Moskhos, Bion’a Ağıt
Çeviren: Ayşe SÖNMEZ-YAKUT
DOI: 10.20480/lbr.2017020
Received Date: 19.01.2017 | Acceptance Date: 25.05.2017
Online Publication Date: 23.06.2017
Copyright © Journal of Book Notices, Reviews and Translations, 2017
Moskhos, Bion’a Ağıt. Çev. A. Sönmez-Yakut. Libri II (2017) 186-196.
Αἴλινά μοι στοναχεῖτε νάπαι καὶ Δώριον ὕδωρ,
καὶ ποταμοὶ κλαίοιτε τὸν ἱμερόεντα Βίωνα.
νῦν φυτά μοι μύρεσθε, καὶ ἄλσεα νῦν γοάοισθε,
ἄνθεα νῦν στυμνοῖσιν ἀποπνείοιτε κορύμβοις,
5 νῦν ῥόδα φοινίσσεσθε τὰ πένθιμα, νῦν ἀνεμῶναι,
νῦν ὑάκινθε λάλει τὰ σὰ γράμματα καὶ πλέον αἰαῖ
βάμβανε τοῖς πετάλοισι: καλὸς τέθνακε μελικτάς.
ἄρχετε Σικελικαὶ τῶ πένθεος ἄρχετε Μοῖσαι.
ἀδόνες αἱ πυκινοῖσιν ὀδυρόμεναι ποτὶ φύλλοις,
10 νάμασι τοῖς Σικελοῖς ἀγγείλατε τᾶς Ἀρεθοίσας,
ὅττι Βίων τέθνακεν ὁ βουκόλος, ὅττι σὺν αὐτῷ
καὶ τὸ μέλος τέθνακε καὶ ὤλετο Δωρὶς ἀοιδά.
ἄρχετε Σικελικαὶ τῶ πένθεος ἄρχετε Μοῖσαι.
Στρυμόνιοι μύρεσθε παῤ ὕδασιν αἴλινα κύκνοι,
15 καὶ γοεροῖς στομάτεσσι μελίσδετε πένθιμον ᾠδάν,
οἵαν ὑμετέροις ποτὶ χείλεσι γῆρας ἀείδει,
εἴπατε δ̓ αὖ κούραις Οἰαγρίσιν, εἴπατε πάσαις
Βιστονίαις Νύμφαισιν ‘ἀπώλετο Δώριος Ὀρφεύς.’
ἄρχετε Σικελικαὶ τῶ πένθεος ἄρχετε Μοῖσαι.
Eyvahlar olsun! Ne olur ağıt yakın yeşil vadiler,
Ey Dor suyu, ey ırmaklar ağlayın sevgili Bion için!
Ağaçlar, şimdi gözyaşı dökün benimle! Ağlayın şimdi kutsal korular!
Şimdi kokunuzu yayın çiçekler öbek öbek!
Şimdi kırmızıya çalının acılı güller, laleler! 5
Ey sümbül şimdi mırıldan kendi harflerini
şimdi daha da çok ‘eyvah’ de yapraklarınla: öldü güzel sesli!
Başlayın Sicilyalı Musalar, başlayın ağıta!
Bülbüller yası haykırın sık yapraklara,
Arethoisa’nın Sicilya membalarına, 10
haber verin, öldü çoban Bion,
öldü şarkı onla, son buldu Dor şiiri!
Başlayın Sicilyalı Musalar, başlayın ağıta!
Acıyla gözyaşlarına boğulun Strymon kuğuları suların yanı başında,
okuyun dokunaklı bir şarkı yas yüklü sesinizle, 15
sanki yaşlılık dudaklarınızdan döküyormuşcasına,
söyleyin Oiagros Kızları’na, söyleyin Bistonialı bütün Nymphelere,
deyin ki, Dor Orpheus’u öldü.
Başlayın Sicilyalı Musalar, başlayın ağıta!
20 κεῖνος ὁ ταῖς ἀγέλαισιν ἐράσμιος οὐκέτι μέλπει,
οὐκέτ̓ ἐρημαίαισιν ὑπὸ δρυσὶν ἥμενος ᾄδει,
ἀλλὰ παρὰ Πλουτῆϊ μέλος Ληθαῖον ἀείδει.
