Arkaik Dönem Tapınakları: Anıtsal Hellen Mimarlığına Giriş
Y. ERAN
ISBN: 9786059680868
Sayfa: 730
Baskı Yılı: 2019
Baskı Yeri: İstanbul
Yayınevi: Ege Yayınları
LIBRI VI (2020) 193-195
Geliş Tarihi: 08.06.2020 | Kabul Tarihi: 20.06.2020
Elektronik Yayın Tarihi: 04.07.2020
Telif Hakkı © Libri Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi, 2020
Y. ERAN, Arkaik Dönem Tapınakları: Anıtsal Hellen Mimarlığına Giriş. İstanbul 2019. Ege Yayınları, 730 sayfa (387 resim, 5 tablo ve 9 harita ile birlikte). ISBN: 9786059680868
Arkaik Dönem tapınaklarını konu edinen bu kapsamlı kitap, ana konuyu destekleyen çok yönlü bakış açısıyla, dönemin tapınak mimarisini geniş bir çerçeveden okuyucuya sunmaktadır. Altı bölümden oluşan çalışmanın İçindekiler’inde (7-9), metin içerisindeki başlıklarda ayraç içinde verilen bilgiler (birkaçı dışında) ve bölüm sonlarında yer alan (dipnotların aktarıldığı) Notlar bulunmamaktadır. M. Kadıoğlu’nun Önsöz’ü (11-12), Y. Eran’ın İlk Söz (13-14) ve Teşekkür’ü (15-16) sonrası amaçlar, yöntem gibi teknik noktaların aktarılmasıyla kitaba Giriş (17-21) yapılmıştır.
Çalışmanın Arkaik Dönem’e Gelinceye Kadar (23-91) olan süreçle ilgili I. bölümünün ilk ana başlığı, Uzak Geçmiş: Paleolitik – Bronz Çağları (25-57) adını taşımaktadır ve beş alt başlığa ayrılır: Kültür Doğuyor: Paleolitik ve Epipaleolitik Çağ (İlk alet – 10,000) (25-30), İlk Köyler ve Tapınakları: Erken Holosen (Mezolitik / Erken Neolitik Çağ, c. 10,000 – 7,000) (30-35), Tapınaklara Veda: Geç Neolitik Çağ (c. 7,000 – 6,000 / 5,000) (35-39), Kentleşmenin Alt Yapısı İnşa Ediliyor: Neolitik Sonu / Kalkolitik Çağ (c. 6,000 / 5,000 – 3,000) (39-45), Ege Uyanıyor: Bronz Çağı (3000 – 1200/1100) (46-57). Belirtilen tarihlerdeki sosyoekonomik ve sosyokültürel yapıyla bunların mimariye yansımaları, bu alt başlıkların temel konusu olarak görünmektedir. Ana konu açısından buralarda işlenen özellikle önemli noktalar olaraksa Hellen tapınaklarına model oluşturmuş olabilecek kült yapıları gösterilebilir. Yakın Geçmiş: Erken Demir Çağı (1200/1100-700) (57-83) adlı ikinci ana başlıkta da Karanlıktan Alacakaranlığa: 12.-9. yüzyıl (11. yüzyıl: Submiken; 10. yüzyıl: Protogeometrik; 9. yüzyıl: Erken ve Orta Geometrik Evreler) (57-67) ve Alacakaranlıktan Aydınlığa: 8. yüzyıl (Geç Geometrik Evre) (67-83) alt başlıklarında belirtilen dönemler, benzer biçimde incelenmiştir. Buradaki alt başlıkların sonunda, Ege’den, ilgili dönemlerin kültle ilişkilendirilen yapılarının birer kataloğu sunulmuştur.
Arkaik Dönem: Tapınakların Arka Planı (700-500) (93-114) adlı II. bölümün, Kent Devletleri: Kaos İçinde Düzen (95-107) adını taşıyan ilk başlığında, çoğunlukla Arkaik polis’lerin genel değerlendirmesi ve dönem koşullarının mimariye yansımaları üzerinde durulmuştur. Kent Devletlerinde Dinsel İnanç (107-108) ile Tapınağın Anlamı (108-11) ise tapınakları biçimlendiren etkenler olarak ikinci ve üçüncü başlıklarda irdelenmiştir.
