Roma Takvimi: “Fasti” ve Antik Kaynaklar Işığında Roma Takvimine göre İlk Altı Ayda Kutlanan Festivaller
Asuman COŞKUN-ABUAGLA
ISBN: 9786059872515
Sayfa: 373
Baskı Yılı: 2017
Baskı Yeri: İstanbul
Yayınevi: Kabalcı Yayıncılık
LIBRI V (2019) 47-52
Geliş Tarihi: 07.01.2019 | Kabul Tarihi: 15.01.2019
Elektronik Yayın Tarihi: 17.01.2019
Telif Hakkı © Libri Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi, 2019
A. COŞKUN-ABUAGLA, Roma Takvimi: “Fasti” ve Antik Kaynaklar Işığında Roma Takvimine göre İlk Altı Ayda Kutlanan Festivaller. İstanbul 2017. Kabalcı Yayıncılık, 373 sayfa. ISBN: 9786059872515
Zaman algısının ölçülmesi ve belirli bölümlere ayrılarak döngüsel hale getirilmesi için tarih boyunca birçok değişik yöntem geliştirilmiştir. Gözlemlenen gök cisimlerinin hareketlerine, iklimsel değişimlere veya tohum ekimi ya da hasat zamanı gibi olayların oluş sırasına göre günler ve aylardan meydana gelen takvimler ortaya çıkmıştır. Bir arada yaşayan her insan topluluğu zamanı ölçmenin yanı sıra toplumsal yaşamlarında meydana gelen önemli olaylara ya da inandıkları değerlere ilişkin unsurları anımsamak için de bu periyodik takvimleri kullanmıştır. Nitekim bu zamanların düzenli bir şekilde anımsanabilir olması, zaman algısının belirli ve ölçülebilir bölümlere ayrılması ve bu bölümlerin döngüsel tekrarıyla mümkün hale gelmiştir. Toplumsal anlamda ortak bir değer ve anlam içeren bu zamanlar, tarihsel süreç içerisinde ulusal belleği oluşturarak, insanları bir arada tutan değerlerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Günümüzde de kutlanan bayramlar ve özel günler bu bağlamda ortaya çıkan değerler olarak kabul edilebilir; her ulus benimsediği takvimde toplumsal olarak bir anlam ifade eden özel zamanları anımsamaya veya kutlamaya devam etmektedir. Roma’nın ilk kralı Romulus tarafından meydana getirildiği söylenen Roma Takvimi de Roma ulusu için özel önemi olan zamanların kayıtlandığı takvimlerden biriydi. Tanıtımı yapılan bu eserde, Roma Takvimi ve bu takvimin ilk altı ayında kutlanan önemli festivaller ve özel günler üzerine ayrıntılı açıklamalar yer almaktadır.
Roma Takvimi “Fasti” ve Antik Kaynaklar Işığında Roma Takvimine göre İlk Altı Ayda Kutlanan Festivaller adlı bu çalışma, Kabalcı Yayıncılık tarafından 2017 yılında İstanbul’da basılmıştır. Eser; İçindekiler (sayfa numarası verilmemiştir), Fasti Üzerine (9-10), Antik Roma Takvimi (11-19), Tablo I – İlk Altı Ayın Günü Belirli Festivalleri (Feriae Stativae) (19- 21) ve Tablo II – İlk Altı Ayın Günü Belirsiz Festivalleri (Feriae Conceptivae) (22) kısımları ile başlatılmıştır. İlk Altı Ayın Günü Belirli Festivalleri (Feriae Stativae) (23-266) ve İlk Altı Ayın Günü Belirsiz Festivalleri (Feriae Conceptivae) (267-278) bölümleriyle devam eden eser, Kaynakça (279-290), Dipnotlar (291-372) ve Dipnotlarda Geçen Kısaltmalar (373) kısımları ile tamamlanmaktadır.
