LIBRI
Epigrafi, Çeviri ve Eleştiri Dergisi
  • tr
  • en
  • Home
  • About
  • Current Issue
  • Archive
  • Malpractice
  • Submission
  • Policies
  • Process
  • Contact
Home » 2018 » The Hellenistic World: Using Coins as Sources

The Hellenistic World: Using Coins as Sources

 

The Hellenistic World: Using Coins as Sources

Peter THONEMANN

ISBN: 9781107451759
Page: 230
Publication Date: 2015
Location: Cambridge
Publisher: Cambridge University Press

LIBRI III (2017) 125-130
DOI: 10.20480/lbr.2018025
Received Date: 22.01.2018 | Acceptance Date: 25.01.2018
Online Publication Date: 25.01.2018
Copyright © Journal of Book Notices, Reviews and Translations, 2018

pdf  Get PDF

references  View PDF

info  Citation

P. THONEMANN, The Hellenistic World: Using Coins as Sources. Cambridge 2015. Cambridge University Press, 230 sayfa. ISBN: 9781107451759

Büyük İskender’in MÖ 323 yılındaki ölümünden son Hellenistik krallık olan Pto­lemaios Krallığı’nın yıkıldığı MÖ 31 yılına kadar geçen zaman dilimini ifade eden Hellenistik Dönem’de darp edilmiş sikkeler üzerinden sosyal, kültürel ve ekonomik boyutlar göz önünde bulundurularak okuyucuya aktarılan eser Oxford Üniversitesi öğretim üyelerinden Peter Thonemann tarafından kale­me alınmış ve 2015 yılında yayımlanmıştır. Kitap Globalization (Küreselleşme [3-42]), Identity (Kimlik [45-107]), Political Economy (Politik Ekonomi [109-141]), Ideology (İdeoloji [143-190]) adlı dört bölümden meydana gelmekte­dir. Her bir bölümün, ele alınan konuya ilişkin detaylara inildiği alt başlıkları mev­cuttur. Ek okumaların önerildiği bölüm (191-192) ile genel nümismatik te­rimlerin ve bilgilerin sunulduğu kısmın (193-200) ardından gelen Bibliyog­rafya (201-222) ve Index (223-230) kısmı  ile eser son bulur.

Küreselleşme isimli birinci bölüm, iki ayrı alt başlığa ayrılarak ele alınır. Alex­an­der and the transformation of Greek Coinage (İskender ve Hellen Sikke­sinin Dönüşümü) adını taşıyan ilk kısımda, Büyük İskender dönemi nü­mis­matiğinin ve Yakın Doğu’nun tecrübe etmekte olduğu dönüşümün anla­şıl­masında büyük etkisi olmuş Sinanpaşa definesi konu edilir. Söz konusu de­fine ortaya çıkartılmasının ardından uluslararası pazara dağılmış, Amerikalı nü­mismat ve koleksiyoner E. T. Newell’in (1886-1941) çaba ve çalışmaları sa­ye­sinde bir grup sikkenin tespiti ve toplanması mümkün olmuştur. Yazarın, hemen hemen tamamında Büyük İskender’e ve dönemin sikkelerine refe­ranslar göreceğimiz bir tarihsel süreç anlatısını söz konusu buluntu ile başlat­ması pek çok açıdan aydınlatıcı olmakta. Takip eden kısımda Makedon kralı II. Philippos (MÖ 359-336) ve Büyük İskender (MÖ 336-323) dönemlerinde darp edilen Makedon kraliyet sikkelere ilişkin bilgiler aktarılırken, mevzuba­his dönemin altın ve gümüş darplarının sergilediği tarihsel gelişimin yanı sıra taşıdıkları ikonografya ve önemi ele alınır. Bölümün ilk alt başlığı, MÖ 332-323 yılları arasında giderek artan sikke üretimi ve bunların sirkülasyonu ile İskender’in ölümünün ardından iktidar mücadelesine girişen haleflerin darp ettirdikleri sikkelerin niteliklerine ilişkin bilgilerle son bulur. Bu noktada, özel­likle sikke ikonografyası özelinde, yeni krallıkların kendilerine özgü uyarlama­ları olsa da temel olarak selef kralın sikke tiplerinin kullanılmaya devam edil­diği açıkça görülmektedir. A ‘Big’ Hellenistic World (‘Büyük’ Hellenistik Dün­ya) adlı ikinci alt başlık, Hellenistik Dönem’in ve kelimenin ihtiva ettiği mana­nın sikkelerin ışığında ele alınışı ile başlarken, Makedon kraliyet sikkelerin ve ekonomik sistemin etkilediği coğrafyalar ele alınır. Burada, anakaranın kuze­yi, Balkanlar ve Karadeniz, güney ve doğu bölgelerde yeni egemen gücün ya­rattığı ekonominin yansımalarının anlatımı söz konusudur. Bu da hâkimiyet sınırlarının ötesinde güney ve doğu bölgelerde darp edilen imitasyon örnek­ler, dönemin sikkelerinin taşıdığı ekonomik ve kültürel alt metinleri açık olan ikonografyanın bahsi geçen bölgelerde hüküm süren güçler tarafından be­nim­senişi ve Batı Akdeniz’de görülen farklılık üzerinden gerçekleştirilir.