Hellen Tapınak Mimarlığına Giriş (115-288) yapılan III. bölümün Mimari Bir Birim Olarak Tapınak (117-151) adlı ilk ana başlığına, bilindik anlamda Hellen tapınaklarının ortaya çıkışı, mimari anıtsallaşmanın ardında yatan nedenler ve Arkaik Dönem mimarlığındaki teknik ilerlemelere değinilerek başlanmıştır. Bu ana başlığa bağlı Tapınak Mimarlığında Temel Terminoloji (118-127) ve Mimari Bezemeler: Silmeler, Profiller ve Bezeme Motifleri (127-136) adlı ilk iki alt başlıkta; kitapta sıkça geçen terimler, genellikle arkeoloji sözlüğü mantığıyla okuyucuya açıklanmıştır. Üçüncü alt başlık, Tapınakların Konumu ve Yönlendirilmesi (136-151) adını taşımasına karşın burada ana olarak kutsal alan kavramı ve bu alan içindeki sunak, yapı vb. üzerinde durulmuştur. Başlıkla doğrudan ilgili değerlendirme ise en sonda yer almaktadır. İkinci ana başlıkta İnşaat Malzemeleri ve Teknolojisi (152-191), özellikle taş malzeme üzerinden, geniş çerçevede ele alınmıştır. Burada Arkaik Dönem duvar örme teknikleri üzerinde de durulmuş; taşın ocaktan çıkarılıp yerine konmasına kadarki süreç, etraflıca incelenmiştir. Ölçü Birimi (191-192) adlı ana başlıkta, özellikle ayak ölçüleri; bir sonraki ana başlıkta yapıların Projelendirme (193-202) aşaması ile ilgilenilmiştir. Yapı projesi olarak düşünülen arkeolojik buluntulardan örnekler sunulmuş, mimari taslak ve teknik tanımlamanın kökenlerinden söz edilmiştir. Arkaik Dönem mimarlarının uyguladığı oranlar üzerinde de durulmuş, bu dönemde projelendirme olup olmadığının değerlendirmesi yapılmış ve tapınak inşasındaki olası yol haritası gösterilmiştir. Son olarak da Arkaik Dönem’de mimari kuralların oturmamış olma nedenlerinin sorgulaması ve yapım aşamalarıyla ilgili değerlendirmeler yapılmıştır. Beşinci ana başlık altında Mimari Elemanlar (202-254); Temel Yapısı (202-209), Sekos Duvarları (209-216), Peristatis (217-220), Sütunlar (221-226), Entablatür (Üstyapı) (227-229), Çatılama ve Çatı Kiremitleri (230-245), Duvar Açıklıkları (Kapı ve Pencere) (245-251), Merdivenler (251-252), Zemin ve Kaplamaları (252-254) üzerinden çok boyutlu bir biçimde incelenmiştir. Mimari Bezeme ve Boya Kullanımı (254-272) adlı ana başlıkta mimari heykeltıraşlık eserleri ve mimarideki boya kullanımı, yine geniş bir çerçeveden aktarılmıştır. Kitapta bulunan renkli görsellerin tümü (2 örnek), boya kullanımını yansıtabilmek adına, burada yer almaktadır.
