue
    • Archive
    • Malpractice
    • Submission
    • Policies
    • Process
    • Contact
    Copyright © 2015 www.libridergi.org
    • Türkçe (Turkish)
    • English