ὤρεα δ̓ ἐστὶν ἄφωνα, καὶ αἱ βόες αἱ ποτὶ ταύροις
πλαζόμεναι γοάοντι καὶ οὐκ ἐθέλοντι νέμεσθαι.
25 ἄρχετε Σικελικαὶ τῶ πένθεος ἄρχετε Μοῖσαι.
σεῖο Βίων ἔκλαυσε ταχὺν μόρον αὐτὸς Ἀπόλλων,
καὶ Σάτυροι μύροντο μελάγχλαινοί τε Πρίηποι:
καὶ Πᾶνες στοναχεῦντο τὸ σὸν μέλος, αἵ τε καθ̓ ὕλαν
Κρανίδες ὠδύραντο, καὶ ὕδατα δάκρυα γέντο.
30 Ἀχὼ δ̓ ἐν πέτραισιν ὀδύρεται, ὅττι σιωπῇ
κοὐκέτι μιμεῖται τὰ σὰ χείλεα. σῷ δ̓ ἐπ̓ ὀλέθρῳ
δένδρεα καρπὸν ἔριψε, τὰ δ̓ ἄνθεα πάντ̓ ἐμαράνθη.
μάλων οὐκ ἔρρευσε καλὸν γλάγος, οὐ μέλι σίμβλων,
κάτθανε δ̓ ἐν κηρῷ λυπεύμενον: οὐκέτι γὰρ δεῖ
35 τῶ μέλιτος τῶ σῶ τεθνακότος αὐτὸ τρυγᾶσθαι.
ἄρχετε Σικελικαὶ τῶ πένθεος ἄρχετε Μοῖσαι.
οὐ τόσον εἰναλίαισι παῤ ᾀόσι μύρατο Σειρήν,
οὐδὲ τόσον ποκ̓ ἄεισεν ἐνὶ σκοπέλοισιν Ἀηδών,
οὐδὲ τόσον θρήνησεν ἀν̓ ὤρεα μακρὰ Χελιδών,
40 Ἀλκυόνος δ̓ οὐ τόσσον ἐπ̓ ἄλγεσιν ἴαχε Κῆϋξ,
οὐδὲ τόσον γλαυκοῖς ἐνὶ κύμασι κηρύλος ᾆδεν,
οὐ τόσον ἀῴοισιν ἐν ἄγκεσι παῖδα τὸν Ἀοῦς
ἱπτάμενος περὶ σᾶμα κινύρατο Μέμνονος ὄρνις,
ὅσσον ἀποφθιμένοιο κατωδύραντο Βίωνος.
45 ἄρχετε Σικελικαὶ τῶ πένθεος ἄρχετε Μοῖσαι.
ἀδονίδες πᾶσαί τε χελιδόνες, ἅς ποκ̓ ἔτερπεν,
ἃς λαλέειν ἐδίδασκε, καθεζόμεναι ποτὶ πρέμνοις
O sevgili adam sürülere şarkı söylemiyor artık, 20
ıssız meşelerin altında oturup bir şeyler mırıldanmıyor,
şimdi, Lethe’nin şarkısını söylüyor Pluteus’un yanında.
Dağlar sessiz kaldı, öküzler boğaların yanında
dolanıyor acı içinde, otluyor istemeye istemeye.
Başlayın Sicilyalı Musalar, başlayın ağıta! 25
Bion, Apollon bile ağladı senin apansız gidişine,
Satyrler ağıt yaktı ve hatta kara pelerinli Priaposlar;
Panlar ağladı senin şarkına,
ve Nympheler yas tuttu ormanlarda, gözyaşları döndü sulara.
Ekho yas tutuyor kayalıklarda, çünkü sessiz kaldı, 30
öykünemez bundan böyle senin dudaklarına.
Ağaçlar meyvelerini yitirdi senin ölümünle, çiçekler soldu gitti hepten.
Koyunlardan iyi süt gelmez oldu, bal vermez oldu arı kovanları,
bal yitip gitti petekte kederinden,
madem senin balın gitti, bal alınmaz artık ondan. 35
Başlayın Sicilyalı Musalar, başlayın ağıta!