Fasti Üzerine (9-10) başlıklı kısımda, Romalı şair Publius Ovidius Naso’nun (MÖ 43-MS 17), Roma takviminde yer alan festivaller hakkında kaleme aldığı Fasti isimli eserinden bahsedilmektedir. Antik Roma Takvimi (11-19) başlıklı kısımda ise Roma’nın kurucusu ve ilk kralı Romulus tarafından oluşturulan ve 10 aydan meydana gelen ilk Roma takviminin zaman içerisinde gelişim ve değişim süreci anlatılmakta, Romalıların zaman algısı üzerinde durulmaktadır. İki ayrı kısım halinde sunulan tablolarda (19-22), İlk Altı Ayın Günü Belirli Festivalleri (Feriae Stativae) ve İlk Altı Ayın Günü Belirsiz Festivalleri’ne (Feriae Conceptivae) ilişkin özet bilgilerin yer aldığı görülmektedir.
İlk Altı Ayın Günü Belirli Festivalleri (Feriae Stativae) (23-266) isimli birinci bölüm, 51 alt bölüme ayrılmıştır. Birinci bölümde ilk olarak 1 Ocakta kutlanan Ianuarius (Yeni Yıl) Festivali’ne (25-37) yer verilmiştir. Bu alt bölümde Ianus olarak adlandırılan tanrının söylencelere konu olmuş öyküsü, öne ve arkaya bakan yüzüyle geçmişi ve geleceği bilme gücü, Ianus Tapınağı’nın kapısının savaş zamanı açık, barış zamanında ise kapalı olmasının nedenleri antik kaynaklardan yapılan alıntılar ve özellikle Ovidius’un Fasti isimli eserinden yapılan tercüme metinlerden yararlanmak suretiyle anlatılmaktadır. Alt bölümde söz konusu festival gününe ilişkin kutlama ritüeline de yer verilmiştir; 1 Ocakta consul’lerin ve Senatus üyelerinin halkla birlikte Capitolium Tepesi’ne gittikleri, Ianus’a, buğday çöreği libum ceriale ve tuzlu yiyeceklerin mola salsa yanı sıra, yeni yılın bereketli geçmesi için hurma, kuru incir, bal sundukları, birbirlerine ise strenae olarak isimlendirilen küçük hediyeler verdikleri aktarılmaktadır. I. Agnolia Festivali (37-42) başlıklı alt bölümde festivalin 9 Ocak’ta tanrı Ianus onuruna kutlandığı, Carmentalia Festivali (42-47) başlıklı alt bölümde festivalin nympha’lardan biri olan Camenae onuruna 11 Ocak ve 15 Ocak’ta kutlandığı anlatılmaktadır. 16 Ocak’ta kutlanan Concordia Festivali’nin anlatıldığı alt bölümde (47-49), Roma Cumhuriyet Dönemi’nde (MÖ 509 – MÖ 27) soylular ve halk arasında uyumu sağladığına inanılan tanrıça Concordia onuruna kutlanan festivalin, iki toplumsal grup arasındaki gerilimi yatıştırmak amacıyla zaman içerisinde ne şekilde değerlendirildiğine ilişkin bilgiler sunulmaktadır. Bölümde; Phrygialı tanrıça Cybele’ye komşu olduğu söylenen tanrıça Iuno onuruna 1 Şubat’ta kutlanan Iuno Sospita Festivali (49-50) ve 13 Şubat’ta, Etrüsk şehri Veii ile yapılan savaşa Romalıları temsilen tek başına katılan Fabii ailesinin anıldığı Fabii Anma Günü (50-51) anlatılmaktadır. Bölümde, 13 Şubat’ta tanrı Faunus onuruna kutlanan Faunus Festivali (52-53), vefat etmiş aile üyeleri anısına 13-21 Şubat arası kutlanan Parentalia Festivali ve Feralia Günü’ne (53-57) ilişkin bilgilere yer verilmiştir. 