Kitabın Kimlik adı verilen ikinci bölümünde, sikkeler üzerinden yansımaları görülebilen hüviyetler, Civic Identities (Sivil Kimlikler), Collective Identities (Ko­lektif Kimlikler) ve Hellenizing Identities (Hellenleşen Kimlikler) adları ile üç alt başlık biçiminde ele alınır. Her bir alt başlığın öncesinde yer alan giriş kıs­mında konuya ilişkin genel kavramlara değinilir. Sivil kimlikler incelenirken Batı Küçük Asya’da MÖ 325-275 yılları arasında görülen sivil kent sikkelerinin azlığı, sivil sikke ile otonom ve tebaa olma olguları, MÖ III. yüzyılda yaşanan ve sivil kimliğin yeni bir temsil biçimi olarak ortaya çıkan İskender tipli sivil sik­kelerin artışının yanı sıra yine aynı zaman zarfında Rhodos, Miletos ve Pha­selis gibi kentlerin bu akımdan uzaklaşan darpları hakkında bilgiler sunulur. Sivil kimliğin ele alındığı bu kısım MÖ II. yüzyılda başlayan, MÖ I. yüzyılda da tanrılar ve sporcuların betimlendiği sivil sikke tiplerinin Ege havzasında, yerel kimliklerin daha güçlü temsili gayesi etrafında yeniden yükselişi ile sona erer. İkonografyada görülen değişim ve gelişimi, bölüm içerisinde sunulan çeşitli kentlere ait sikkelerin imajları üzerinden görsel olarak takip etmek mümkün­dür. Kolektif kimlikler alt başlığında ise Hellenistik dönemde görülen, kentle­rarası siyasi ve sosyal ilişkilerdeki artışın sikkeler üzerindeki yansımaları ele alınır. İlk etapta Hellenistik Dönem ile daha organize bir hal alan federal olu­şumları ifade eden koinon’lar, Aetolia, Akharnania, Epiros ve Thessalia öze­linde incelenirken bu teşekküllerin darp ettirdiği ve kolektif bir kimliği yansıt­ma çabasını aksettiren MÖ VI. yüzyılın sonları ile MÖ III-II. yüzyıllara tarihle­nen sikkeler hakkında bilgi verilir. Ardından, Peloponnesos Yarımadası’nın siyasi beraberliğini aksettiren Akhaia Birliği sikkeleri, yerel tiplerin ve federal bir ethnikon’un benimsendiği Lykia Birliği sikkeleri söz konusu oluşumların tarihi gelişimi ile ele alınır. Kimlikler bölümünün bu kısmı, Batı Küçük Asya’nın MÖ II. yüzyıl federal sikke tertibini ifade eden, ön yüzünde alışılmışın dışında krali ya da dini bir portre barındırmayan kistaphor’ların yanı sıra festivaller için darp edildiği düşünülen ve genel itibariyle MÖ II. yüzyıla tesadüf eden sikkelerle son bulur. İkinci bölümün, Hellenleşen kimliklerin ele alındığı ve Hel­len ikonografyasının uç coğrafyalarda nasıl benimsendiğinin anlatıldığı kısmında, Hellenistik İran, Parthlar ve komşu halklar, Baktrialılar ve Indo-Grekler ile Kartaca ve batı coğrafyası tartışılır. Hellenistik İran’da Seleukos hâkimiyetinin kırılışının sikkeler üzerinden takibi, yeni hanedanlıklar ve darp ettirdikleri sikkeler hakkında bilgi verilir. Parthlar söz konusu olduğunda ise Seleukos satrapları, yarı otonom vasal oluşumlar ile MÖ II-I. yüzyıl Parth kral­larının darplarının yanı sıra Seleukos Krallığı’nın dağılmasının ardından sah­neye çıkan bağımsız halef devletlerin darpları ayrıntılı örnekleriyle sunulur. Hel­le­nistik coğrafyanın doğu sınırlarında varlık gösteren Greko-Baktrian kral­lığın tarihine ilişkin bilgiler ile nümismatik veriler birlikte ele alındıktan sonra Indo-Grek kralların MÖ II-I. yüzyıllarda çift dilli olarak darp ettirdikleri ve Do­ğu ile Batı’nın iki farklı numismatik geleneğinin karşılaşması olarak yorumla­nan sikkeler, yaşanan tarihi süreç ile beraber ele alınır. Son olarak, Kartacalı­ların darp ettirdiği sikkelere dair bilgiler aktarılırken, halihazırda İskender ön­cesi Kartaca sikkelerinde görülen Hellen etkisine ve MÖ III. yüzyıl başlarında darp edilmeye başlanan İskender tipli sikkelere değinilir. Ayrıca, Batı Akde­niz’de sikkeler üzerinde müşterek simgelerin, ikonografyaların benimsenişini tetikleyen, Paralı Askerler Savaşı (MÖ 241-237) ve İkinci Pön Savaşı (MÖ 218-201) bu süreçte ortaya konan sikkeler üzerinden incelenir.