Bu denli gözyaşı dökmezdi Siren deniz kıyılarında,
bülbül bu denli şakımamıştı tepelerde,
bu denli dövünmemişti kırlangıç yüksek dağlarda,
bu denli ağlamadı Keyks Alkyone’nin acısına, 40
böyle şarkı söylemedi iskele kuşu mavi dalgalar arasında,
bu denli ağıt yakmadı Memnon’un kuşu Eos’un oğluna
kanatlanırken doğu vadilerinde, mezarı etrafında,
İşte böylesi bir ağıt yakıyorlardı Bion göçüp gittiğinde.
Başlayın Sicilyalı Musalar, başlayın ağıta! 45
Bülbüller ve kırlangıçlar dizilip büsbütün ağaç diplerine,
-hani bir vakit şenlendirirdi onları, öğretirdi konuşmayı-,
ἀντίον ἀλλάλαισιν ἐκώκυον: αἳ δ̓ ὑπεφώνευν
‘ὄρνιθες λυπεῖσθ̓ αἱ πενθάδες: ἀλλὰ καὶ ἡμεῖς.’
50 ἄρχετε Σικελικαὶ τῶ πένθεος ἄρχετε Μοῖσαι.
τίς ποτε σᾷ σύριγγι μελίξεται ὦ τριπόθητε;
τίς δ̓ ἐπὶ σοῖς καλάμοις θήσει στόμα; τίς θρασὺς οὕτως;
εἰσέτι γὰρ πνείει τὰ σὰ χείλεα καὶ τὸ σὸν ἆσθμα,
ἀχὰ δ̓ ἐν δονάκεσσι τεᾶς ἔτι βόσκετ̓ ἀοιδᾶς.
55 Πανὶ φέρω τὸ μέλισμα; τάχ̓ ἂν καὶ κεῖνος ἐρεῖσαι
τὸ στόμα δειμαίνοι, μὴ δεύτερα σεῖο φέρηται.
ἄρχετε Σικελικαὶ τῶ πένθεος ἄρχετε Μοῖσαι.
κλαίει καὶ Γαλάτεια τὸ σὸν μέλος, ἅν ποκ̓ ἔτερπες
ἑζομέναν μετὰ σεῖο παῤ ἀϊόνεσσι θαλάσσας.
60 οὐ γὰρ ἴσον Κύκλωπι μελίσδεο: τὸν μὲν ἔφευγεν
ἁ καλὰ Γαλάτεια, σὲ δ̓ ἅδιον ἔβλεπεν ἅλμας.
καὶ νῦν λασαμένα τῶ κύματος ἐν ψαμάθοισιν
ἕζετ̓ ἐρημαίαισι, βόας δ̓ ἔτι σεῖο νομεύει.
ἄρχετε Σικελικαὶ τῶ πένθεος ἄρχετε Μοῖσαι.
65 πάντα τοι ὦ βούτα συγκάτθανε δῶρα τὰ Μοισᾶν,
παρθενικᾶν ἐρόεντα φιλήματα, χείλεα παίδων,
καὶ στυμνοὶ περὶ σῶμα τεὸν κλαίουσιν Ἔρωτες.
χἀ Κύπρις ποθέει σε πολὺ πλέον ἢ τὸ φίλημα,
τὸ πρώαν τὸν Ἄδωνιν ἀποθνᾴσκοντα φίλησεν.
70 τοῦτό τοι ὦ ποταμῶν λιγυρώτατε δεύτερον ἄλγος,
τοῦτο, Μέλη, νέον ἄλγος. ἀπώλετο πρᾶν τοι Ὅμηρος,
τῆνο τὸ Καλλιόπας γλυκερὸν στόμα, καί σε λέγοντι
μύρασθαι καλὸν υἷα πολυκλαύτοισι ῥεέθροις,
πᾶσαν δ̓ ἔπλησας φωνᾶς ἅλα: νῦν πάλιν ἄλλον
75 υἱέα δακρύεις, καινῷ δ̓ ἐπὶ πένθεϊ τάκῃ.
inildediler karşılıklı, dediler ki,
“feryat edin ey yas kuşları, edelim biz de”
Başlayın Sicilyalı Musalar, başlayın ağıta! 50
Çok sevgili adam, kim senin kavalınla şarkı söyleyecek bir daha?