15 Şubat Lupercalia Festivali’nin (57-70) anlatıldığı alt bölümde, dişi kurt lupa isminden türetilen Luperci rahipliğinin, Romulus ile özdeşleştirilen Quinctiales ailesi ve Remus ile özdeşleştirilen Fabii ailesi tarafından kurulduğuna değinilmiş, Roma’nın kuruluş efsanesinde yer alan Romulus ve Remus’u besleyen dişi kurt söylencesi uyarınca festival kutlamalarının dişi kurda adanan bir mağarada başladığı aktarılmıştır. Alt bölümde ayrıca Livius, Plutarkhos ve Ovidius’un festivalin kökeni ve ritüeline ilişkin kaleme aldıkları hususlara da yer verilmiştir. Kökeni Sabinlere dayanan savaş tanrısı Quirinus onuruna 17 Şubat’ta kutlanan Quirinalia Festivali (71-74), aile sevgisini pekiştirmek adına 22 Şubat’ta kutlanan Caristia Günü (74-76), sınır taşlarında cisimleştiğine inanılan tanrı Terminus onuruna 23 Şubat’ta kutlanan Terminalia Festivali (76 -78), Roma’nın son kralı Tarquinus Superbus’un Roma’dan kovulması adına 24 Şubat’ta kutlanan Refugium Günü (78-90) ve eski yılın bitip yeni yılın gelişini 27 Şubat’ta kutlamak için düzenlenen Equirra Festivali’nin (91) anlatıldığı alt bölümlerle Şubat ayının tamamlandığı görülmektedir. 1 Mart’ta kutlanan Mars Festivali ve Matronalia Festivali’nin anlatıldığı alt başlıkta (92-110), Romulus tarafından düzenlenen takvimin ilk ayının tanrı Mars’a adandığı aktarılmaktadır. Alt bölümde, Cato’nun de Agricultura isimli eserinde tanrı Mars’a erken dönemlerde ekinleri büyüten ve sürülerin sağlıklı olmasını sağlayan bir tanrı olarak tapıldığının ifade edildiği, savaşçı – çiftçi kabilelerden oluşan Roma’nın ilk sakinlerinin de bu iki yönlü tanrıyı onurlandırdıkları belirtilmektedir. Ayrıca aynı tarihte (1 Mart) Romalılar ile Sabinler arasındaki savaşın sona ermesini ve her iki soyun aynı çatı altında toplanmasını sağlayan evli kadınlar onuruna kutlanan Matronalia Festivali’ne ilişkin olarak antik kaynaklarda yer alan değişik söylenceler aktarılmıştır. Alt bölümü, Mart ayında kutlanan diğer festivaller olan; 14 Mart’ta tanrı Mars onuruna kutlanan II. Equirra Festivali (110-111), 15 Mart’ta kutlanan tanrıça Anna Perenna onuruna kutlanan Anna Perenna Festivali (111-132) ve 23 Mart’ta savaşta çalınan tubae’lerin arındırılması onuruna kutlanan I. Tubilustria Festivali’ne (133-136) ilişkin bilgilerin sunulduğu diğer alt bölümler izlemektedir. 1 Nisan’da kutlanan Veneralia Festivali’nin anlatıldığı alt bölümde (137-142) ise, Romulus tarafından düzenlenen takvimde ilk ayın Mars’a, ikinci ayın ise Roma soyunun kurucusu Aeneas’ın annesi tanrıça Venüs’e adandığı anlatılmakta, festivalin Fortuna Virilis Tapınağı’nda kutlanma ritüeline değinilmektedir. Alt bölümü takiben Magna Mater’in Phrygia’dan Roma’ya getirilmesi onuruna 4-10 Nisan arası kutlanan Megalesia Festivali (143 -160), talih tanrıçası Fortuna onuruna 5 Nisan’da kutlanan I. Fortuna Publica Festivali (160- 161), toprağın ve buğdayın tanrıçası Ceres onuruna 12 – 19 Nisan arası kutlanan Cerialia Festivali (161-180), tanrı Iupiter onuruna 13 Nisan’da kutlanan Iupiter Victor ve Iupiter Libertas Festivali (180-181), tanrıça Tellus onuruna 15 Nisanda kutlanan Fordicidia Festivali (181-183), çobanların tanrıçası Pales onuruna 21 Nisan’da kutlanan Parilia/Palilia Festivali (183-187), Iupiter ve Venus onuruna 23 Nisan’da kutlanan Vinalia Festivali (187-190) anlatılmaktadır. 