Üçüncü bölüm Politik ekonomi adını taşır. Bu bölüm, sikke darp eden oto­ri­teler tarafından benimsenen sistemlerin incelendiği Currency Systems (Birim Sistemleri) ile bronz ile gümüş sikke darbının ele alındığı Bronze and Sil­ver (Bronz ve Gümüş) isimli iki alt başlık ihtiva eder. Bölümün ilk alt başlığı, Hellenistik Dönem’de krallıkların ve kentlerin neden sikke darp ettirdiklerine ilişkin görüşler ile başlarken devletler bazında ödemelerin yapılması, ordula­ra maaşlarının ödenmesi, iaşenin temini gibi geleneksel anlatıların dışında hâkim güçlerin bu dönemde bilinçli bir parasal politika mı güttüğü, yoksa ani gelişen ihtiyaçları karşılamak adına mı, sikke darp ettirdikleri tartışılır. Ardın­dan, özellikle Seleukos Krallığı tarafından benimsenen, farklı ağırlık standart­larında darp edilmiş altın ve gümüş sikkelerin coğrafyalar arası serbestçe do­laşımı manasına gelen ve tetikleyici unsuru paralı askerler olan açık birim sis­temine değinilir. Buna karşılık yerel ve kapalı birim sistemlerinin aktarıldığı kı­sımda, Byzantion, Khalkedon gibi katı bir yerel birim sistemi benimseyen kentlerin yanı sıra Miletos gibi daha esnek bir politika benimseyen kentler ve darpları ele alınır. Krallıklar söz konusu olduğunda ise Ptolemaiosların uygu­ladığı yerel ve kapalı birim sisteminin ürünü darplar, benimsenen politikanın sebepleri ile bir arada tartışılır. Yerel birim sistemlerine dair bilgilerin verildiği bu kısım Pergamon Krallığı’nın yürürlüğe koyduğu kendi yöntemine ilişkin bilgiler ile son bulur. İlk alt başlığın son kısmında, MÖ II. yüzyılın ikinci çeyreği itibari ile gerçekleşen ve Attika ağırlık sisteminin uzun bir süredir dört drah­mai için 17,20 gr olarak sabitlenen ağırlığının yak. 16,75-16,80 gr olarak Yeni Tarz Atina sikkeleri ile birlikte uğradığı değişiklik, bu farklılaşmanın yansıma­ları ile nihai olarak MÖ II. yüzyılın sonu ile I. yüzyılın başında Hellen dünyasın­da yerel birim sistemlerine geri dönüş ele alınır. Üçüncü bölümün ikinci alt başlığında genel itibari ile Hellenistik Dönem’de bronz sikke darbına ilişkin bilgiler sunulur. İlk olarak gümüş sikkeden bronz sikkeye geçiş hakkında çeşit­li kentlerin örnekleri üzerinden kısa bir bilgi verildikten sonra kentlerin bronz sikke darp etmelerinin sebepleri Sestos kenti özelinde ele alınırken, bronz ve gümüş sikkeler üzerinde zengin aile bireylerinin isimlerinin lejant olarak yer alışı ve gümüş kaplamalı bronz sikkelere de kısaca değinilir. Bronz sikkelerin sirkülasyonunun ele alındığı kısımda bu düşük değerdeki darpların saklamaya değer olmadığından gömülerden ziyade kazılarda ele geçtiği, büyük oranda darp yerlerinden uzağa sirküle olmadıkları, ancak yine de bunun tam bir ka­palı bronz sistemi manasına gelmediği Atina Agora ve Priene kazıları gibi çalışmaların sunduğu veriler üzerinden aktarılır. Bunun yanı sıra Batı Küçük Asya’nın kıyılarında yapılan kazılarda ele geçen krali bronzların azlığı ile bazı bronz darplarının uzun süre dolaşımda kalmasına da değinilir. Yazar bu kı­sımda son olarak bronz sikkelerin çözülmeye değer problematiği ile sivil eko­nomi de yarattığı etkiden bahseder. Bu alt başlık ve bölüm, Boiotia Bölgesi kent­lerinden Thebai’de bulunan ve MÖ II. yüzyıl ortasına tarihlenen, Pompi­das isimli atlı komutanın tuttuğu gelir ve gider listesi sayesinde dönemin ve kentin bronz sikke darbı ve gündelik hayatta kullanımına ilişkin edinilen aydınlatıcı bilgiler ile sona erer.