Kim değdirecek dudaklarını senin kamıştan çalgına? Kimin yüreği yeter buna!
Senin dudaklarını, senin nefesini soluyor o hâlâ,
senin şarkının sesi yaşıyor hâlâ kamışında.
Vereyim mi kavalını Pan’a? Bakarsın çekinir o da 55
dudaklarını dokundurmaya, kalmasın diye senin arkanda.
Başlayın Sicilyalı Musalar, başlayın ağıta!
Galateia da ağlıyor senin şarkına, hani bir vakit
otururken denizin kıyılarında senle birlikte, gönlünü hoş eylediğin.
Kyklops’la bir değil senin sesin, Güzel Galateia kaçardı ondan, 60
oysa, daha tatlı bakıyordu sana denize baktığından.
Ve şimdi, oturuyor yapayalnız kumsallarda
dalgadan bihaber, otlatıyor senin sürünü hâlâ.
Başlayın Sicilyalı Musalar, başlayın ağıta!
Musalardan gelen tüm armağanlar öldü gitti seninle ey çoban, 65
bakirelerin o tatlı öpücükleri, genç oğlanların dudakları,
Eroslar hiç durmadan göz yaşı döküyor senin bedeninin etrafında.
Kypris o öpücükten çok daha fazla arzuluyor seni,
o öpücüğü Adonis öldüğünde kondurmuştu daha yeni.
Ey ırmakların en nağmelisi, bu sana ikinci bir acı, 70
bu, ey Meles, yeni bir yangın. Çok oldu Homeros öleli,
Kalliope’nin tatlı dillisi gideli,
söylerler inim inim inleyen sularınla sevgili oğlunun yasını tuttuğunu,
bütün denizi sesinle doldurduğunu.
Bu sefer ağlıyorsun diğer evladına, yeni bir acı düştü payına. 75
ἀμφότεροι παγαῖς πεφιλημένοι, ὃς μὲν ἔπινε
Παγασίδος κράνας, ὃ δ̓ ἔχεν πόμα τᾶς Ἀρεθοίσας.
χὢ μὲν Τυνδαρέοιο καλὰν ἄεισε θύγατρα
καὶ Θέτιδος μέγαν υἷα καὶ Ἀτρείδαν Μενέλαον:
80 τῆνος δ̓ οὐ πολέμους, οὐ δάκρυα, Πᾶνα δ̓ ἔμελπε,
καὶ βούτας ἐλίγαινε καὶ ἀείδων ἐνόμευε,
καὶ σύριγγας ἔτευχε καὶ ἁδέα πόρτιν ἄμελγε,
καὶ παίδων ἐδίδασκε φιλήματα, καὶ τὸν Ἔρωτα
ἔτρεφεν ἐν κόλποισι καὶ ἤρεθε τὰν Ἀφροδίταν.
85 ἄρχετε Σικελικαὶ τῶ πένθεος ἄρχετε Μοῖσαι.
πᾶσα Βίων θρηνεῖ σε κλυτὰ πόλις, ἄστεα πάντα.
Ἄσκρα μὲν γοάει σε πολὺ πλέον Ἡσιόδοιο:
Πίνδαρον οὐ ποθέοντι τόσον Βοιωτίδες ὗλαι:
οὐ τόσον Ἀλκαίῳ περιμύρατο Λέσβος ἐραννά:
90 οὐδὲ τόσον ὃν ἀοιδὸν ὀδύρατο Τήϊον ἄστυ:
σὲ πλέον Ἀρχιλόχοιο ποθεῖ Πάρος: ἀντὶ δὲ Σαπφῶς
εἰσέτι σεῦ τὸ μέλισμα κινύρεται ἁ Μιτυλάνα.