25 Nisan’da kutlanan Robigalia Festivali’nin anlatıldığı alt bölümde (190- 193), uygun şekilde onurlandırılmadığında yetişen ekinler üzerine küf salan tanrısal bir güç olan Robigo onuruna kutlanan festival ve kutlama ritüeli aktarılmaktadır. Mayıs ayında ise; çiçeklerin tanrıçası Flora onuruna 28 Nisan-3 Mayıs arasında kutlanan Floria Festivali (193- 198), 1 Mayıs’ta kutlanan I. Bona Dea ve Laralia Festivali (198-207), vefat eden kişilerin ruhlarını yatıştırmak için 9, 11, 13 Mayıs tarihlerinde kutlanan Lemuria Günleri (207-214), 14 Mayıs’ta kutlanan Argei Günleri (2015-218) anlatılmaktadır. 15 Mayıs’ta kutlanan Mercurius Festivali’nin anlatıldığı alt bölümde (218-220), Antik Yunan’da Hermes ismiyle bilinen tanrının Roma’da Mercurius olarak onurlandırıldığı, hırsızların, tüccarların, habercilerin, akıcı ve düzgün konuşmanın tanrısı olan Mercurius’a atfen Roma’da Circus Maximus’ta bir tapınak inşa edildiği, Mercurius festivalinde bu tapınağa gelen tüccarların geçmiş zamanlarda söyledikleri yalanlar için tanrıdan af diledikleri aktarılmaktadır. Bu alt bölümü takiben; 21 Mayısta kutlanan II. Agonalia Festivali (221), Antik Yunan’da ateşin ve demircilerin tanrısı Hephaistos’un Roma’daki karşılığı Vulcanus onuruna kutlanan II. Tubilustria Festivali (221- 224), 25 Mayısta kutlanan II. Fortuna Publica Festivali’nin (224) anlatıldığı alt bölümlerle Mayıs ayında kutlanan festivallerin tamamlandığı görülmektedir. Haziran ayına ilişkin olarak sırasıyla; 1 Haziran’da Tanrıça Iuno onuruna kutlanan Iuno Moneta Festivali ve Mars Festivali (224-226), MÖ 296 yılında Etrüsk ve Samnit birleşik güçlerinin mağlup edilmesi adına 3 Haziran’da kutlanan Bellona Festivali (226-228) anlatılmaktadır. Alt bölümü takiben, Hercules onuruna 4 Haziranda kutlanan Hercules Festivali (228-234), balıkçıların bol kazanç elde etmesi için 7 Haziran’da kutlanan Picatoria Festivali (234-235), MÖ 217 yılında meydana gelen Kartaca yenilgisi üzerine 8 Haziran gününün tanrı Mens’e adanması adına kutlanan Mens Festivali’nin (235-237) anlatıldığı alt bölümler yer almaktadır. Ayrıca, 9 Haziran’da kutlanan Vestalia Festivali’nin anlatıldığı alt bölümde (237-257), sonsuz ateşin bekçisi olan tanrıça Vesta’nın Romanın en eski tanrıçalarından biri olduğu, Palatium Tepesi’nde bulunan tapınağında birçok kutsal emanetin muhafaza edildiği, bu emanetler arasında Orestes’in külleri, Priamos’un kraliyet asası, Kybele’yi simgeleyen kara taş acus’un bulunduğunun söylendiği aktarılmaktadır. Bu alt bölümden sonra, tanrıça Minerva adına 13 Haziran’da kutlanan II. Quinquatrus Festivali (257-263), yine aynı tanrıça adına 19 Haziran’da kutlanan Minerva Festivali (263), Iupiter’in görünümlerinden biri olup yıldırımlarını gece kullanan tanrı Summanus onuruna 20 Haziranda kutlanan Summanus Festivali (264), şans tanrıçası Fortuna onuruna 24 Haziranda kutlanan Fors Fortuna Festivali (265-266) ve tanrı Iupiter adına 27 Haziran’da kutlanan Iuper Stator Festivali’nin (266) anlatıldığı alt bölümlerle birinci bölüm sonlandırılmaktadır.