Kitabın dördüncü ve son bölümü İdeoloji, Kings (Krallar) ve From Flamini­nus to Augustus (Flamininus’tan Augustus’a) adlı iki alt başlık içerir. Birinci alt başlıkta öncelikle krali ideolojinin ne ifade ettiğine dair açıklamalar sunulur ve ardından Hellenistik dönem sikkelerinin taşıdıkları krali ikonografya, bu tasvirlerin haiz olduğu mesajlar ile beraber ele alınır. Yazar, sikkelerin söz ko­nusu dönemde hükümdar için tebaasına ulaşmak adına en hızlı ve etkili yol oluşunu ön plana çıkarırken, Hellenistik Dönem ile birlikte görmeye başla­dığımız, sikkenin ön yüzünde hükümdar portresi yer alışını Seleukoslar, Ptole­maioslar ve Amastris (MÖ 306-284) üzerinden örneklendirerek aktarır. Yine Helle­nistik Dönem ile beraber örnekleri var olmaya başlayan, kralların tanrı­sal özellikler atfedilmiş şekilde sikkeler üzerinde betimlenişi Büyük İsken­der’e öykünme, Olympos tanrılarının özgül niteliklerinin adaptasyonu, geçir­diği tarihsel süreç çerçevesinde örnekler ile ele alınır. Ancak benzer zaman dilimleri içerisinde farklılıklar gösteren yerler de vardır. Yazar bu hususu, MÖ III. yüzyıl boyunca sikkeleri üzerinde kral betimlemesi tercih etmeyen Antigo­nos hanedanlığının yanı sıra Sparta kralı Areus (MÖ 309-265) ve Syrakusai tiranları Agathokles (MÖ 316-289) ile II. Hieron (MÖ 269-215) gibi kendini Hellenistik Dönem’in büyük güçleri arasında görme çabasında olan ve bunun için de özellikle Büyük İskender dönemi sikke tiplerini benimseyen kral ve tiranlar üzerinden aktarır. İlk alt başlık, MÖ III. yüzyılın sonlarında görülmeye başlanan ve bir önceki yüzyılın idealize biçimli krali portrelerinden uzaklaşan tasvir akımına dair detaylı bir inceleme ile sona erer. Bu kısımda sunulan sik­ke imajları, yazarın aktarmaya çalıştığı olguların zihinde somutlaşması açısın­dan oldukça faydalı olmakta. P. Thonemann kitabın son kısmında Hellenistik dünyanın Roma hâkimiyetine girdiği sürece dair tüm yazılı kaynakların kay­bolduğu bir senaryo çizer. Burada amaç, sikkelerin epigrafik belgelerin yoklu­ğun­da ne derece önemli ve yol gösterici olabileceğini okuyucuya aktarmak­tır. Sikkeler üzerinden inşa edilmeye çalışılan bu tarihsel çözümlemede, Ma­kedon krallığı ile olan münasebetler ve Asya’nın Roma eyaleti haline gelişini takip eden süreç MÖ III. ve I. yüzyıllar arası söz konusu taraflarca darp edilen sikkeler ele alınarak tartışılır. Ardından, Roma hâkimiyetinin yayılışı gümüş de­narius’ların Hellen anakarası ve Küçük Asya’ya sirkülasyonu ile paralellik kurularak incelenir. Yazar, Büyük İskender’in fetihleri sonrası birleşen coğraf­yalarda yaşanan etkileşimleri sikkeler üzerinden tekrar yorumlarken Roma İmpa­ratorluk Dönemi ile söz konusu dönem arasında da öz bir anlatıyla kıyas­lama ve karşılaştırma yaparak eserini bitirir.