εἶ δὲ Συρακοσίοισι Θεόκριτος: αὐτὰρ ἐγώ τοι
Αὐσονικᾶς ὀδύνας μέλπω μέλος, οὐ ξένος ᾠδᾶς
95 βουκολικᾶς, ἀλλ̓ ἅντε διδάξαο σεῖο μαθητὰς
κλαρονόμος Μοίσας τᾶς Δωρίδος, ᾇ με γεραίρων
ἄλλοις μὲν τεὸν ὄλβον, ἐμοὶ δ̓ ἀπέλειπες ἀοιδάν.
ἄρχετε Σικελικαὶ τῶ πένθεος ἄρχετε Μοῖσαι.
αἰαῖ ταὶ μαλάχαι μέν, ἐπὰν κατὰ κᾶπον ὄλωνται,
100 ἠδὲ τὰ χλωρὰ σέλινα τό τ̓ εὐθαλὲς οὖλον ἄνηθον,
ὕστερον αὖ ζώοντι καὶ εἰς ἔτος ἄλλο φύοντι:
ἄμμες δ̓ οἱ μεγάλοι καὶ καρτεροί, οἱ σοφοὶ ἄνδρες,
Her ikisi de sevilir sayılır pınarların nezdinde,
biri Pegasos’un pınarından içtiydi, ötekiyse yudumladıydı Arethoisa’yı.
O söylemişti Tyndareos’un albenili kızının şarkısını,
ve Thetis’in ulu oğlu ile Atreusoğlu Menelaos’un şarkısını.
Buysa, savaşları, gözyaşlarını değil, Pan’ın şarkısını söylerdi, 80
bir çobandı, sesi yanıktı, şarkı söyler sürüsünü otlatırdı,
o icat etti kavalı, o sağdı sevimli ineğin sütünü,
o öğretti oğlanlara öpüşmeyi,
koynunda büyüttü Eros’u ve uyandırdı Aphrodite’yi.
Başlayın Sicilyalı Musalar, başlayın ağıta! 85
Ey Bion, her şanlı kent, her yerleşim yeri yas tutuyor sana.
Askra ağıt yakıyor sana Hesiodos’a olduğundan daha fazla,
Boiotia ormanları bu kadar özlem duymuyor Pindaros’una,
Tatlı Lesbos, bu kadar gözyaşı dökmediydi Alkaios uğruna,
Teos kenti bu kadar ağlamadı kendi ozanına, 90
Paros, arıyor seni Arkhilokhos’tan daha fazla,
Mitylene Sappho’nun yerine senin şarkını mırıldanıyor hâlâ.
Sen, Theokritos’usun Syrakusailı’ların.
Gelgelelim, ben Ausonia’nın yas şarkısını söylüyorum sana,
bilirim senin vaktiyle öğrencilerine öğrettiğin çoban şiirini, 95
Dor Musası’nın varisiyim ben, böyle onurlandırdın beni,
zenginliğini bırakırken başkalarına, şarkını bıraktın bana.
Başlayın Sicilyalı Musalar, başlayın ağıta!
Heyhat! Ebegümeçleri, yeşil sap kerevizler
ve büsbütün fışkırmış dereotu ölse bile bahçede, 100
sonra yeniden hayat bulur, öteki yıla sürer gene.
Bizse o koskoca, yavuz, bilge insanlar öldük mü bir kere,
duymayız bir şey oyuk yeryüzünde,
ὁππότε πρᾶτα θάνωμες, ἀνάκοοι ἐν χθονὶ κοίλᾳ
εὕδομες εὖ μάλα μακρὸν ἀτέρμονα νήγρετον ὕπνον.
105 καὶ σὺ μὲν ὦν σιγᾷ πεπυκασμένος ἔσσεαι ἐν γᾷ,
ταῖς Νύμφαισι δ̓ ἔδοξεν ἀεὶ τὸν βάτραχον ᾄδειν.
ταῖς δ̓ ἐγὼ οὐ φθονέοιμι: τὸ γὰρ μέλος οὐ καλὸν ᾄδει.
ἄρχετε Σικελικαὶ τῶ πένθεος ἄρχετε Μοῖσαι.