İlk Altı Ayın Günü Belirsiz Festivalleri (Feriae Conceptivae) (267-278) isimli ikinci bölüm, 6 ayrı alt bölüme ayrılmıştır. Bölüm, 17 Aralık-5 Ocak arasında kutlanan Compitalia Festivali (269-271) ile başlamaktadır. Bu alt bölümde, kavşakları koruyan Larlar Lares compitales onuruna düzenlenen festivalin hangi gün kutlanacağına kent yöneticisi praetor urbanis ya da rahipler tarafından karar verildiğine, Compitalia gününde Larlar için yapılmış küçük tapınaklarda ballı çörekler sunulduğuna değinilmektedir. Bu alt bölümden sonra, ekilen tohumlar adına 24- 26 Ocak arasında kutlanan Sementivae/Paganalia Festivali’nin (271-274) anlatıldığı alt bölüm yer almaktadır. Fırın tanrıçası Fornax onuruna 5-17 Şubat arası kutlanan Fornacalia Festivali (275-276) anlatıldığı alt bölümde ise, fırın tanrıçası Fornax için kutlanan bu festivalin ne zaman ve nerede yapılacağına ilişkin bildirimin tabella’lar aracılığı ile Roma forum’unda yapıldığı belirtilmektedir. Bölüm, kentin arındırılması adına Şubat ayı içinde kutlanan Amburbium/Amburbale Festivali (276-277), tarlalardaki ürünlerin arındırılması onuruna Mayıs içinde kutlanan Ambarvalia Festivali (277) ve son olarak Mayıs-Haziran ayları içerisinde kutlanan Latin Festivali’nin (278) anlatılması ile sona ermektedir. Bu son alt bölümde, Lex Licinia Sextia olarak adlandırılan yasaların kabul edilmesi onuruna kutlanan festivalin hangi gün yapılacağına consul’lerin karar verdiği, Romalılar ve Latinleri bir araya getiren kutlamada halkın başında çiçekli taçlarla Alba Dağı’nda yapılan törene katıldığı aktarılmaktadır.
Kaynakça kısmında (279-290), yazar tarafından eserde değerlendirilen antik ve modern kaynakların belirtildiği, Dipnotlar kısmında ise (291-372), eserde yer alan metinlere ilişkin ayrıntılı bilgi ve çevirilere yer verildiği, Dipnotlarda Geçen Kısaltmalar kısmı ile (373) eserin tamamlandığı anlaşılmaktadır.
Roma Takvimi /Fasti ve Antik Kaynaklar Işığında Roma Takvimine göre İlk Altı Ayda Kutlanan Festivaller adlı bu çalışmada, Roma ulusunun ortak değerlerini oluşturan festivallerin kutlanmasına ilişkin antik metinler temelinde ayrıntılı bilgiler sunulmuştur. Festivallerde onurlandırılan tanrı ve tanrıçalar, tapınaklarda yerine getirilen ritüeller, Roma ulusunun inanç sisteminin yanı sıra düşünce sistemi hakkında da okuyucuya fikir vermektedir. Nitekim bir ulusun toplumsal tepkileri olarak da tanımlanabilecek ortak sevinç ve korkuları ifade eden bu özel günlerin ardında yatan tarihsel gerçekler ya da söylenceler, ulusun tarihi kadar düşünce ve değerler dünyasını da yansıtmaktadır. Bu bağlamda eserin, Roma tarihi üzerine yapılan çalışmalarda önemli bir alanı aydınlattığı düşünülmektedir.
Akdeniz Üniversitesi
Akdeniz Uygarlıkları Araştırma Enstitüsü
B. Deniz ATİLLA (PhD.)
denizatilla@gmail.com
.
Kalıcı bağlantı adresi: http://www.libridergi.org/2018/lbr-0184