Kitabın IV. bölümü, Mimari Düzenler: Arkaik Dönem Özellikleri ve Tapınak Örnekleri (289-559) adını taşımaktadır. Düzenlerin ortaya çıkışı, birbiriyle etkileşimi ve Dor düzeninin görsel sorunlarına karşı mimarların üretmeye çalıştığı çözümler temelinde mimari düzenlerin Roma Dönemi’ne uzanan gelişimi özetlenerek bölüme giriş yapılmıştır. Ardından İlk İşaretler: 7. yüzyıl Tapınakları (296-320) adlı ana başlık altında, mimari düzene sahip tapınaklara öncü olmuş olabilecek ya da mimari düzene sahip olsa da buluntu anlamında bunun kanıtlanamadığı MÖ VII. yüzyıl tapınakları kataloglanmıştır. Bunların tarih, plan ve boyutları verilmiş, yapılarla ilgili -malzeme, iç düzenleme vb. gibi- diğer bilgiler aktarıldıktan sonra ilgili kaynaklar gösterilmiştir. Son olarak da ilk mimari düzen bulgularının değerlendirmesi yapılmıştır. Dor Düzeni ve Tapınak Örnekleri (321-419) adlı ikinci ana başlığa; Dor düzeninin başlangıçları, Arkaik Dönem’in deneme-yanılma süreci, optik düzeltmeler gibi konularla girilmiştir. Ardından Arkaik Dor mimarisini ilgilendiren krepidoma’dan geison’a kadar yapısal ögeler, terminoloji ile ilgili başlıkta olanlardan daha ayrıntılı biçimde, birçok dönem örneği üzerinden gidilerek madde madde açıklanmıştır. Bundan sonra ise Dor düzenindeki Ege tapınakları -kronolojik düzen içerisinde- bunların tarihi, stylobates boyutu, inşaat özellikleri, yönü, plan ve tanımı, peristatis ve üstyapı özellikleri açıklanıp ilgili kaynakça gösterilmek yoluyla kataloglanmıştır. Bu aktarımlar; (kitabın hemen her noktasında olduğu gibi) çizim, fotoğraf vb. görsellerle de desteklenmiştir. Üçüncü ana başlığa, Volütlü Düzenler’in (419-537) ortaya çıkışı ve yayıldığı coğrafyanın çeşitli açılardan kısaca değerlendirilmesiyle giriş yapılmıştır. Ardından alt başlıklar biçiminde Aiol Düzeni ve Tapınak Örnekleri (420-447) ile Ion Düzeni ve Tapınak Örnekleri (447-535), Dor düzenindekiler için uygulanan yöntemle ele alınmıştır. Son alt başlıkta ise Aiol ve Ion Düzenlerinin İlişkisi Üzerine (535-537) son bulgular ışığında değerlendirme yapılmıştır.
Denizaşırı Yerleşimler ve Tapınakları (561-619) adını taşıyan V. bölümün, Tarihsel ve Kentsel Arka Plan (563-573) adlı ilk ana başlığı altında Hellenleri göç ya da kolonizasyona iten etmenler, genellikle Batı Akdeniz ve Karadeniz’deki yerleşimler üzerinden incelenmiştir. Bu yerleşimlerdeki çeşitli etnik gruplar arasındaki ilişkiler/çatışmalar, kentsel örgütlenme, kent planlaması değerlendirilmiş ve kolonilerin ana kentle (özellikle kült anlamında) ilişkisi irdelenmiştir. Denizaşırı Kentlerde Arkaik Dönem Tapınak Mimarlığı (573-585) adlı ikinci ana başlık, iki alt başlığa ayrılmıştır. Bunlardan ilkinde, Güney İtalya ve Sicilya’dan Akdeniz Tapınakları (573-584) değerlendirilmiştir. Basit kült yapıları gibi erken örneklere değinildikten sonra anıtsal tapınaklar üzerinde durulmuştur. Bölgeye egemen olan Dor mimarisine ilişkin ayrıntılı inceleme daha önce yapıldığı için burada, bölge mimarlığındaki baskın temel tasarımların toplu özetinin yapıldığı okuyucuya açıklanmıştır. Bölgedeki Dor tapınaklarının ilk örnekleri, bunların malzemesi, plan ve cephe uygulamaları gibi bilgiler sunulmuştur. MÖ VI ve V. yüzyıllara ait Ion tapınaklarından da söz edildikten sonra bölgeye özgü Dor tapınak mimarlığı özellikleri aktarılmış, bunların Ege’deki çağdaşlarından farklı olma nedenleri sorgulanmıştır. Son olarak da bölgede Arkaik Dönem sonlarında başlayıp daha sonra da devam eden mimari anlayış değişikliğine değinilmiştir. Ardından Karadeniz Tapınakları (584-585), döneme ait veri eksikliğinden kısa bir genel değerlendirmeyle ele alınmıştır. Üçüncü ana başlık altında Tapınak Örnekleri (586-619); Sicilya, Güney İtalya ve -değişen coğrafya nedeniyle kronolojik sıralamayı bozan- Kyrene’den Dor Tapınakları (586-609); Sicilya, Kuzey Afrika ve Karadeniz’den Ion Tapınakları (610-619) olmak üzere iki alt başlıkta, IV. bölümde Ege tapınakları için uygulanan yöntemle incelenmiştir.