φάρμακον ἦλθε, Βίων, ποτὶ σὸν στόμα, φάρμακον ἦδες—
110 τοιούτοις χείλεσσι ποτέδραμε κοὐκ ἐγλυκάνθη;
τίς δὲ βροτὸς τοσσοῦτον ἀνάμερος ὡς κεράσαι τοι
ἢ δοῦναι καλέοντι τὸ φάρμακον;—ἔκψυγεν ᾠδά.
ἄρχετε Σικελικαὶ τῶ πένθεος ἄρχετε Μοῖσαι.
ἀλλὰ Δίκα κίχε πάντας. ἐγὼ δ̓ ἐπὶ πένθεϊ τῷδε
115 δακρυχέων τεὸν οἶτον ὀδύρομαι. εἰ δυνάμαν δέ,
ὡς Ὀρφεὺς καταβὰς ποτὶ Τάρταρον, ὥς ποκ̓ Ὀδυσσεύς,
ὡς πάρος Ἀλκείδας, κἠγὼ τάχ̓ ἂν ἐς δόμον ἦνθον
Πλουτέος, ὥς κεν ἴδοιμι, καὶ εἰ Πλουτῆι μελίσδεις,
ὡς ἂν ἀκουσαίμαν, τί μελίσδεαι. ἀλλ̓ ἄγε Κώρᾳ
120 Σικελικόν τι λίγαινε και ἁδύ τι βουκολιάζευ.
καὶ κείνα Σικελά, καὶ ἐν Αἰτναίαισιν ἔπαιζεν
ᾀόσι, καὶ μέλος οἶδε τὸ Δώριον: οὐκ ἀγέραστος
ἐσσεῖθ̓ ἁ μολπά. χὠς Ὀρφέϊ πρόσθεν ἔδωκεν
ἁδέα φορμίζοντι παλίσσυτον Εὐρυδίκειαν,
125 καὶ σὲ Βίων πέμψει τοῖς ὤρεσιν. εἰ δέ τι κἠγὼν
συρίσδων δυνάμαν, παρὰ Πλουτέϊ κ̓ αὐτὸς ἄειδον.
dalarız depderin, sonsuz, uyanılmayan uykulara.
İşte sen de toprakta olacaksın, sessizliğe sarınmış bir halde, 105
Gelgelelim, Nympheler karar verdi kurbağanın sonsuza dek şarkı söylemesine
Ben gücenemem bunlara, çünkü güzel şarkı söylemiyor o.
Başlayın Sicilyalı Musalar, başlayın ağıta!
Ey Bion, zehir değdi senin diline, içtin sen o zehri,
böylesi dudaklara değdi de dönüşmedi mi bala? 110
Hangi ölümlü zehri senin için karacak kadar acımasızdır,
ya da sen seslendiğinde bunu sana verebilecek kadar katı yürekli? Şarkı bitti.
Başlayın Sicilyalı Musalar, başlayın ağıta!
Adalet görür işini herkesle. Ben de, bu acıyla
feryat ederim senin kaderine ağlaya ağlaya. 115
Nasıl inmişti Orpheus Tartaros’tan aşağıya, bir vakit Odysseus
ve ondan evvelce Alkeides, elimden gelse ben de hemen gelirdim
Pluteus’un evine, seni göreyim, eğer Pluteus için şarkı söylüyorsan,
söylediklerini ben de duyayım diye.
Haydi Kora için, söyle Sicilya’ya özgü bir şey, mırıldan hoş bir çoban şiiri. 120
O da Sicilyalı, oynardı Etna kıyılarında
ve bilirdi Dor şiirini. Kalmayacaktır şarkın onursuz.
Hani bir vakit o, bahşettiydi Orpheus’a
Eurydike’nin dönüşünü, liriyle tatlı bir ezgi çaldı diye,
İşte öyle, Bion, seni de gönderecektir dağlara. 125
Ben de bir şeyler çalabildiysem, şarkımı söylemişim demektir Pluteus’a.
Moskhos, Bion’a Ağıt. Çev. A. Sönmez-Yakut. Libri II (2017) 186-196. DOI: 10.20480/lbr.2017020
Kalıcı bağlantı adresi: http://www.libridergi.org/en/2017-en/lbr-0102