Kültürler arası iletişimin ilk defa bu denli kapsamlı gerçekleştiği bir çağı tem­sil eden Hellenistik dönemin, numismatik veriler baz alınarak incelendiği ve tartışıldığı kitap, alanında ortaya konulmuş en güncel çalışma olma niteliği taşımaktadır. Kitap boyunca, ele alınan her konu ve döneme ilişkin sikkelerin imajlarının yanı sıra açıklamaları ile sunulması, konu akışını okuyucu için pe­kiş­tirmektedir. Büyük İskender’den Roma fetihlerine uzanan sürecin değiştir­diği ve dönüştürdüğü toplumsal olguların sikkeler üzerinden etkileşimli ta­kibi, söz konusu eserin akademik değerini bir kat daha artırmasının yanı sıra ge­nel okuyucu kitlesine ulaşabilmesi açısından ayrıca önemlidir.

Akdeniz Üniversitesi
Akdeniz Uygarlıkları Araştırma Enstitüsü

Ömer TATAR (Arş. Gör.)
omertatar@akdeniz.edu.tr

  • Citation
  • Link

Ö. Tatar, The Hellenistic World: Using Coins as Sources. Yazar: P. Thone­mann, Libri IV (2018) 125-130. DOI: 10.20480/lbr.2018025

http://www.libridergi.org/en/2018-en/lbr-0155

9 February 2018 Aykan A.
← İslam Mimarisinde Anlam ve Sembol
Mağara Ressamları: Dünyanın İlk Sanatçılarının Gizemli Dünyası →

eISSN: 2458-7826

SCImago Journal & Country Rank

eISSN: 2458-7826

    PhaseKapakWeb
    PhaseKapakWeb
    PhaseKapakWeb PhaseKapakWeb PhaseKapakWeb

    ISSUE I (2015)