Son (VI.) bölümde ise genel bir değerlendirme biçiminde Hellen Tapınaklarının ve Mimari Düzenlerin Kökenine İlişkin Son Söz (625-641) söylenmiştir. Konu, kavramsal ve somut özellikler ışığında tartışılmış; mimari anlamda “evrim” ve “buluş” teorileri incelenmiştir. Tapınaklarda uygulanan teknoloji ve temel tasarımlar noktasında başta Mısır olmak üzere Doğu etkileri ve genel anlamda kültürler arası etkileşim üzerinde durulmuştur.
Bundan sonrasında ise volütlü düzenlerle ilişkili başlık ve kaide örneklerine dair özelliklerin aktarıldığı ve metinde geçen belli başlı Arkaik yapılar ile denizaşırı yerleşimlerin kronolojik listesinin gösterildiği tablolar, Ekler’de (643-652) verilmiştir. Sözü edilen tablolar bu içerikleriyle, genellikle tapınaklarla ilgili oranları gösteren metin içerisindekilerden ayrılmaktadır. Ardından yine metinde geçen yerlerin çoğunun görülebildiği Haritalar (653-659) gelmektedir. Kaynakça’da (661-715) ise arkeolojik mimarinin temel kaynaklarının yanı sıra güncel çalışmalar ve son dönemin popüler yayınları da es geçilmemiştir. Bu geniş çerçeve, kitabın düşünsel bir metin olarak zevkle okunur duruma gelmesine katkı sağlamış görünmektedir. Öte yandan kitaptaki 1720 dipnotta atıf yapılan yayınlardan kimilerinin kaynakçada belirtilmediği de saptanmıştır (bk. dn. IV, 341, 442, 608). Bunun yanı sıra yazar tarafından kaleme alınmış olan Hellen Kültüründe Bilgisel Aydınlanma ve Değişen Anıtsallık Anlayışı: Arkaik ve Klasik Çağlar adlı makalenin kaynakçada yer almaması; yazarın, kendi yayınlarını görmezden geldiğine işaret etmektedir. Dizin (717-730) ile kitap sonlandırılmıştır.
Kitabın odağında Arkaik Dönem Ege tapınakları görünse de çalışmayı biçimlendiren temel ögelerden olan neden-sonuç ilişkisinin gereği olarak kitapta ne coğrafya ne de zaman, belirtilenlerle sınırlı tutulmuştur. Hemen hemen tüm metin boyunca kültürler arası çok boyutlu ilişkilerin izlenebilmesi, Yakın Doğu’dan Batı Akdeniz’e ve Karadeniz’e kadar Hellenlerin ulaştığı geniş coğrafyanın gözler önüne serilmesini sağlamıştır. Genel mimari değerlendirmeler toplu yapılmış olsa da ana konunun çekirdek bölgesi olan Ege’deki tapınakların kataloğu ile denizaşırı yerleşimlerdekilerin kataloğunun ayrı bölümlerde verilmiş olmasıysa bölgesel unsurların ayrımını daha açık gösterme isteğiyle ilişkilendirilebilir. Zaman açısından bakıldığında Arkaik tapınakları anlamlandırabilmek adına önceki çağların birikiminin önemsendiği görülür. Bu nedenle Arkaik Dönem öncesiyle ilgili bölümler, ana konuya hazırlık amacıyla yazılmıştır. Yer yer karşılaşılan dönem sonrasından değerlendirmeler ise ana konudan sapma gibi görülebilecekse de kimi zaman Arkaik Dönem’in sunduğu veri eksikliğinden kaynaklanmaktadır ve kimi zamansa bütünsel bakışın gereği gibi görüldüğünden kullanılmış olmalıdır.
Arkaik Hellen tapınağının öyküsünün yalnızca buluntularla değil, düşünsel boyutlar ve tarihsel alt metinlerle de bir arada ele alındığı, ciddi bir emek ve birikimin ürünü olduğu anlaşılan bu kitabın, öncelikle geleceğin arkeologları için kaleme alındığı yazar tarafından açıklanmış olmakla birlikte günümüz arkeologlarının da sıklıkla yararlanacağı bir kaynak olacağı öngörülebilir.
Akdeniz Üniversitesi
Akdeniz Uygarlıkları Araştırma Enstitüsü
Özgür KAYA (PhD.)
ozgurkayaa91@gmail.com
Kalıcı bağlantı adresi: http://www.libridergi.org/2020/lbr-0253