    ISSUE II (2016)

    ISSUE III (2017)

    ISSUE IV (2018)

    Search for Publication

    Popular Posts

    • Arkaik Dönem İonia Üretimi Ticari Amphoralar
      Arkaik Dönem İonia Üretimi Ticari A...
    • Urban Life and Local Politics in Roman Bithynia
      Urban Life and Local Politics in Ro...
    • Doğu Ülkeleri Tarihinin Altın Çağı
      Doğu Ülkeleri Tarihinin Altın Çağı
    • Athens Numismatic Museum: The Zarifis Donation
      Athens Numismatic Museum: The Zarif...
    • Plutarkhos, Paralel Yaşamlar: Pompeius & Karşılaştırma
      Plutarkhos, Paralel Yaşamlar: Pompe...
    • Anadolu Selçukluları: Bir Hanedanın Evrimi
      Anadolu Selçukluları: Bir Hanedanın...
    • Pseudo-Plutarkhos, Nehirler ve Dağ İsimleri Hakkında
      Pseudo-Plutarkhos, Nehirler ve Dağ ...
    • Memlûk Ordusunun Yapısı Üzerine Araştırmalar I-II-III
      Memlûk Ordusunun Yapısı Üzerine Ara...
    • Manisa Müzesi Heykeltıraşlık Eserleri
      Manisa Müzesi Heykeltıraşlık Eserle...
    • Müslümanlarda Tarih-Coğrafya Yazıcılığı
      Müslümanlarda Tarih-Coğrafya Yazıcı...
    • Târih-i Güzîde (Zikr-i Pâdîşâhân-i Selçukiyân)
      Târih-i Güzîde (Zikr-i Pâdîşâhân-i ...
    • Selçuklu Hanımları Kira Hatun ve Raziye Devlet Hatun  (Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin Selçuklu Sultanları ile İlişkileri)
      Selçuklu Hanımları Kira Hatun ve Ra...
    • Ortaçağ Tüccarları ve Bankerleri
      Ortaçağ Tüccarları ve Bankerleri
    • Geç Antikçağda Düş Görme, Bir Kültürün Düş Gücüne İlişkin Araştırmalar
      Geç Antikçağda Düş Görme, Bir Kültü...
    • Tarih Manifestosu
      Tarih Manifestosu

    PhaseKapakWeb

    eISSN: 2149-7826

    Libri

    • Home
    • About
    • Current Issue
    • Archive
    • Publication Policies
    • Publication Process
    • Contact

    Creative Commons Lisansı
    Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

    Popular Publications

    • Arkaik Dönem İonia Üretimi Ticar...
    • Urban Life and Local Politics in...
    • Doğu Ülkeleri Tarihinin Altın Ça...
    • Athens Numismatic Museum: The Za...
    • Plutarkhos, Paralel Yaşamlar: Po...
    • Anadolu Selçukluları: Bir Haneda...
    • Pseudo-Plutarkhos, Nehirler ve D...

    Recent Publications

    • Strabon, Geographika (Coğrafya): Kitap XI.1-14 20 March 2025
    • Stamped Amphora Handles from Magarsus 18 February 2025
    • New Dedications from Phaselis to Apollon Epidamos, Artemis Pergaia and Hephaistos 28 December 2024
    • New Inscriptions from Olympos (Lykia) 21 December 2024
    • New Inscriptions from Nikaia XVI: Votives to Zeus (Bronton and Gorzaios) 18 December 2024
    • New Reading of I.Mylasa I, 403 15 December 2024
    • A Wandering Jewish Tombstone 9 December 2024

    Search for Publication

    Archive

    Flag Counter
    • Home
    • About
    • Current Issue
    • Archive
    • Malpractice
    • Submission
    • Policies
    • Process
    • Contact
    Copyright © 2015 www.libridergi.org
    • Türkçe (Turkish)
    • English